Yurtiçinde geçtiğimiz günde Haziran ayı enflasyon rakamlarını takip ettik. En son Mayıs döneminde yüzde 11.72 seviyesine gerileyen yıllık TÜFE haziran ayında yüzde 10.90 seviyesine geriledi. Aylık bazda ise yüzde 0.27 düşüş gözlemlenirken, çekirdek enflasyon yüzde 9.50 olan beklentilerin altında gelerek 9.20 seviyesine gerileme kaydetti.
Özellikle yurt içerisinde yaz ayına giriş yapılması ile enflasyondaki geri çekilmenin de beraberinde geldiğini biliyoruz. Mevsimsel geçişler ile bağdaştırabileceğimiz bu aylar içerisinde haliyle bazı veri kalemlerindeki değişimin ise direkt olarak göze çarptığını söyleyebiliriz. Her ne kadar gıda fiyatlarında oynak bir seyirle karşı karşıya kalıyor olsak da Haziran ayında mevsimsel etkiyle birlikte gıda ve alkolsüz içecekler kaleminde kaydedilen düşüş yüzde 15’in altına sarkarak yüzde 14.34 seviyesine ulaşmış durumdayken bu tablo diğer taraftan manşet enflasyonu pozitif etkilediğini gördük. Öte yandan, hükümet kanadının almış olduğu tedbirler Haziran ayına olumlu yansıdığı gibi devamlılık açısından da reformdaki kararlılığın ve tedbirlerin bir kademe daha artırılması gerektiğini düşünüyorum. Önümüzdeki Temmuz dönemi için baktığımızda mevcut aşağı yönlü eğilimin devam edeceğini düşünüyorum. Geçtiğimiz senenin Temmuz döneminde enflasyon yüksek seviyelerde olmasına karşılık özellikle 2017 Haziran ayı itibariyle gıda enflasyonunu aşağı çekme için uygulamaya geçen tedbirlerin yaz ayı etkisiyle de bir sonraki Temmuz enflasyonunu olumlu etkileyecektir.
Kur tarafına baktığımızda ise TL’nin güçlü duruşunu korumaya devam ettiğini görüyoruz. Her ne kadar son 1 aylık tabloda 3.50-3.55 aralığından yatay bir görünüme bürünülmüş olsa da Ocak 2017 itibariyle kurda başlayan aşağı yönlü ana eğilimin sürüdüğünü söyleyebiliriz. Hiç kuşkusuz bu duruşta Merkez kanadının aldığı önlemlerin etkisinden hep bahsettik. Şimdi ise enflasyondaki düşüşe bağlı olarak Merkez’in alacağı tavır biraz daha belirleyici olacak. Sadece Temmuz ayı için düşüş değil yıl sonunda dahi tek hanelere gerileme ihtimalleri kuvvetliyken bu durum sıkı para politikamızda bir miktar gevşemeye gidilme gereksinimi yaratabilir. 27 Temmuz’da gerçekleşecek olan TCMB toplantısının enflasyon beklentileri üzerine yapacağı/yapabileceği açıklamalar ve önümüzdeki dönemler için atacakları adımların oldukça kritik olacağını düşünüyorum.