Türkiye Referandum Sonucunu Bekliyor
Sonucu merakla beklenen referandum oylamasına artık sayılı günler kaldı. 16 Nisan Pazar günü yapılacak tarihi referandumda, 50 milyonun üzerinde seçmenin anayasa değişikliği için oy kullanması bekleniyor. 18 maddeden oluşan bu paketteki en dikkat çeken değişiklik, Cumhurbaşkanına parti genel başkanı olma yolunun açılmış olması. Muhalefet partileri eleştirilerini ve kampanyalarını daha çok bu konu üzerinde yoğunlaştırıyor. Çünkü yeni anayasa paketiyle birlikte yasama ve yürütmenin keskin bir çizgiyle birbirinden ayrılması planlansa da, Cumhurbaşkanın aynı zamanda parti genel başkanı da olabilecek olması kuvvetler ayrılığı konusunda soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Sonuç ne olursa olsun, 16 Nisan’dan sonra ülkemiz için yeni bir dönem başlayacak. Darbe girişimi, ülke çapındaki operasyonlar ve anayasa değişikliği derken özellikle ekonomi alanında yapılması gereken ödevler ihmal edildi. Pazar günkü referandum sonucunda yeni bir politik belirsizlik doğmazsa, hükümetin ağırlık vereceği ilk konu ekonomi alanında yapılması gerekenlere odaklanmak olacaktır. Darbe süreci sonrasında oluşan karışık ortam, hem yatırımcıların hem de piyasa oyuncularının Türkiye’ye bakış açısında negatif yönde değişim yarattı. Referandum sonrası AB ile ilişkiler, Suriye konusu ve OHAL süreci, ülkenin normalleşmesi adına kilit öneme sahip konular. Siyasetin bu konular üzerine yapıcı bir şekilde eğilmesi, yerli ve yabancı yatırımcının azalan güvenini yeniden tahsis edilebilme adına önemli olacaktır.
ABD Verileri Negatif Geldi
Hafta boyunca jeopolitik risklerin piyasayı oynatmasının ardından, son işlem gününde ABD’de önemli veriler takip ettik. Tüketici fiyatları 2016 Şubat ayından beri ilk defa geriledi. Aylık bazda manşet enflasyonun yüzde 0.3 gerilemesiyle yıllık TÜFE yüzde 2.4 olarak gerçekleşti. Enerji ve gıda gibi voaltil kalemlerin dahil edilmediği çekirdek enflasyon da Mart ayında yüzde 0.1 gerilerken yıllık bazda çekirdek tüketici fiyatları yüzde 2 artış gösterdi. Tüketici fiyatlarındaki gerilemenin nedenlerinden biri motorlu taşıt fiyatlarındaki düşüş olarak görülüyor. FED enflasyon göstergesi olarak tüketici harcamalarını baz alan PCE verisini kullanıyor. PCE verisi FED’in yüzde 2’lik hedefini Şubat ayında aşmıştı ancak çekirdek PCE henüz FED hedefine ulaşmadı. Bir diğer önemli veri perakende satışlar da otomobil satışlarındaki düşüş ile üst üste 2. ay geriledi. Mart ayında perakende satışlar yüzde 0.2 düşerken Şubat ayı rakamı ise aşağı yönlü yüzde 0.3 olarak revize edildi. Otomobil, benzin ve gıdanın dahil edilmediği çekirdek perakende satışlarda Şubat ayı rakamı aşağı yönlü revize edilerek yüzde 0.2 düşüş gösterirken Mart ayında değişiklik göstermedi. Çekirdek perakende satışların büyümeye olan direk etkisinden dolayı düşüşün etkilerini 1. çeyrek büyüme rakamlarında görebiliriz.
BİST100
Hafta içerisinde bankalara gelen alım ile 91 bin 500 seviyesine tırmanan BİST100’de yeni gün biraz daha kararsız bir fiyatlama eğilimi gösteriyor. Geçtiğimiz gün yüzde 1’den fazla değer kaybetmesine rağmen haftanın son işlem gününe hafif alıcılı devam eden endekste 90 bin üzerindeki fiyatlama piyasa açısından önem taşımakta. Piyasaların referandum sonucunu iyi karşılaması halinde geçtiğimiz günlerin zirvesi olan 91 bin 800 üzerine çıkılabilir. 93 bin 500 ve 95 bin seviyeleri ise pozitif havanın erişebileceği seviyeler olarak gözükmekte. Hafta içerisindeki gelişmeleri olumlu fiyatlayan endekste yeni haftada oluşabilecek kar satışlarını da göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Yeni haftaya satıcılı bir başlangıç yapacak olursak 90 bin seviyesinin altında ilk olarak 87 bin 250 takibimizde olacak. Hareketin devamında ise 82 bin 200 ve 80 bin seviyeleri takip edilebilir.
USDTRY
Bulunduğumuz haftayı referandum sürecine dair gelişmeler ışığında geçirdik. Gün içerisinde ise Maliye Bakanı Ağbal’dan KDV uygulamalarına dair açıklamalar takip edildi. Ağbal KDV’nin üretici ve yatırımcıları zorladığını ifade ederek KDV’nin tüketimi vergilendirmesi gereken bir sistem olduğunu dile getirdi. Geçtiğimiz dönemlerde hükümet kanadından vergi indirimleri ile büyük teşvikler yapılarak darbe girişimi sonrası ekonomik aktivite canlandırılmaya çalışılmıştı. Yıl içerisinde de reel sektörü destekleyecek teşvik ve düzenlemeler devam edeceğe benziyor. Referandumun gerçekleşeceği 16 Nisan günü öncesinde Türk Lirası’nda bir değer kaybı söz konusu. Kurda referandum sonuçlarına göre Pazartesi günü yeni bir fiyatlama gündeme gelecek. Gün içerisinde 3.70 seviyelerine dayanan hareketliliğin yeni haftaya gapli bir açılış yapması muhtemel. Oylama sonucunu piyasaların olumlu karşılaması fiyatlamayı önce 3.60 ardından da 3.55 desteğine doğru çekebilir. Kur için yukarıda takip ettiğimiz ilk önemli direnç ise önce 3.7800 ardından da 3.8200 seviyesi test edilebilir. Hareketin devamında ise 3.85 üzerindeki fiyatlama yeni haftadaki seyir için belirleyici olacak.
EURUSD
ABD’nin Suriye üzerinde Rusya ile gerilimi ve Kuzey Kore ile karşılıklı gövde gösterisine dönen ifadelerle, politik risklerin tırmandığı bir hafta oldu. ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın Moskova ziyareti sonrasında iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihin en kötü noktasında olduğu söylendi. Kuzey Kore’de ise kurucu Kim-Il-Sung’un doğum günü nedeniyle yapılacak kutlamalarda yeni bir nükleer deneme yapılabileceği söyleniyor. ABD’nin ise Kuzey Kore yakınlarına yerleştirdiği savaş gemisiyle önleyici bir saldırı yapması da ihtimaller arasında. Bunun yanı sıra ABD’den açıklanan enflasyon ve perakende satışlar verisinin beklentilerin altında kalmasıyla ve yapılan aşağı yönlü revizyonlarla kurda yukarı yönlü baskının arttığını görüyoruz. Trump’ın güçlü dolar söylemlerini de düşündüğümüzde, dolar için oldukça negatif bir haftayı geride bıraktık ancak kurda yine de yükselişlerin sınırlı kaldığını söyleyebiliriz. Yukarı yönlü hareketin devamında 1.0670-1.0700 dirençleri takip edilebilir. Geri çekilmelerde ise 1.0600-1.0570-1.0530 seviyeleri düşüşe destek olabilir.
GBPUSD
İngiltere’de Brexit müzakereleri için henüz net bir tarih yok. Avrupa’da seçimlerin yoğun olduğu bir sene olması nedeniyle başlangıç tarihinin uzayabileceği söyleniyor. Ancak Almanya’da seçimlerin nispeten uzak bir tarihte olmasıyla en azından ayrılık konuşmalarının başlangıcı yapılabilir. Ayrılık müzakerelerinde yeterli bir ilerleme kaydedildiği takdirde ikili ticaret anlaşmaları için müzakereler de başlayacak. Bunun yanı sıra son dönemde ada ülkesinde ekonomik verilerin tehlike sinyalleri vermeye başladığını görüyoruz. Geçtiğimiz hafta hizmet sektörü hariç PMI verilerindeki olumsuz tablo ve ÜFE’de yukarı yönlü baskının arttığını gördük. Enflasyondaki hızlı tırmanışı, gelirdeki artış hızı dengeleyemiyor. Haftanın son işlem gününde teknik olarak ise kötü gelen ABD verileriyle 1.2530 direncine yakın seyreden paritede, yukarı yönlü hareketin devamında 1.2570-1.2600 dirençleri takip edilebilir. Geri çekilmelerde ise hareketin1.25 seviyesinin altına sarkması halinde 1.2450-1.2400 destek olarak çalışabilecek seviyeler.
USDJPY
ABD piyasaları dahil birçok piyasanın kapalı olduğu günde parite üzerinde volatilite oldukça düşüktü. Dün gece ABD’nin Afganistan’a düzenlediği bombalı hava saldırısı ile birlikte paritede geri çekilmenin devam ettiğini gözlemledik. ABD 10 yıllıklarındaki son 3 gündeki sert gerileme bugün kısmen duraksamış olsa da 2.235 seviyesinde fiyatlanan 10 yıllıkların kurdaki satış baskısını etkileyen unsurlardan olduğunu söyleyebiliriz. Bugün ABD kanadında ise açıklanan makro verileri takip ettik. TÜFE Şubat ayında yüzde 0.1 artış göstermişken, Mart ayında aylık yüzde 0.3 düştü ve yıllık bazda ise yüzde 2.4 artış gösterdi. Açıklanan TÜFE rakamı Mart ayında yıl başından bu yana ilk kez gerileme göstermiş oldu. Açıklanan bir diğer veri perakende satışlarda ise aylık bazda yüzde 0.2’lik bir daralma gösterdi. Teknik olarak bakacak olursak, paritenin aşağı yönlü hareketine devam etmesi durumunda 108.00 desteği takip edilebilir. Olası toparlanmalarda ise 109.00 hattının aşılması önemli olacaktır. Bu bölgenin üzerinde kapanışların gerçekleşmesi halinde 109.40 direnci gündeme gelebilir.