Piyasa gündemi oldukça yoğun. Bu hafta ABD kaynaklı makroekonomik veriler piyasanın gündemine girmiş durumda. Bunun yanında FED ve ECB Başkanı konuşmaları ve merkez bankalarının tutanakları yakından takip edilecek. Diğer yandan Fransa’daki seçim süreci de gündemin diğer bir başlığı. Piyasa katılımcıları, tüm bu gelişmeleri fiyatlamaya çalışırken olası bir jeopolitik risk artışı da göz ardı edilmiyor.
Doların güncel durumuyla başlayacak olursak; DXY, Haziran ayı boyunca trendini korusa da 106 seviyesinde baskının geçerliliğini koruduğu görüldü. Haziran ayında daha çok Fed’in faiz konusundaki sabırlı tavrına ek olarak piyasadaki belirsizliklerden beslenen dolar endeksi, %1,17 yükseliş kaydetti ve önceki ayın kayıpların bir kısmını geri aldı. 
Dolar endeksi, veri açısından yoğun haftaya girilirken Temmuz ayına da kısmi bir düşüşle başlamış oldu. Bu düşük ivmeli fiyat hareketinde ABD piyasalarının bu hafta 1,5 gün kapalı olmasının da etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Genel olarak bakıldığında DXY, Haziran ayı başındaki aşağı yönlü kısa süreli volatilite göz ardı edildiğinde yılbaşından bu yana devam eden yukarı yönlü bandın alt çizgisi boyunca hareketini sürdürüyor. Teknik olarak dolar endeksi, bu trend çizgisinin üzerinde kaldığı sürece yukarı yönlü seyrine devam etme eğiliminde olacaktır. Bu da şu an ortalama 105,5 seviyesinin önemli bir destek noktası olduğunu gösteriyor.
Bu seviyesinin kırılması ay boyunca DXY’ın 104 sınırına kadar geri çekilmesini sağlayabilir. Bu yüzden Powell’ın bu hafta yapacağı konuşma ve Cuma günü açıklanacak Tarım Dışı İstihdam ve işsizlik verileri kritik öneme sahip. Powell’dan şahin tonda bir açıklama gelmesi durumu ve ardından istihdamda bir bozulma emarelerinin gözükmesi, faizin Eylül ayında düşürülme ihtimalini yükselteceğinden dolarda da geri çekilme mümkün olacaktır. Aksi durumda ise dolar, 6 majör para birimine karşı gücünü koruyarak devam edebilir ve bu da riskli piyasalara yönelik baskının devam etmesi anlamına gelir.
InvestingPro ile finansal hedeflerinize ulaşın. Daha fazla kazanç sağlayın!
Şimdi BÜYÜK YAZ İNDİRİMİ fırsatını yakalayın. %50 indirime ek %20 indirim için GUNAYG kuponunu kullanın.
Kodu nasıl kullanacağınızdan emin değil misiniz? Adım adım gösterdiğimiz videoyu izleyebilirsiniz.
Sorularınız için destek birimimize buradan ulaşın.
Ons altında bekleme süreci devam ediyor
Ons altın, gündemde birçok değişken olmasıyla birlikte yön arayışını sürdürüyor. Altının kısa vadeli fiyat hareketine baktığımızda; Mayıs ayındaki 2.450 dolar sonrası geri çekilmenin ardından yaklaşık 2.330 doların pivot seviye olarak kullanıldığını görüyoruz.
Altında geri çekilmeler 2.300 doların hemen altında karşılanmaya devam ederken 2.360 dolar bölgesinde direnç geçerliliğini koruyor. Normal şartlar altında dünya genelinde artan jeopolitik riske karşılık altına yönelimin hızlı olması beklenirken bu dönemde riskin normalleşmeye başladığı görülüyor. Özellikle Rusya’nın son günlerde attığı adımlar, ciddi bir risk unsuru olarak kabul edilmesine rağmen altın fiyatında seyir yatay kaldı.
Bu noktada altın cephesinde küresel piyasaların da yakından takip ettiği Fed’in faiz konusundaki belirsizliğinin daha ağır bastığından bahsedilebilir. Teknik yönden altın, haftaya 2.330 dolar civarında başlarken Fed ve ABD verilerinden gelecek mesajların ılımlı olması durumu, yukarı yönde 2.360 dolar direncinin test edilmesini sağlayabilir. Bu direnç noktasının üzerinde bir haftalık kapanış gelmesi durumunda ise ay boyunca 2.450 doların üzerinde yeni zirve keşfini görebiliriz. İyi bir istihdam verisi ve Fed kanadından şahin açıklamalar ise bir baskı oluşturabilir. Bu durumda ise 2.260 dolara doğru bir salınım görmek mümkün olabilir.
ABD verileri haricinde Fransa’daki seçim süreci de piyasaların yakından takip ettiği bir olay olarak gündemdeki yerini koruyor. Fransa’da seçimlerin ilk turu gerçekleşti. Bu turda aşırı sağ parti ipi göğüslerken gözler, 7 Temmuz’daki 2.tur seçimlerine çevrildi. Bununla birlikte İngiltere’de de bu hafta seçim var. Seçim sonuçlarına göre her iki ülkede de ekonomi politikalarında değişime gidilebilme ihtimali bulunuyor. Bu da piyasalar için başka bir belirsizlik unsuru olarak ortaya çıkıyor.
Euro bölgesinde ayrıca Salı günü enflasyon rakamları görülecek. Ilımlı bir enflasyon rakamı, ECB’nin 2. faiz indirimine gitme ihtimalini güçlendirecektir. Ayrıca bu hafta hem Fed hem de ECB’nin Haziran ayı toplantı tutanakları açıklanacak. Tutanaklarda farklı notlar görülürse bu da piyasalarda volatiliteyi artırabilir.
Sonuç olarak küresel piyasaların Temmuz ayına birkaç cepheden gelecek çeşitli verileri fiyatlayarak yoğun bir gündemle başlayacağını göreceğiz. Bu durum altın piyasasının yeni yönünü bulmasını zorlaştıracak olup ons altının bir süre daha mevcut fiyat aralığında salınma ihtimalini artırıyor.