ALTIN UZUN VADE GÖRÜNÜM

Altın’ı değerlendirirken öncelikle dolar ekonomisine bir göz atmakta fayda var. ABD Merkez Bankası FED’in güçlü bir dolar için uyguladığı politikaların amacına ulaşmadığı ve Merkez Bankası’nın ekonomiyi canlandırma girişimlerinin sonuçsuz kaldığı görülüyor. Genişleme ile artırılan dolarların oluşturduğu sermaye, istihdam yaratmaktan çok Altın ve Tahvil alımında kullanıldığı için reel ekonomiden çok istiflenmiş bir nakitten ibaret görüntüsü veriyor. % 8’in üzerindeki işsizlik oranı ve halen toparlanamamış Morgage piyasası ekonominin görünümü hakkında ipuçları sunuyor. Devasa devlet harcamalarının yanında ikinci plana atılan özel sektör uygulamaları, uzun vadede yanlış para politikalarının oluşmasına neden olabilir. FED’in piyasalara enjekte ettiği üçüncü tur parasal gevşemenin devam edeceği beklentisi ile yatırımcılar Altın başta olmak üzere bütün emtia fiyatlarını artırdı. Hali hazırda birçok yatırımcının bu beklentilerin devamı ile ortalamanın üzerinde Altın ve tahvil tutmaya devam ettiklerini görüyoruz. ABD ekonomisi, şirket kurulma hızının yavaşladığı ve düşük faizler nedeniyle riskin düşük olduğu bir yapıda ilerliyor. Dolar tarafında bir başka belirsizlik ise 6 Kasım tarihindeki seçimler. Yapılacak başkanlık seçimlerine yaklaşıldıkça açıklanan verilerin pozitifliği ile dolarda yaşanan değer artışı tekrar QE3 öncesi seviyelere yaklaşılmasını sağladı. Buna rağmen dolarda halen yön arayışı devam ediyor. Olası senaryoda seçimler sonrası doların bir miktar daha değerleneceği yönünde beklentiler var. Fakat bu senaryoda oluşacak yeni senato ve kongre yapısı etkili olacaktır. Tabi açılacak pozisyonların da buna göre şekillenmesi ve buna bağlı olarak dolardaki değer artışının, Altın fiyatlarına baskı yapması kaçınılmaz olacaktır.

Piyasada özellikle “Altın 1700 seviyesini aşağı yönlü kıracak mı?” tartışmaları tekrar başladı. Buna rağmen sarı emtia hala güvenli liman özelliğini koruyor. Altın’ın değerli emtia niteliğinde olması, hareket alanı ve dalgalanma oranının yüksek olmasını da beraberinde getirmektedir. Eğer 1700 seviyesi altına sarkılacak ise bu seviyeler özellikle büyük yatırım bankalarının tekrar uzun pozisyon açmaları için avantaj yaratacaktır. Bank Of America, Merrill Lynch, Morgan Stanley ve Societe Generale gibi bankaların uzun vade beklentilerinin yukarı yönlü olduğunu hatırlatmakta fayda var. QE1 ve QE2 sonrası sırası ile % 36 ve % 21 yükselen altın ile ilgili uzun vade beklentileri, QE3’ün devamı halinde ortalama % 30 civarında bir yükselişi işaret ediyor. Dolayısı ile uzun vade beklentilerin iyimser rakamlarla 2400 USD seviyesinde fiyatlandığını söyleyebiliriz. Daha gerçekçi rakamlarla ise genişlemenin devamı halinde fiyatların önümüzdeki yıl 1800 – 2000 dolar bandında hareket etmesi beklenebilir. Büyük resme baktığımızda, fiyatları son bir yıldır 1523 – 1794 aralığında hareket eden kotasyonda son trendin yükselen kanal içerisinde yer aldığını görüyoruz. Aşağıda kanal dışına çıkışlar 1685 – 1665 bölgesindeki desteği işaret ediyor. Bu seviye altında günlük kapanışlar satışların hızlanmasına ve trend değişimine neden olabilir. Bu destek seviyelerinin yakından takip edilmesi yerinde olacaktır. Kasım ayının ilk iki günü piyasaların gözü İşsizlik datalarında olacak. Açıklanacak dataların özellikle seçim öncesi iyi gelmeye başlayan verilerin devamı niteliğinde olması durumunda, dolardaki değer artışının devamı beklenebilir. ADP tarafından açıklanan Tarımdışı İstihdam Değişimi, İşsizlik Başvuruları ve İşsizlik Oranı kısa vadede sarı emtia’nın seyrini etkileyecek veriler olarak karşımıza çıkıyor. Uzun vade stratejimizde destek ve direnç seviyelerimizi ise sırası ile 1703 - 1685 – 1665 - (daha aşağıda 1607) ve 1718 - 1732 – 1754 - (daha yukarıda 1795) şeklinde sıralayabiliriz.