NBC News'in haberine göre, Joe Biden tartışmalı Arizona eyaletinde de seçimi kazanan isim olurken, Trump öncesinde yaptığı açıklamada başkanlık seçimi için kritik eyaletler olan Georgia ve Arizona'da oyların düzgün sayılması durumunda bu eyaletleri kendilerinin kazanacağını ileri sürmüştü. Başkan Trump, ülkede 3 Kasım'da yapılan başkanlık seçimlerinde "hile yapıldığı" ve asıl kazananın Demokrat Aday Joe Biden değil kendisi olduğuna yönelik iddialarını gündeme taşımayı sürdürürken, seçim öncesi tartışılan en kötü senaryonun gerçekleşiyor olması fiyatlamalar açısından risk teşkil etmektedir.
Bu gelişmelerin yanında ABD'de federal bütçe 2021 mali yılının ilk ayı olan Ekim'de rekor açık verirmiştir. Federal bütçe açığı geçen yılın aynı ayına göre %111 artarak 134 milyar dolardan 284 milyar dolara yükselirken, bundan önce Ekim ayında görülmüş en yüksek bütçe açığı 2009'da 176 milyar dolar olarak kaydedilmişti.
Dün genel olarak küresel piyasalarda artan Korona virüs vaka sayılarından kaynaklı olarak satışların ön planda olduğu görülmüştür. Asya ülkelerinden Pakistan, Endonezya, Malezya ve Japonya'da Korona virüs salgınının etkisini sürdürdüğü, hatta Japonya’da üçüncü dalganın yaşandığına yönelik haberler piyasaların gündeminde yer almıştır. Aynı şekilde Latin Amerika ülkelerinde vaka ve can kayıpları sayısının artmaya devam ettiği belirtilmektedir. Durum ABD ve Avrupa için de çok farklı gözükmemektedir. Piyasalarda hafta başında fiyatlamalara etki eden aşı haberlerine rağmen şu anda yaşanan durumun fiyatlamalar üzerinde etkili olduğu görülmektedir.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's ise küresel ekonomik toparlanmanın Avrupa ve ABD'de artan Korona virüs vakalarının tehdidi altında olduğunu belirterek, G20 ekonomilerinin bu yıl %3,8 daralacağını öngördü. Fed Başkanı Powell da aşıda sağlanan ilerlemenin sonuçlarını değerlendirmek için "henüz çok erken" olduğunu söyleyerek, ekonomik toparlanma için, "Virüs yayılırken, gelecek birkaç ay zorlu olabilir" yorumunda bulundu.
Yurt içerisine döndüğümüzde Adalet Bakanı Gül’ün dün yaptığı eleştirilerin dikkat çektiği söylenebilir. Bakan Gül, Anayasa Mahkemesinin bir karar vermesi ardından alt mahkemelerin bu karara uyup uymayacağı gibi bir öngörülebilirliğin olmadığı yerde yatırımda hukuk öngörülebilirliğinden bahsetmek mümkün olmadığını söylemiştir. Bu noktada yerli veya yabancı yatırımcı kararlarında adalet ve hukukun önemine dikkat çekilmiş, son dönemde yaşanan gelişmelerin yatırımcı kararlarına etkisine gönderme yapılmıştır.
Yeni söylem ile birlikte Adalet bakanının açıklamaları önem arz etmektedir. Bununla birlikte son dönemde arka arkaya gelen açıklamalar ile birlikte piyasada güçlü bir beklenti oluştuğu görülmektedir. Foreks Haber’in yaptığı anket sonuçlarına göre kurum analistleri ortalama olarak politika faizinin %15 seviyesine yükseltileceği ön görülmüştür. Yabancı kurumlardan yatırım bankası JPMorgan (NYSE:JPM), yeni ekonomik ekipten cesaret verici sinyaller geldiğini belirterek TCMB’nın 19 Kasım tarihindeki toplantıda 500 baz puan faiz artışı beklediklerini açıklamıştır. Goldman Sachs ise politika faizi oranını 475 baz puan artırılarak %15'e çekilmesini beklediklerini duyurmuştur.
Bu beklentiler ile DolarTL düşüş kaydetmiş, Bist100 endeksi rekor seviyelere yükselmiştir. Türkiye 2 ve 10 yıllık tahvil faizleri düşüş kaydederken, CDS risk primi uzun bir süreden sonra ilk kez 400 seviyelerin altına gevşemiştir. Fakat Türk varlıkları açısından esen bu olumlu havanın, beklentilerin gerçekleşmemesi durumunda terse dönme ihtimali bizleri korkutmaktadır.
Piyasa geneline baktığımızda, ABD endeksleri dün %1 civarında düşüş kaydederken, ABD vadeli endeksleri de sabah saatleri için sınırlı bir negatif fiyatlamaya işaret etmektedir. VIX korku endeksi 25,35 ile hafta başındaki seviyelerinde bulunurken, Dolar Endeksi DXY ise 92,96 seviyesinde bulunmaktadır. Asya tarafında da negatif fiyatlamanın ön planda olduğu görülmektedir.
Bist 30 endeksi sekiz günlük hızlı yükselişin ardından yurt dışı piyasaların bozmasına paralel şekilde sınırlı bir geri çekilme yaşanmıştır. Günün ilk yarısında 1450 direnci üzerine kadar yükseliş kaydeden endeks daha sonra negatif fiyatlamanın etkisi ile 1425 seviyesine geri çekilmiştir. Mevcut görünüm içerisinde teknik destek ve dirençlerimiz değişmemiştir. Haftanın son gününde, yukarıda 1430 ve 1450 seviyeleri direnç olarak izlenecek olup, aşağıda ise 1410 ve 1385 seviyeleri destek konumundadır.
Dolar/TL tarafına ise aşağı yönlü gevşemenin devam ettiği görülmektedir. Mevcut fiyatlama doğrultusunda yükselişler satış fırsatı olarak değerlendirilirken, aşağıda 7,65 ve 7,55 seviyeleri hedef konumundadır. Yukarıda ise 7,75 ve 7,84 seviyeleri direnç noktaları olarak izlenebilir.
Herkese iyi günler ve iyi seanslar dilerim.
Emrah Parlan