- Petrol fiyatları üst üste dördüncü ayda da düştü
- Son iki yılın ilk çeyreklik zararına doğru ilerliyor
- Teknik grafikler ayıların Eylül ayı sona ermeden önce 72 doları zorlayabileceğini gösteriyor
- Ancak bir toparlanma ABD ham petrolünü 80'lere doğru itebilir ve 90'lar da hedeflenebilir
Petrol fiyatları dördüncü ayını da düşüşle geçirirken ve boğalar son iki yıldaki ilk çeyreklik kayıplarına bakarken, piyasanın Eylül ayının bitmesine bir haftadan az bir süre kala kendini toparlayacağını düşünmek zor.
Yine de bu, piyasada uzun pozisyonda olanlar için zorlu olacak. Boğalar en azından, ABD ham petrolü için son yedi yılın en kötü haftası olan geçtiğimiz hafta gibi bir felaketten kaçınmaya çalışacak.
New York'ta işlem gören West Texas Intermediate ham petrol geçen hafta %7,5 düşerek Temmuz ayının son haftasından bu yana en büyük kaybını yaşadı.
Eylül ayı için WTI şu ana kadar %-12'yle, %21 değer kaybettiği Kasım ayından bu yana en büyük düşüşünü kaydetti.
Üçüncü çeyrekte, ABD ham petrolündeki boğalar %25'lik bir düşüşle karşı karşıya ve bu da 2020'den bu yana bir çeyrekteki en büyük kayıp.
Petroldeki Düşüş Bu Hafta Derinleşebilir mi?
SKCharting.com'un baş teknik stratejisti Sunil Kumar Dixit, muhtemelen diyor.
Dixit'e göre, ayılar 72,35 dolardaki 200 aylık Basit Hareketli Ortalama'ya (SMA) dayalı bir sonraki düşüş hedefleriyle geçen haftanın 78 dolar civarındaki düşük seviyesini kırmaya çalışırken, Eylül ayı bu Cuma seansında sona ermeden önce WTI'da daha fazla satış olması muhtemel:
"82,20 dolardaki aylık orta Bollinger Bandının kırılması ve WTI'ın 78,14 dolara düşmesiyle, dört aydır devam eden düşüş trendi daha da derinleşti ve 77,50 dolardaki 100 haftalık basit hareketli ortalamaya yaklaşıldı."
Dixit, WTI'ın Göreceli Güç Endeksi (RSI) ve stokastik değerlerinin günlük, haftalık ve aylık grafiklerde negatif formasyonda olduğunu ekledi.
Aylık grafikteki MACD de negatif formasyona geçerek WTI'da daha fazla düşüşe işaret etti.
Dixit, diğer taraftan, 100 haftalık basit hareketli ortalama olan 77,50 doların destek görevi görebileceğini ve kırıldıktan sonra destekten dirence dönüşen 82,20 ve 86,20 dolar seviyelerine doğru kısa vadeli bir toparlanmaya neden olabileceğini söyledi:
"Fiyatlar bu bölgenin üzerinde kalıcı bir kırılma yaparsa, 90,50 - 91,50 dolara doğru toparlanma bekliyoruz."
ABD Ekonomi Cephesinde Yoğun Bir Hafta
ABD'de bu hafta dayanıklı tüketim malları, tüketici güveni ve ev satışları raporları da dahil olmak üzere bir dizi veri yayımlanacak.
İzlenmesi gereken en önemli gün, Fed'in tercih ettiği enflasyon göstergesini de içeren Ağustos ayı kişisel gelir ve harcama raporlarının açıklanacağı Cuma günü olacak.
75 baz puanlık bir faiz artırımı daha yapan Fed'den St. Louis Fed Başkanı James Bullard, Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester, Chicago Fed Başkanı Charles Evans, Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic ve Fed Başkan Yardımcısı Lael Brainard gibi bazı isimler bu hafta konuşma yapacak. Yatırımcılar, üyelerin Kasım ayında dördüncü kez 75 baz puanlık bir faiz artırımına yönelip yönelmediklerine ilişkin ipuçları için yorumlara odaklanacak. Özellikle Bostic, Pazar günü "nispeten düzenli" bir yavaşlamadan bahsetti.
Euro Bölgesi'nde, Cuma günü açıklanacak enflasyon verilerinin Avrupa Merkez Bankası (ECB) üzerinde baskı yaratması bekleniyor. Bunun öncesinde, ECB Başkanı Christine Lagarde Pazartesi günü Brüksel'de yasa yapıcılar önünde ifade verecek ve Pazar günü İtalya'da yapılan seçimlerin sonuçları da yakından izlenecek. Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) döviz piyasalarına müdahale etmesinin ardından yen odak noktası olmaya devam edecek. Ayrıca, Cuma günü Çin'den gelecek PMI verileri dünyanın iki numaralı ekonomisinin sağlığı hakkında fikir verecek.
Bu arada, petrolü açığa satanlar doğru yolda olduklarına ikna olmuş görünüyor.
Avrupa'da PMI verilerinin zayıf gelmesi ile Fed ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) faiz artırımlarının ardından büyüme endişeleriyle birlikte küresel hisselerin geçtiğimiz Cuma günü 20 yılın zirvesindeki dolar karşısında iki yıllık bir dibe gerilemesi, petrol ayıları için mükemmel bir fırtına yarattı.
Durham, North Carolina merkezli ICAP'ten Scott Shelton, resesyon korkuları piyasaların her yerinde hakimken "Piyasa açıkça ekonomik yavaşlamayı düşünüyor," dedi.
"Fiziksel [petrol] kalitelerinin güçlü ya da zayıf olması şu anda önemli değil."
Ancak petrolde yükseliş beklentili analistler, Rusya'nın Ukrayna'da savaşı tırmandırma riskinin ve Çin'in COVID-19 kapanmalarından çıkmasının önümüzdeki haftalarda petrol için bolca yukarı yönlü hareket anlamına gelebileceğini belirtti.
Analistler ayrıca ayıların tamamen göz ardı ettiklerini düşündükleri başka bir şeye daha işaret ediyorlar: Biden yönetimi tarafından ABD Stratejik Petrol Rezervinden (SPR) günlük bir milyon varil ham petrolün piyasaya sunulması. Ekim ayı sonuna kadar toplamda 180 milyon varillik salınım, ABD ham petrol piyasasını petrole boğdu ve yaptırım uygulanan Rusya'nın arzındaki eksikliklerden kaynaklanan küresel petrol piyasasındaki açığın bir kısmını da hafifletti. Birçok boğa, SPR çıkışları altı hafta içinde bittiğinde petrolün yükselişe geçeceğine ikna olmuş durumda.
Ancak deneyimli petrol yatırımcısı Jim Ritterbusch tarafından kurulan Chicago merkezli petrol danışmanlık şirketi Ritterbusch and Associates analistlerine göre, ABD faiz oranlarında ve dolarda devam eden yükseliş petrolün kazançlarını sınırlayacak.
OPEC+ Ekim'de Ne Yapacak?
Geçen haftaki satışlar, Suudi Arabistan liderliğindeki 13 üyeli Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve Rusya'nın yönettiği 10 müttefikinden (OPEC+) gelebilecek düzeltici adımlara ilişkin spekülasyonları artırdı.
Ancak OPEC+'ın aylık toplantısı 5 Ekim'de, yani bir haftadan uzun bir süre sonra yapılacak ve petrol boğaları bu hafta için hâlâ savunmasız durumda.
Gelecek haftaki toplantıda, 23 ülkeden oluşan petrol üreticileri ve ihracatçıları koalisyonu Kasım ayı ve sonrası için üretim miktarına karar verecek. OPEC+'ın salgın sonrası ilk büyük arz azaltımını açıklayarak batmakta olan piyasayı durduracağına ve fiyatlarda bir miktar toparlanma sağlayacağına dair bahisler yüksek.
Petrol şu an, Rusya-Ukrayna savaşının patlak vermesinden iki hafta sonra Mart ayında WTI için yaklaşık 130 dolar ve Brent için yaklaşık 140 dolar olan zirve seviyesinden neredeyse %40 düşmüş durumda.
Petrol boğaları sadece OPEC+'ın üretim kesintisi ilan etmesini beklemiyor. Aslında bunu talep ediyorlar ve ittifakı açığa satış yapanlarla "iyi oynamayı bırakmaya" teşvik ediyorlar.
Olağan koşullar altında, grubun başındaki Suudiler sert bir kesinti ilan edip ham petrol fiyatlarının yükselmesini sağlamayı çok isterdi. Petrol ayıları ile, açığa satışçılara karşı nefretiyle bilinen Suudi Enerji Bakanı Abdülaziz bin Salman (AbS) arasında yeterince husumet var.
Ancak AbS bu kez farklı zorluklarla karşı karşıya olabilir.
Ve bu zorluk büyük ölçüde Suudilerin son altı yıldır bel bağladığı, OPEC+ içindeki en büyük güçle ilgili: Rusya.
OPEC+'ın fiyat düşüşüne verdiği bilinen tek yanıtın üretimi kısmak olması gibi, Rusya'nın da Ukrayna savaşı nedeniyle kendi kendine yarattığı yaptırım krizinin acısını hafifletmek için bildiği tek yol, kendisinden alım yapmak isteyenlere petrolünü büyük oranda ucuzlatmak.
Kremlin'in Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşı finanse etme kabiliyetini sınırlandırmak amacıyla, Rusya tarafından satılan petrolün fiyatını sınırlandıracak bir mekanizmayı Aralık ayı başına kadar devreye sokmak üzere Yedi Ülke Grubu tarafından atılan adımlar da Rusya'nın bu krizini derinleştiriyor.
Moskova, kararı uygulayan ülkelere misilleme sözü verirken, kaybettiği geliri telafi etmek için mümkün olan her yerde diğer OPEC+ üreticilerinden daha düşük fiyata petrol satışı yapması da muhtemel. Rusya'nın fiziki piyasada petrolü agresif bir şekilde iskonto etmesi, Suudi ham petrolü de dahil olmak üzere rakip OPEC+ petrollerinin fiyatlandırmasını etkilemenin yanı sıra, nihayetinde vadeli işlemler piyasasında da önemli olacaktır.
2016'da OPEC+'ın kurulmasından bu yana - ki bu Suudilerin Rusları ikna etmek için sarf ettiği büyük çabalarla gerçekleşti - Riyad, herhangi bir üretim azaltma eylemine tipik olarak en büyük katkıyı yapan ülke oldu ve onu Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) takip etti. Bu durum, her an artırım ya da azaltım yapabilme kabiliyetine sahip tek gerçek üreticiler olmaları bağlamında anlaşılabilir.
Ancak, Batı'nın yaptırımları Rusya'nın mali durumunu ve en önemlisi Başkan Vladimir Putin'in Ukrayna'ya karşı savaşını finanse etme kabiliyetini sıkıştırırken ve Ruslar dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir müşteriye satabilecekleri her varili satmak isteyebilecekken, Suudiler veya Emirlikler için önemli üretim kesintileri yapmak adına kötü bir zaman olabilir.
New York merkezli enerji fonu Again Capital'in kurucu ortağı John Kilduff'a göre, Suudi Arabistan ve BAE'nin kaybettiği her varil pazar payı Rusya'ya gidecek.
Kilduff ekliyor:
"Rusya'yı OPEC+ içinde tutmak Suudiler için çok önemli çünkü Ruslar olmadan ittifakın kendisi çökecek. Ancak bir müttefik giderek bir yükümlülük haline gelirken, zor zamanlarda onu nasıl etkili bir şekilde destekleyebilirsiniz?"
Açıklama: Barani Krishnan piyasa analizlerine çeşitlilik kazandırmak için kendi görüşleri dışında bir dizi görüş kullanmaktadır. Tarafsızlık adına bazen karşıt görüşler ve piyasa değişkenleri sunmaktadır. Hakkında yazdığı emtia ve menkul kıymetlerde pozisyon sahibi değildir.