Bu hafta gerçekleşecek olan ABD – Çin görüşmesi riskli varlıkların yönünü belirleyecektir. Başta ABD olmak üzere geçen hafta açıklanan küresel ekonomik verilerin beklenti altında kalması FED ve AMB’nin ekstra teşvik adımı atma ihtimallerini güçlendirdi. iShares MSCI World ETF’i (URTH) haftanın son gününde %0.99 değer kazanıp 90.79$’dan kapanmasına rağmen haftalık %1.08, aylık %0.80 değer kaybetti ve yıllık %0.74 yukarıdan kapandı. Yeni haftada, altının ons fiyatı %0.09 genişleyerek 1506.96$’dan işlem görerek başladı. Altındaki yükseliş küresel pay piyasalardaki risk algısının kararsız olduğunu gösteriyor. Bu durumu destekleyen olaylar arasında Trump’ın azil süreci, Trump’ın FED’e olan baskısı, Almanya’nın resesyon ihtimalinin güçlenmesi, Draghi ile Almanya maliye bakanı arasında çıkan politika anlaşmazlığı, İdlib için Türkiye – ABD ilişkilerinin tekrardan gerilme ihtimalinin yükselmesi, Irak’ta protestoların giderek sertleşmesi ve Hong Kong protestoların devam etmesi yer alıyor. Bütün olumsuzluklara rağmen tahvil yatırımcılarının risk iştahının, ABD – Çin gerginliğinin azalmasına paralel olarak, Eylül’de artığı bildirildi ve özel sektör tahvillerine olan ilginin arttığı açıklandı.
Uluslararası Finans Enstitüsü’nün yayınladığı rapora göre bu yıl gelişmekte olan ülkelere 96.5 milyar $ net sermaye girişi gerçekleşecek. Türkiye bu paydan sadece 4 milyar $ alabiliyorken ilk sıralarda Hindistan, Çin, Brezilya, Endonezya ve Meksika bulunuyor.
Bu sabah, Çin ve Hong Kong’un kapalı olmasıyla beraber Asya endekslerinde karışık seyrin hakim olduğu görülüyor. Güney Kore, Singapur, Tayvan, Avusturalya ve Hindistan yükselirken Endonezya ve Japonya satıcılı işlem görüyor. Yapılacak olan ABD – Çin görüşmeleri, eğer bir aksilik çıkmazsa, Asya endekslerine pozitif şok yaratabilir. Asya’nın 10 senelik tahvillerinde ise Japonya -%0.224’te yatay seyir izlerken HK %1.168’e ve Singapur %1.622’e gerilemiş durumda. USD/CNY 7.15, USD/JPY 106.89 ve USD/SGD 1.3805 seviyelerinde yatay seyir izliyorlar. Hafta sonu gerçekleşen haber akışına göre Samsung, Çin’deki son akıllı telefon fabrikasını bu ayın sonunda kapatacağını duyurdu. Vietnam ve Hindistan’ın da aralarında bulunduğu diğer ülkelerde üretimin devam edeceğini bildirdi. ABD – Çin arasındaki “ticaret gerilimi” bu duruma neden olmuş olabilir.
Hafta bitmeden ABD, AB’ye bir şut çekti ve ikili arasındaki ticaret savaşının fitilini ateşledi. AB’de duruma “ek vergiler” getirerek karşılık vereceğini bildirdi. Geçen hafta, AB ekonomik verileri beklenti altında kalırken “Brexit” belirsizliği hala devam ediyor. İngiltere Başbakanı B. Johnson ülkesinin AB’den çıkışıyla ilgili bir anlaşmanın 19 Ekim’e kadar sağlamaması halinde uzatma istemek için AB’ye bir mektup gönderdiği bildirildi. iShares Europe ETF’i (IEV) %0.91 değerlenerek 43.25$’a yükseldi. Haftalık bazda %2.13, aylık %1.60 ve yıllık %3.02 güç kaybetti. Avrupa gösterge endeksi STOXX 600 ise Cuma gününü %0.73 yükselerek 380.22 Euro’dan kapattı. Hem STOXX 600’ün hem de ETF’in yükselme nedeni yaşanan tepki alımları ve AMB’nin piyasayı daha da destekleyecek beklentilerinin güçlenmesi olabilir. Avrupa endekslerinin vadeli kontratları güne satıcılı başladılar. Almanya 10 senelik tahvil getirisi -%0.592’ye gerilerken İrlanda’nın 10 senelikleri Avrupa arasında en büyük değişim oranına sahip.
ABD siyasi belirsizlikle sallanıyorken Wall Street tedirginlik içinde. Trump’ın azil sürecini kimse kestiremiyorken Trump’ta Demokratları suçlamaya başladı. Açıklanan ekonomik verilerde ABD işsizlik oranı 50 yıllık dibi görmesine rağmen saatlik kazançlar beklentiyi karşılamadı. Büyümede de yavaşlamanın devam ettiği analist raporlarında belirtildi. Bu durum Trump’ın, FED üzerindeki baskısını daha da arttırabilir. Beklenti altında kalan ekonomik veriler FED’in faiz indirme beklentisini güçlendirdiğinden dolayı ABD endeksleri haftayı pozitif kapattılar. ABD gösterge endeks S&P 500 %1.42 yukarıdan işlem görerek 2952.01$’dan kapandı. Bu sabah ise ABD endeks vadeli kontratları, Avrupa’ya paralel olarak, negatif işlem görüyorlar. ABD Dolar endeksi 98.86$’a gerilemiş durumda. VIX / oynaklık göstergesi 17$ civarında fiyatlanıyor. ABD tahvil getirileri hafiften gerileyerek 2 senelikler %1.387 ve 10 senelikler %1.512’den alıcı buluyorlar.
Irak protestolarında toplamda 100 kişinin hayatının kaybettiği açıklandı. Protestoların giderek sertleşmesi ve halkın sürekli olarak hükümeti istemediğini tekrarlaması Orta-Doğu’daki jeopolitik riskleri arttırıyor. Hükümetin kötü işleyişinden dolayı artan işsizlik, yolsuzluk, yoksulluk ve güvensizlik ayaklanmanın ana nedenleri olarak biliniyor.
Türkiye’de masa üzerine çıkan “40+1” tartışmaları siyasi tansiyonu yükseltiyor. KONDA’nın AKP’nin oyunda azalma olduğunu belirtmesi ve AKP’ye yakın olan OPTIMAR’ın Babacan ve Davutoğlu’nun oylarının %10’un üzerinde olma ihtimalinin bulunduğunun açıklaması da yaşanan siyasi tansiyonun yükselmesine destek oluyor. Siyasi belirsizliğin yanında Sn. Erdoğan’ın “Suriye” açıklamaları döviz kurlarının yükselme ihtimalini güçlendirirken TL varlıklarının da aşağı yönlü baskılanma ihtimalini kuvvetlendiriyor. Fitch bankalara uyguladığı stres testinden sonra yaptığı açıklamalarda özel bankaların aktif kalitesinde yaşanacak bir bozulmaya karşı kamu bankalarına nazaran daha iyi durumda olduğunu belirtti. Takipteki kredilerde sert artış, zayıf karlılık ve TL’de yaşanan değer kaybı sebebiyle zararı azaltma kapasitesinin Akbank ve Garanti de güçlü, Ziraat ve Vakıf’ta daha düşük olduğu açıklandı. Halkbank’ın ise stres testi senaryolarında minimum gereksinimlere sahip olduğu bildirildi.
Türk varlıkları Asya endeksleri, Avrupa ve ABD vadelilerine paralel olarak yataya yakın satıcılı seyirle güne devam edebilir. 5 yıllık CDS primi 354.71’den işlem görüyorken 10 senelik getiri %13.36 ve 2 senelik gösterge faizi %13.21’den alıcı buluyor. ABD'nin "güvenli bölge" açıklamasıylaDolar/TL’nin 5.75 ve Euro/TL’nin 6.30 seviyelerine doğru yükselmesi TL pay piyasalarındaki baskıyı arttırabilir. Üstel hareketli ortalamalara bakacak olursan uzun vadede endeksin yönü korurken kısa vade de dalgalanma ihtimali yükselmiş durumda.