Newton'ın ilk yasasına göre, hareket halindeki bir cisim hareketine devam eder; ikinci yasaya göre, hareket halindeki cismin hızı kendisine uygulanan kuvvete bağlıdır; son olarak, üçüncü yasa bir cisim bir yönde ne kadar hızlı gitse de, bu yönün tersine dönebileceğini söyler. Tüm bu yasalar, bu hafta doğal gaz piyasasında doğrulandı.
Salı günü, NYMEX Henry Hub'daki vadesi dolan Ekim doğal gaz sözleşmesi mmBtu başına 6,28 dolara bir sıçrama yaptı ve kapanış sonrası işlemlerde uzun zamandır beklenen ve Şubat 2014'ten beri görülmeyen 6 dolar direncini kırdı.
Henry Hub'daki hiçbir spot sözleşme, kaya petrolü döneminde 2008'den bu yana 4 doların üzerinde kapanmamıştı. Salı günkü 20+ sentlik etkileyici ralli, bir önceki günde görülen 50+ sentlik yükselişi kaldığı yerden devralarak, Newton'ın ilk yasasını doğruladı.
Hafta sonundan itibaren hava tahminleri, soğutmaya yönelik son derece zayıf bir dönemi güçlendirerek, önümüzdeki iki haftaya yönelik stok artışları için beklentilerde azalmaya sebep oldu.
Ancak hava tahminlerindeki ufak değişim, iki günde fiyatta bu boyutta bir sıçrama yaşanmasının arkasındaki tek faktör değildi.
Sert geçecek kışa yönelik endişeler, piyasaya kış riski için yüksek bir prim getirdi ve uluslararası fiyatların Avrupa'da 26 dolar üzerine, Asya'da ise 29 dolara fırlamasıyla birlikte Henry Hub da oransallığı korumak adına hızlı bir yükseliş yaşadı. Ham petrol ve kömür gibi diğer enerji emtiasında da doğal gaza benzer sıçramalar yaşandı.
Bunlar da Newton'ın ikinci yasasının doğrulamasıydı, yani hareketin arkasındaki kuvvetin.
Tüm grafikler: Gelber & Associates
Yüksek doğal gaz fiyatları şimdilik, doğal gaz üreticilerinin bilançoları için temel açıdan faydalı görünebilir; ancak bu yüksek fiyatlar tüketici cephesinde ciddi zorluklara yol açıyor. Avrupa'daki yüksek fiyatlar, endüstriyel talebin sınırlanmasına yol açtı ve CF Industries'in (NYSE:CF) İngiltere'deki fabrikası kapatıldı.
Doğal gaz çok sayıda ürünün ana bileşenlerinden biri ve yüksek enerji fiyatları uluslararası tedarik zinciri genelinde ek enflasyon baskılarına dönüşüyor. Mevcut oranda, dünyanın hem soğutma, hem de ısıtma için en önemli yakıtlarından birindeki kontrolsüz ralliyi durdurmak için küresel baskı büyüyor.
Bu yükselişin son bulması gerekiyordu ve doğal olarak buldu: Henry Hub'ın yeni spot sözleşmesi olan Kasım sözleşmesi Çarşamba günü, bir önceki günün zirvesi olan 6,28 dolardan 86 sentlik düşüşle seansın dibi olan 5,42 dolara geriledi, sonrasında ise seansı 5,48 dolarda kapattı.
Bu da Newton'ın üçüncü yasasını doğruladı: ralli ne kadar kuvvetli olsa da, tersine dönüş de bir o kadar (bu örnekte belki daha da çok) etkileyiciydi.
Ben bu yazıyı New York'ta sabahın erken saatlerinde, Asya piyasaları öğle yemeği arasındayken kaleme alırken, Kasım sözleşmesi 5,50 doların üzerinde yeni bir seans zirvesine ulaşmaya çalışıyordu.
Böylelikle, sonbaharın gelişinin havanın ne ısıtma ihtiyacı gerektirecek kadar soğuk, ne de soğutma gerektirecek kadar sıcak olduğu omuz sezonunu getirmesiyle birlikte doğal gaz bir dönüm noktasında.
Omuz sezonunun zirvesi genellikle HDD'ler, ya da ısıtma gün dereceleri CDD'leri, ya da soğutma gün derecelerini geçtiğinde görülür.
30 yıllık HDD ve CDD tarihsel verileri, bu dönüm noktasının genellikle 4 Ekim civarında yaşandığını gösteriyor.
10 yıllık HDD ve CDD verileri ise bu kesişimin 5 ilâ 9 Ekim tarihleri arasında görüldüğüne işaret ediyor.
Bu yıl, ABD'nin Ortabatı ve Kuzeydoğu bölgelerindeki olağan dışı sıcaklıklar hava sıcaklıklarını tarihsel ortalamalarının üzerine çıkararak ısıtma talebini kısıtladı.
Veri sağlayıcısı Refinitiv'in grafiklerine göre, 30 yıllık HDD ortalaması ile mevcut HDD tahmini arasında devasa bir ayrışma mevcut.
Beklentilerin altındaki ısıtma gün dereceleri sonucunda, CDD ve HDD'ler arasındaki kesişim noktası 12 Ekim'e kaydı. Yani 2021'in omuz sezonunun zirvesi—hava koşulları kaynaklı talebin teorik olarak en düşük seviyesine ulaşacağı gün—normalden daha geç yaşanacak.
Eğer herhangi bir sebeple kış döneminde güçlü soğuklar görülmezse, doğal gaz stokları yüksek seviyelerde kalacak.
Piyasa stok seviyelerine dair yeni bir haftalık güncelleme beklerken, ABD Enerji Bilgi İdaresi'nin (EIA) geçtiğimiz haftada normalden sıcak hava koşullarının soğutma talebinde bir düşüşe yol açması sebebiyle doğal gaz şirketlerinin stoklara ortalamanın üzerinde, 87 bcf'lik (milyar feet küp) bir enjeksiyon yaptığını açıklaması bekleniyor.
Buna kıyasla geçtiğimiz yılın aynı haftasında stoklara 74 bcf'lik bir ekleme yapılmıştı ve hafta için beş yıllık (2016-2020) ortalama 72 bcf.
17 Eylül'le tamamlanan bir önceki haftada, doğal gaz şirketleri stoklara normalin üzerinde 76 bcf'lik bir ekleme yapmıştı ve böylelikle stoklarda üst üste ikinci haftada normalin üzerinde bir artış kaydedildi.
Eğer analistlerin tahminleri doğruysa, 24 Eylül haftasındaki enjeksiyonla birlikte stoklar 3,169 tcf'ye (trilyon feet küp) ulaşacak ki bu da beş yıllık ortalamanın yaklaşık %6,3, geçen yıl aynı haftadaki miktarın ise %15,4 altında.
Geçtiğimiz haftada havalar ılımlıydı ve hafta için 30 yıllık ortalama olan 65 TDD'ye (toplam gün derecesi) kıyasla, 58 TDD kaydedildi.
TDD'ler, bir günün ortalama sıcaklığının 65 Fahrenheit'ın (18 Celsius) kaç derece altında ya da üzerinde olduğunu ölçer ve ev ve iş yerlerindeki ısıtma ya da soğutma talebinin tahmininde kullanılır.
Refinitiv'e göre, mevcut 1 Ocak haftasına yönelik ilk tahminler stoklara 111 ilâ 78 bcf'lik bir enjeksiyon arasında değişiyor ve ortalama 92 bcf seviyesinde.
Buna kıyasla, geçtiğimiz yıl aynı haftada stoklar 75 bcf artmıştı ve hafta için beş yıllık ortalama 81 bcf.
Peki sonbahara ve nihai olarak kışa doğru ilerlerken stoklardaki doğal gazın durumu ne olacak?
Houston merkezli doğal gaz piyasaları danışmanlık şirketi Gelber & Associates'tan Dan Myers'a göre, "2021 stoklarının beş yıllık ortalamadan daha da uzaklaşmak yerine, ortalamaya doğru geri dönme ihtimali çok yüksek."
"2021 toplam doğal gaz stoğunun beş yıllık ortalamaya ulaşması neredeyse imkansız olsa da, önümüzdeki birkaç haftada ortalamaya geri dönüş hareketi fiyattaki ek yükseliş hareketlerini sınırlayabilir."
Açıklama: Barani Krishnan, incelediği her piyasadaki analizlerine çeşitlilik katmak amacıyla kendine ait olmayan çeşitli görüşleri de yazılarına katmaktadır. Bir Investing.com analisti olarak farklı görüşleri ve piyasa değişkenlerini sunmaktadır. Kaleme aldığı emtia ya da menkul kıymetlerde bir varlık ya da pozisyon sahibi değildir.