Fed Eşiğe Ulaştı mı?
FOMC faiz kararını bugün açıklayacak. Piyasa, sıkılaştırma hızının 25 baz puana yavaşlayacağını ve federal fon aralığının %4,50 - 4,75'e çıkacağını çoktan fiyatladı.
Karar, %5,7 seviyesindeki çekirdek tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ve %4,4 seviyesindeki Fed’in enflasyon göstergesi olarak dikkat aldığı çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) verilerinin tam arasında bir seviyede olacak.
Dünyanın en büyük alternatif varlık yöneticisi Blackstone'un geçtiğimiz günlerde işaret ettiği gibi, Federal Rezerv'in gösterge faiz oranları (yani Federal fon oranları), artışlar sona ermeden önce her zaman enflasyon oranını aşar.
Şimdi bu eşiğe ulaştık, Şubat 2020'den bu yana ilk kez, faiz oranları, Fed’in tercih ettiği fiyat göstergesi olan çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi enflasyon oranından daha yüksek.
Enflasyondan daha yüksek bir faiz oranı, para politikasının sıkılaştığı, ekonomik büyümeyi yavaşlattığı ve enflasyonu daha uzun vadeli %2 hedefine doğru geri çektiği anlamına geliyor.
Fed'in kendisi, enflasyonu bu yılın sonunda %3,1, gelecek yıl %2,5 ve 2025 sonuna kadar hedefe ulaşacak şekilde görüyor.
Tarihsel Gerçeklik Ne Söylüyor?
"Fed ile savaşma" yatırım dünyasının eski ve köklü bir mantrası olmasına rağmen, aynı yatırımcılar genellikle Fed’in sözüne inanmayı açıkca redderler. Haklı da sayılabilecek bir argümanları var. Fed’i anlayabilmek için Fed'in ne söylediğinden çok, ne yaptığına dikkat etmek gerekir. Yine de bu mayınlarla dolu bir düzlük, objektif olmaya ve pozitif hissiyata hızlı kapılmaya yer yok, çünkü Fed ile savaşın kazananı hep bellidir.
Yakın tarih çok açık bir şekilde Fed’in faiz oranlarını tekrar indirmeden önce enflasyonun %2’lik hedefe düşmesini beklemediğini gösteriyor. Bu belkide güncel durumu anlamaya çalışanlar için bir sinyal olabilir.
“Nereden çıktı bu %2’lik hedef?” dediğinizi duyar gibiyim. Yeni Zelanda Merkez Bankası 1989'da %2 hedefini ilk ortaya atan banka olduktan sonra, Fed bunu gayrı resmi olarak benimsemeye başladı. Ocak 2012'de ise Başkan Ben Bernanke, yıllık %2 enflasyon hedefini resmileştirdi.
Ancak dikkat çekmek istediğim nokta, bu zamana kadar ABD tarihindeki en agresif genişleme döngülerinden üçünde de yani 1990-1992, 2001(Dotcom) ve 2007-2008 (Mortgage) dönemlerinde parasal genişleme %2'nin üzerinde enflasyonla başladı. Demem o ki, enflasyonda halen hedefe uzak olsak da tarihsel gerçeklik bizlere gevşemenin yahut yumuşak inişin yine de mümkün olduğunu söylüyor. Elbette piyasanın koşulları bugün çok farklı ancak yine de bu detay aklımızın bir kenarına not etmeye değer.
Dikkat! Cevap Beklenen Bazı Sorular Var!
Bugün yapılacak FOMC toplantısı Fed’in bundan sonra ne yapacağı bakımından önemli olacak. Piyasa 25 baz puanlık bir faiz artışı geleceğinden neredeyse emin. Ancak Powell’ın dudaklarından dökülecek bazı cümleler noktasında kafalar bir hayli karışık.
Peki ne duymak istiyoruz bugün? Önceliğimiz rota hakkında bir şeyler duymak elbette.
Bu son faiz artışı mı? Mart’ta da 25 baz puanlık faiz artışı olacak mı? Olacaksa Mart ayı son faiz artış ayı mı olacak? En önemlisi ise bu yıl faiz indirimi yapılacak mı?
Bu zamana kadar Powell %2 enflasyon hedefi noktasında oldukça ısrarlı söylemlerde bulundu. Bugün de bu söylemleri sürdürecektir. Ancak dudaklarından dökülecek en ufak pozitif cümle bile piyasada şenlik etkisi yaratmaya yeter.
Düzenlemeye tabii yatırım fonlarını temsil eden ICI ALL (Investment Company Institute) rekor seviyelere ulaştı.
Zor geçen 2022 yılının ardından birçok yatırımcı kenarda nakit tutuyor ve piyasaya girmeyi bekliyor. Yani Powell’ın güvercin bir çift sözünü. O yüzden bu toplantı oldukça önemli.
Analist Beklentileri Nasıl?
Goldman Sachs, çekirdek PCE enflasyonunun daha da azalarak yıl sonuna kadar %2,9'a düşmesini bekliyor. Goldman, oraya ulaşmak için Fed'in Şubat, Mart ve Mayıs aylarında faiz oranlarını tekrar 25 baz puan artırarak kilit oranı %5,25'e çıkaracağını öngörüyor.
Elbette herkes aynı fikirde değil. Bazıları Fed'in gerektiği kadar zam yaptığını söylüyor ve enflasyondaki son yavaşlama, bazılarına göre Fed'in bu yıl faiz oranlarını indirme ihtimalini dahi gösteriyor. Zaten güncelde teknoloji hisselerinin ocak ayında yaşadığı rallinin sebebi de esasında bu inanç.
Goldman Sachs, ekonomi konusunda Wall Street'teki çoğu bankadan daha iyimser. Bunun bir nedeni, faiz oranı artışının zamanlaması ile ekonomik büyüme üzerindeki fiili etki arasındaki “gecikme” hakkındaki düşünceler. Bir ekonominin oran artışının tüm yükünü hissetmesinin ne kadar sürdüğünü kimse tam olarak bilmiyor ancak Goldman Sachs bunun insanların düşündüğü kadar uzun olmadığını belirtiyor.
İşte tam da bu nedenle, yatırım bankası, geçen yılın ilk yarısındaki oran artışlarının ekonomik etkisinin muhtemelen şu sıralarda zirve yaptığını ve muhtemelen bu yılın ikinci yarısında bir toparlanma olacağını söylüyor.
Başka bir deyişle Goldman, ABD ekonomisinin resesyondan kaçındığını ve 2022'nin son çeyreğinde neredeyse imkansız görünen bir sonuç olan yumuşak bir inişin tadını çıkaracağını öngörüyor.
Şayet ABD ekonomisi, Goldman Sachs'ın tahmin ettiği gibi bir durgunluktan kaçınırsa ve Avrupa ile Çin ekonomileri büyümeye doğru ilerlemeye devam ederse, küresel hisse senetleri ve emtia görünümünün pozitif kalması için her türlü nedeni olacaktır.
Tüm bunlar gerçekleşirse ve enflasyonda daha fazla düşüş olursa, bu makro resim iyileşmeye başladığında kullandığımız Goldilocks senaryosudur, çünkü bu durum devlet tahvili getirilerini de düşürmeye zorlar yani riskli varlıkların cazibesini daha da artırır.
Fed faiz kararını bu akşam Türkiye saatiyle 22.00'de açıklayacak ve tüm odak 22.30 itibarıyla Powell'ın söyleyeceği kelimelerde olacak.
Dipnot: Goldilocks senaryosu; ekonomide, büyümenin ne enflasyona sebep olacak kadar hızlı ne de durgunluğa sebep olacak kadar az olmadığı, yani dengeli ideal seyrettiği sürece verilen bir isimdir. Yani piyasa yanlısı para politikasına izin veren, yatırımcıların tahmininden önce parasal sıkılaştırmaya gerek duyulmayan makul ekonomik büyüme ve düşük enflasyon ortamlı ekonomik dönemler için kullanılan bir tabir.