2015 Dünyasında USD/TRY ve EUR/USD

İyi haftalar...

Özellikle yeni yıl öncesi yapılanan dünya ekonomisini ve özelinde Türkiye ekonomisini kısa özetler ile geçmek ardından da kendi tarzımla alım-satım yapılabilecek seviyeleri değerlendirmek isterim.

Türkiye tarafında gündem yoğun;
2015 seçimleri öncesinde %10 seçim barajı, çözüm süreci, Yırca'da kesilen asırlık zeytin ağaçları, iş kazaları, KPSS atamaları gibi gündemler ile anlık odaklanmalar mevcut TL tarafında. Geçtiğimiz sene TCMB tarafında tüm iyimser hamlelere dövizin 2.00 üzeri duruşunu kırmak adına döviz satım ihaleleri, para politikası değişimleri, sözlü müdahale unsurları gibi baskılara rağmen özellikle Aralık 15 itibariyle çok sert alıcılar gözlemiştik piyasada.

Bu neyi gözler önüne sermişti?

Türkiye gibi dış borcu yüksek bir ülkede yıl kapanışı öncesi döviz talebi gelmesi çok normal. Bu yüzden basit mantık, ne kadar talep, doları o kadar pahalı hale getiriyor. Yalnız benim hem yıl kapanışı, hem de doların genel 2015 adına seyri açısından değinmek istediğim önemli bir husus var.
Türkiye ekonomisinde geçtiğimiz günlerde de dillendirilen ana problemlerin başında gelen tasarruf oranı yetersizliği var. Çok işin akademik detayına girip anlamsızlaştırmak istemiyorum ama elimden geldiğince durumu basitleştirip, anlatmaya çalışacağım.
Tasarruf demek aslında yatırım yapmak demek bir anlamda. Türk yatırımcı ne kadar çok tasarruf yapabilir hale gelir ise;  o kadar çok ülke içinde yatırım yapabilitesini güçlendirebilir seviyeye gelir... Ek bilgi; bu durumda yatırım yapmak isteyen kişileri cezbetmeyen faiz ortamı olması gerekiyor, gerekiyor ki insanlar paralarını bankalara götürüp mevduat ve benzeri enstrümanlara götürmek istemesin. 2015 için; siyasi baskılar faiz lobisi altında sürerken öyle yada böyle merkez bankasının çok uzun süre direneceğini düşünmüyorum ve TL tarafında faizler bir miktar geri gelebilir, böyle olur ise; tetiklenmek istenen tasarruf oranı kısmi olarak daha yeterli seviyelere gelebilir. Burada iyimserim.
Türkiye'de tasarruf oranı %12 civarında. GOÜ'de ise bu ortalama %33 seviyelerinde... Çin'de %50, özellikle odaklanılması gereken bir konu olduğunu belirtmek için, Çin örneğini verdim.

Peki riskler neler?

Türkiye ekonomisinde faizlerin düşmesi konusunda oluşabilecek riskler neler? Şu an ekonomiyi ayakta tutan, görüldüğü üzere yabancı yatırımcı. Onlarda ülkemizin kaşına, gözüne gelmiyorlar takdir edersiniz ki. Tabi ki net istek makul getiri, yani faiz. Yabancı yatırımcı profillerine bakıldığında %80'inin "short term" kısa vadeli, yani çıkışı kolay yatırım olduğu gözleniyor. Buradan geliyor kırılganlığı para birimimizin esasen. Bu sebeple kısa ve öz anlatmaya çalışıyorum, olası keskin faiz indirimlerinde yabancı yatırımcı hızlı çıkış gerçekleştirip, TL tarafını zora sokabilir. Bu senaryoda kötümserim.
Türk yatırımcıdan kaynaklı tasarruf oranı artışı yabancı yatırımcı çıkışını dengeler diye düşünenler var ise; Bu olasılık imkanlı değil. Çünkü tasarruf uzun vadeli gösterecektir duruşunu, lakin hızlı nakit çıkışları ekonomiyi anlık kırılganlıklara itecektir. 
Diğer tarafta Dünya'da neler oluyor? Amerikan ekonomisi genişlemeden çıktı ve piyasayı normalleştirme sürecine devam ediyor. Bu tabi ki biz gibi gelişmekte olan ülkeler için pek hoş bir haber değil. Likidite kısan ABD kolay para hamlesini bitireceği için; nakit akışlarında daha seçici olmaya itecektir yabancı yatırımcıyı. Diğer taraftan dünyaya likidite sağlayacak yeni merkezler olarak Japonya ve Avrupa bölgesi göze çarpıyor. Genişlemeci tavır içerisinde olan bu iki merkez, bence bir FED değil belki ama yine de likidite ihtiyacını karşılayacaklardır. Özellikle Almanya'nın başı çektiği Euro bölgesinde uzun süre dünyaya genişlemeci merkezin öncüsü olabilecek hamlelerin gerçekleşeceğini düşünüyorum. Bu süreçlerde özellikle JPY karşısına Dolar gibi sıkı para birimlerinin alınarak long pozisyonlarda takipler faydalı olacaktır, trend arayanlar için.
Biliyorum daha çok paritelerin alım-satım seviyelerini duymak istiyorsunuz. Şu ana kadar bahsettiğim içeriklerin bu işi bilen, bilmeyen herkesin söylediği "trend" kavramını oluşturmakta işinize yarayacağını söylemek isterim. Aynı zamanda şunu da söylemek istiyorum aslında, eğer veri trade eden, yani aslında gün içi volatilite trade eden biri değilde, trend arayan bir yatırımcı iseniz, buraya kadar yazdıklarım aslında size yeterli olacaktır.

Birazda gün içi alım satım seviyelerine bakalım;Bu bölümde yoğunlukla teknik dayanaklara yer vereceğim.

USD/TRY
Öncelikle üstte belirttiğim içeriklerden anlaşılacağı gibi, yıl kapanışı öncesi alıcı taraftayım USD/TRY'de temel anlamda. Teknik olarak biraz görüntüye bakalım; Trade olmak şüpheden gelir, bir işleme girerken yön algınızı netleştirdikten sonra kim daha pahalıya satmak, yada daha ucuza almak istemez ki? Piyasanın 2,2580 2,26 seviyelerinde ki şu anki fiyatlamasında teknik anlamda bir kaç kritik görüntü var. Her şeyi çok basit anlatacağım, lütfen odaklanın.
* Kırmızı trend-line ile çizdim. Piyasa günlük son beyaz mumda düşen tepeler formasyonunu kırdı. Yani yani, son gün cuma günü kapanışta olası teknik bir formasyon çürüdü ve piyasa 3 Ekim'de test ettiği 2,30 seviyesinin test edilebilirliğinin olası olduğunu vurguladı diyebiliriz. Dikkat ilk hedef 2,30 demiyorum, sadece yeni yıl öncesi talep artışıyla beraber 2,30 seviyesini test etme olasılığı olduğunu söylüyorum.

İlk cümleye dönelim. Trade etmek şüpheden gelir. Peki piyasada alıcı olmak için daha ucuz bir seviye olabilir mi?










Bunun için şöyle bir işarete ihtiyacımız var. Piyasanın trend-line altına gelmesi lazım ve hatta bu seviye altında gün kapanışı yapması lazım. Bugün için yaklaşık 2,2560 seviyelerine denk geliyor, yalnız dikkat edin güney doğu eğimli olduğu için line her gün bu seviye daha altta kalıyor olacak, yani gün kapanışı yapması gereken seviye daha ucuz olacak. Bu sebeple sanki daha uygun seviyelerden alıcı olunabilir. Fakat bugün 2,2560 etrafında bir kapanış olmaz ise çokta gevşeme açısından iyimser değilim, ki bugün TL'de sanayi üretimi, çarşamba GDP açıklanacak ve görüntü maalesef TL açısından pek iyi değil.
Toparlayalım, eğer line altına kırılım olursa Fib. seviyelerine göz atmamız yeterli 2.2125 seviyesine kadar çekilme olabilir. ( Bu seviyeye satıcı olmak için değil, daha uygun nereden alıcı olabilir diye göz attık)Eğer line altı kırılım olmayacaksa 2,2370-2,2440 seviyelerine kadar bir gevşemeyi olası görüyorum. Bu seviye arasında bir alıcı ortam aranabilir. Ayın 15'ine kadar gevşeme fırsatı aranabilir, lakin 15'i sonrasında 2,30'a kadar seviye aramaksızın YP borç sahibi yatırımcıların talep artıracağını düşünüyorum.

EUR/USD

Takip edenler bilir, EUR/USD tarafında  paritenin 1,40'ların yakasında olduğu günlerden beri satıcı taraftayım. 

Şimdi tabi ki trend net ve belki de doygunluk noktasına çok yakın. Lakin kısa ve öz şeyler söyleyeceğim yine de. Euro tarafında LTRO operasyonları aşikar, BOJ ile beraber GOÜ tarafının odağı halindeler. İtalya ve İspanya'nın kırılımları çok durdurulamaz ise, bu ABD ekonomisine de ek olarak yarayabilir. Bu sebeple her ne kadar trend acaba doygunluk noktasında mı diye düşünenler olsa da, trend'e karşı durma tarafında değilim. Sadece kısa hedefler koyarak ilerlemenin bu aşamada daha doğru olacağını düşünüyorum, sık güncellemeler ile ilerlemek daha yararlı olacak gibi. Benim ilk seviye hedefim 1,2140.








Kısa ataklar 1,2480 seviyelerini zorlayabilir ve bu seviyeye kadar toparlanmaların satış fırsatı olarak değerlendirilmesinden yanayım. Net bir trend var ve tuzaklar olacaktır bu sebeple. Sadece sakin bir tavır ile "Nereden satıcı olmalıyım" bilinciyle ilerlemeniz her şeyi çözecektir. 

İtalyan İspanyol tahvilleri %2'nin altına sarkmışken Euro bu kadar zayıflanmışken Avrupa'da gelmeyecek olan bir parasal genişleme hamlesi sıkıntı yaratabilir ancak. Almanya'nın bu konuda ikna edilip-edilmeyeceği önemliydi ama son toplantıda Draghi'nin çokta fikir birliği aramadığını da gördük bu konuda. Bu sebeple Avrupa da ithalat canlandırma sonrasında nasıl olsa enflasyon toparlanır gibi bir görüşü çok çok net görüyorum. Euro short, dolar long bir süre daha piyasalara hakim olacaktır.

Herkese iyi haftalar diliyorum,
Bu arada bugün Beatles'ın efsanevi solisti John Lennon'ın ölüm yıl dönümü. Dünyada barışın, özgürlüğün savunucularının başında gelen bu müzik adamını anarak haftaya başlamak hepimiz için pozitif olabilir.
https://www.youtube.com/watch?v=RkZC7sqImaM
Başarılar.
Serhat Yıldız
https://twitter.com/yildizserhat