2011 yılını geride bırakıp yeni yıla girdiğimiz bu günlerde, 2012 yılında dikkatle takip edeceğimiz konulardan biri, Türkiye’ye dışardan gelecek yabancı kaynağın ne kadar olacağıdır. Türkiye ciddi tasarruf açığının finansmanı için başta Avrupa olmak üzere dış piyasalardan 85 milyar dolar kaynak bulma durumundadır. Bunun anlamı, Türkiye başta Avrupa olmak üzere dünya ekonomisini kendi ekonomisinin refahı açısından takip etmek zorunda. Türkiye’yi 2012 yılında bekleyen en büyük ekonomik tehlike cari açık sorunu. Merkez Bankası Türkiye'nin cari işlemler hesabı açığının, 2011 yılının ocak-ekim döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 94 artarak, 65 milyar 57 milyon doları bulduğunu açıklamıştı. Bu tablodan çıkacak sonuç, ihracatımızı arttırıcı ve doğrudan yatırımları artırmamız gerekliliğidir. 2011 yılında TÜFE yüzde 10,45 oranında artarak Merkez Bankasının Ekim ayı Enflasyon Raporunda yer alan yüzde 8,3'lük tahminin ve Orta Vadeli Programda yer alan 7,8'lik tahminin üzerinde gerçekleşti. Böylece TÜFE yıllık artış hızı 2008 sonrasında tekrar çift haneye yükseldi. Benim TÜFE beklentim 2012 yılı için Merkez Bankasının izleyeceği dezenflasyon politikaları ile % 7 -10 aralığında gerçekleşeceği yönündedir. 2011 yılının gözde yatırım aracı olan altın hakkındaki beklentilerime gelince, öncelikle şu hususu belirtmeliyim ki Altın talebini etkileyen temel faktörler; para arzı ve enflasyon, doların değeri, ülke borçları gibi unsurlardır. Bazı ekonomistler Altın fiyatının yılın son iki-üç ayında Avrupa’da kötüleşen piyasalar sebebiyle dolar talebi artan kurumsal yöneticilerin altın satmasına sebep olduğunu ve bu durumun 2012 yılında da devam edebileceğini savunmaktalar. AB borç krizinin derinleşmesi avro’yu daha da zayıflatır ve dolar talebini hızlandırarak altın fiyatını olumsuz etkileyebilir. Bununla birlikte benim kişisel görüşüm birçok kişinin güvenli liman olarak gördüğü altının özellikle merkez bankalarının altın taleplerini arttırması ile yükseleceği yönündedir. Barclays Capital’in emtia analizinde belirttiği altın fiyatının 2012 yılında 2000Dolar/ons ile tepe yapmasını, bununla birlikte ortalama fiyatın 1.8785 Dolar/ons seviyesinde oluşmasını beklediğini bildirmesi görüşlerimle paralellik göstermektedir.
Bir sonraki yazımızda Döviz, Dolar, faiz tarafında 2012 beklentilerimi gerçekleşmeler paralelinde analiz edeceğim. Bol kazançlı günler dilerim…