2011 yılı tüm dünya piyasaları için çok sancılı geçen bir yıl oldu. Avrupa borç krizinin tüm dünya piyasalarını etkilediği ve agresif dalgalanmaların olduğu bir yılı geride bırakıyoruz.
Euro bölgesini bir bulaşıcı hastalık gibi saran krizin büyük Avrupa ülkelerine sıçraması birçok yatırımcının 2012 yılı için olumsuz beklentiler içerisinde olmasına neden oluyor. Ancak herkese 2011 yılı başını hatırlatmak isterim.
2011 yılı başında Yunanistan'daki kriz nedeniyle birçok yatırımcı olumsuz bir beklenti ile yıla başlamıştı. Ancak daha sonra ABD'nin parasal genişlemeyi bitirdiği tarihe kadar olumlu bir seyir izlemiştik.
Bu dönemde Avrupa Merkez Bankası'nın faizleri arttırması Euro’ya büyük bir destek vererek paritenin 1,5000 seviyesine kadar yükselmesine neden olmuştu.
Avrupa Merkez Bankası’nın faiz artırımlarının daha sonra değerli Euro nedeniyle krizdeki ülkelere zarar verdiği gerçeğini de hep birlikte gördük. Avrupa merkez bankası aynı hatayı ABD krizi başladığında da yaptığını hatırlayalım.
Özetleyecek olursak olumsuz beklentilerin yoğun olduğu 2011 yılının ilk 6 ayı olumlu bir seyir izlenmişti. Bu senede yine aynı şekilde olumsuz beklentiler ile yeni bir yıla başlıyoruz.
Ancak bu kadar olumsuzluk içerisinde gelebilecek birkaç güzel haber piyasalarda yeniden belli bir dönem için bahar havasının yaşanmasına neden olabilir.
Piyasaların asıl istediği ABD'nin 3. parasal genişlemeyi yapmasıdır. Bakalım her zaman olduğu gibi ABD merkez bankası birazda geç olsa piyasaların istediğini 2012 yılında yapacak mı?