Koronavirüs salgınında 2. dalga Avrupa’da önlemleri sıkılaştırdı. Vaka artışının en yüksek olduğu Fransa’da sokağa çıkma yasağı uygulanırken ekonomik faaliyetler de kısıtlandı. Almanya cafe, bar, sinema gibi sosyal alanları kapattı ve restoranlar da sadece paket servis verecek. İspanya’da olağanüstü hal Mayıs ayına kadar uzatıldı. En büyük ticaret ortağımız olan Avrupa’daki kısıtlamaların artması elbette ticaretimiz için son derece olumsuz. Ayrıca yurt içinde de vaka artışı oldukça endişe verici boyutta. İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerdeki vaka artışı ülke içinde de yeni önlemler alınacağına işaret ediyor.
Ekonomik taraftan ECB Başkanı Lagarde’ın açıklamaları Aralık ayında yeni teşviklerin geleceği beklentisini de artırdı. Özellikle sağlık sistemindeki tıkanma nedeniyle bu alana ağırlık verilmesi bekleniyor.
ABD’de ise hafta sonu yapılacak seçimler gündemin ilk sırasında ve anketlere göre Biden önde. Bu Türkiye için negatif bir durum olarak görülüyor. Zira adayın seçim sürecinde Türkiye’ye dair açıklamaları özellikle S400 konusunda yaptırımda ısrarcı olacağını gösteriyor.
Küresel piyasalarda 2. dalga fiyatlaması ile satışlar oldukça sertleşti ve Mart ayındaki ilk şok sonrası en sert düşüşler yaşanıyor. Seyahat ve enerji sektörleri başta olmak üzere hisseler gerilerken altın ise güvenli varlık talebi görmüyor. Mart ayındaki nakde kaçış ile gerileyen altında bu defa dolara talebin artması ile gerileme var. DXY 94,0 seviyesinde ısrarcı görünüyor ve dolar hem majör hem de gelişen ülke paraları karşısında da alıcılı işlem görüyor.
Altın, petrol ve dolar tarafındaki durum dikkat çekici. Petrol, ekonomik faaliyetlerin kısıtlanması ve kısıtlamaların daha da artacağı endişesiyle düşüyor. Malum üretim yoksa tüketim de olmuyor. Brent bugün 37$ yakınında işlem görüyor.
Altın, son haftalarda 1.930$ direncini aşamamıştı ve doların son atağının ardından dün 1.858$ desteğine geriledi. Bu aralıktaki fiyatlamayı makul görüyoruz ve hatta fiyatta 1.766$ desteğine doğru da düşüş yaşanabilir. Bu durum kısa vadede düşüş olsa da orta- uzun vadede trendi bozmuş değil, ancak 1.766$ desteğinin kırılması durumunda satışlar hızlanabilir ki bu da ABD seçimleri, teşvik paketi ve karantina uygulamaları ile şekillenecek. Kıymetli metaldeki yükselişin korunacağı beklentimizi koruduğumuzu yineleyelim.
Dolar için aynı dönemde fiyatlanan gelişmeler var, bunlar seçim, teşvik ve salgın. Bu noktada salgın en önemli durum olsa da süresi daha geniş olduğu için seçim ve paket bu arada farklı fiyatlamaya neden olabilir. ABD Dolar Endeksi’nin toparlanmasından bahsedebilmemiz için fiyatın 97,0 seviyesine çıkması gerekiyor. İvme şimdilik yavaş olsa da bu olasılık kuvvetli görünüyor.
EUR/USD 1,16’ya doğru kan kaybetmeye devam edebilir, ancak kısa vadedeki yükseliş trendinin yeniden yön değiştirmesi için 1,15’in kırılması gerekiyor. Bu noktada hem ABD hem de Euro Bölgesi’ndeki teşviklere odaklanacağız.
Yurt içine dönersek;
Bizde tansiyon son derece yüksek ve Avrupa ile Fransa başta olmak üzere gerginliğimiz sürerken Biden’ın seçilmesi riski de kapıda bekliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta sonu yaptığı konuşmasında olası yaptırım tehditleri için sert karşılık vermişti. Dolayısıyla seçim sonrası yeniden S400 ve Rusya gerginliği listenin üst sıralarına çıkabilir.
TCMB Başkanı Uysal’ın enflasyon sunumundaki açıklamalarından piyasalar hiç memnun olmamıştı ve hem enflasyon tahminin yükseltilmesi hem de sıkılaştırmaya devam edeceğiz söyleminin tutarsız bulunmasıyla kur artışına devam etti. Kurdaki bu hız sürerse merkez PPK dışında acil müdahale etmek zorunda kalabilir ki bunu daha önceki dönemlerde de tecrübe etmiştik. Bu durum güven kaybını artırmak ve daha fazla zarar dışında hiçbir işe yaramadı, yaramayacaktır.
PPK sonrası sadece bir haftada dolar kuru 7,78’den 8,34’e yükseldi. Bu süreçte siyasi tansiyonun yüksek olmasının payı son derece büyük, ancak sadece PPK öncesi ve sonrasına baktığımızda bile piyasanın yaşadığı hayal kırıklığının fiyatlara nasıl yansıdığını görüyoruz (PPK öncesi faiz artışı beklentisiyle fiyat 7,78’e geriledi, ardından 7,98 ile rekor tazeledi). Merkez, faiz dışı sıkılaştırma adımlarına devam ediyor, ancak siyasi kanattaki durum artık fiyatlamalarda tekniğe yer vermeyecek bir bozulma yaratmış durumda.
Bugün USD/TRY 8,3420; EUR/TRY 9,7385; GBP/TRY 10,77; CHF/TRY 9,1170 ve gram 502 TL’den işlem görüyor. TL’deki bu hızlı kayıpta teknik izlemenin doğru olmayacağı kanaatindeyiz ve analizde de belirttiğimiz bekleyen risklerin giderek artması TL’deki baskıyı da artıracaktır. Aksi durumda sakinleşen bir havaya geçiş olmasıyla rahatlama olabilir, ancak bu denli hızlı ve sert kan kaybının telafisinin de zaman alacağını unutmamak gerekiyor.