USD/TRY - ORTA UZUN VADE ANALİZ

Merkez Bankalarının genişleme kararları küresel piyasaların yönü üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) parasal genişleme kararının ardından geçtiğimiz hafta Japonya Merkez Bankası’da (BOJ) varlık alım programını kuvvetlendireceğini açıklayarak sürece destek verdi. Dünyanın önemli Merkez Bankaları’ndan gelen bu uygulamalara TCMB’da kayıtsız kalamadı ve borç verme faizini beklentilerin üzerinde 1,5 puan indirerek % 10 seviyesine çekti. Bilindiği üzere Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun (PPK) yaptığı toplantı sonucunda politika faizi değişmeyerek sabit kaldı. Karara göre ise faiz koridorunun üst bandı 150 baz puan indirilerek % 10’a çekildi. Alt bant ise sabit bırakıldı. Karar sonrası TL değerlenip, dolar düştü. Faiz koridorunun daralması parite’nin 1,79 seviyesi altına inilmesine neden olmuştu. Merkez Bankası’nın üst bantta yaptığı indirimin beklentilerden fazla olması, piyasalarda, MB’nın fiyat istikrarı sağlamak yerine büyümeye odaklandığı şeklinde yorumlandı. Bu yorum, ilerleyen dönemde büyüme görünümünün iyileşmemesi durumunda tekrar faiz indirim kararı alınabileceğini akla getiriyor.

Türkiye’nin 2012 yılı görünümünü kısaca değerlendirecek olursak, hazine borçlanmalarının bittiğini, MB’nın faiz koridoru uygulaması ile büyümeyi yavaşlatarak cari açığı kısmen frenlediğini görüyoruz. Fakat cari açıkta sürdürülebilir gerileme hala istenen seviyede değil. İşsizlik rakamlarının tarihi düşük seviyelere gerilemesi olumlu bir gelişme iken, kaynak sıkışıklığının devamı akılları karıştırıyor. Yıl ortasında bono ve borsa tarafında artan yabancı pozisyonları, piyasaya 8 milyar dolar civarında sıcak para girişi yaşattı. Bu nedenle Dolar/TL Ağustosta 1,80 altına gerilerken sepet kurda 2 seviyesinin altına inmişti.

Gelelim dolar cephesine; 2011 sonunda 1,92 seviyesini gören parite Haziran başındaki 1,8770 zirvesinden bu yana gevşek seyrini sürdürüyor. Parite yıllık bazda ise başa-baş bölgesinde bulunuyor. Burada yukarıda da belirttiğimiz gibi yabancı yatırımcıların iç piyasada tahvil almaları ve borsaya giriş yapmaları önemli bir etken. Genele baktığımızda yabancı yatırımcıların ellerindeki reel doları bozdurup TL almadıklarını, bunun yerine swap işlemi ile bono aldıklarını görüyoruz. Hali hazırda TL – Swap opsiyonlarında 1,74 seviyesinden bir çok işlem var. Bu da paritede yönün orta vadede aşağı olacağını hatırlatıyor bizlere. Bu durumda gerilemenin en azından 1,75 seviyesine kadar gerçekleşmesi beklenebilir. Dolayısı ile orta – uzun vade için 1,75 altından alım yapılması da uygun görünüyor. Uzman görüşleri de bu kapsamda parite hedefinin 1,74, sepet kur hedefinin ise 1,95 olduğunu gösteriyor. Bu arada gözden kaçırılmaması gereken diğer bir konu, FED’in başlatmış olduğu parasal genişlemenin devam ediyor olması. Genişleme devam ettiği sürece dolar değer kaybedeceğinden, dolayısı ile parite de çok fazla geri çekilme beklenmemeli.

NOT: Analizimizi hazırladığım saatlerde parite 1,7950 seviyesinden işlem görüyordu. Akşam saatlerinde Suriye ile yaşanan gerginlik sonrası 1,80 üzerine çıkan parite ile ilgili olarak Orta Doğu’da yaşanan gerginlikler ve Suriye ile yaşanabilecek olası savaş senaryoları fiyatlamaya dahil edilmemiştir. Zaten piyasalarda şimdiye kadar bu olasılığı fiyatlamaya dahil etmediler. Dolayısı ile orta – uzun vade analiz tamamen temel ekonomik veriler ışığında değerlendirilmiştir. Kısa vadede Orta Doğu’da suların durulması, beklentileri karşılayacaktır.

Günlük bazda değerlendirdiğimizde, paritenin güne alıcılı başladığı görülüyor. İlk etapta 1,81 seviyesinde direnç ile karşılaşmasını beklediğimiz paritede, daralan üçgen üst bant seviyesi olan 1,8125 seviyesi geçilemediği takdirde kar satışları ile karşılaşma olasılığımız yüksek. Bu seviye rahat geçilir ise hedef 1,8280 – 1,83 bölgesi olacaktır. Gün içerisinde ABD cephesinden açıklanacak olan İşsizlik Oranları, Fabrika Siparişleri ve Zincir Mağaza Satışları ile FOMC Toplantı Tutanakları takip edilmelidir.