Piyasalar adına son derece hareketli geçeceği düşünülen bir haftaya giriş yaptık. Piyasalar bu hafta Japonya ve ABD Merkez Bankası’nın para politikası toplantılarını takip edecek.
FOMC üyeleri zamanlama konusunda ikiye ayrılmış durumda
İngiltere’nin Avrupa Birliği referandumundan birkaç gün önce gerçekleştirilen Haziran ayı FOMC toplantı tutanaklarına baktığımızda, Fed yetkililerinin bir sonraki faiz artışının zamanlaması konusunda ikiyi ayrıldığını görüyoruz.
Üyelerin çoğu ekonomik şartların yakın vadede faiz artışına izin vereceğinden emin değil. Güvercin olarak adlandırdığımız bu kesim ciddi ekonomik ve finansal şoklar yaşanmaması ve gelen verilerin büyüme, istihdam piyasasındaki ilerlemenin sürdüğünü ve enflasyonun orta vadede yüzde 2 hedefine ulaşacağını teyit etmesi durumunda faiz artışına gidilmesinin uygun olacağını savunuyor.
Faiz artışını destekleyen şahin kesim ise faizi yeniden artırmak için gereğinden uzun süre beklenmesinin kademeli normalleşmeyi zora sokacağını düşünüyor. Fikir ayrılığına karşın faiz artımını ertelemek isteyen güvercin üyelerin FOMC içerisinde çoğunlukta olduğunu söyleyebiliriz.
Çarşamba günü gerçekleştirilecek toplantıda faiz artışına gidilme ihtimali sıfıra yakın seyrediyor. Piyasalar karardan daha çok, karar sonrası yapılacak açıklamalara kitlenmiş durumda. Brexit kaynaklı küresel riskler ve ekonomik görünüm hakkındaki söylemler önemli olacaktır. Bir sonraki faiz artırımı konusunda Eylül veya Aralık ayının işaret edilmesi ise piyasaları hareketlendirecektir.
Piyasalar Kuroda’dan müdahale bekliyor
İngiltere’nin Avrupa Birliği referandumu sonrası Japon yeni, azalan risk iştahı sebebiyle son zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Kurun enflasyon hedefi ve büyüme adına tehdit oluşturması sebebiyle Japon hükümetinin ve merkez bankasının genişlemeci politikalarını sürdürmesi bekleniyor. Başbakan Shinzo Abe’nin 10-20 trilyon yen arası ek mali teşvik paketini Japonya MB toplantısı sonrası açıklaması bekleniyor. Japonya MB ise Haziran ayında para politikasında değişime gitmezken bu ayki toplantıda Banka’nın, faiz oranlarını negatif bölgede daha da derinleştirmesi ya da varlık alım programını artırması bekleniyor. Banka Başkanı Haruhiko Kuroda son açıklamasında yüzde 2 enflasyon hedefini yakalamak için gerekli olması halinde para politikasını daha da gevşeteceklerini açıkladı.
Japonya MB’nın ve hükümetinin ayın son günlerinde alacağı kararlar, küresel risk iştahı üzerinde belirleyici olacaktır. Bu sebeple Japonya MB toplantısı da FOMC toplantısı kadar dikkate takip edilecek.
Paritede yeni haftaya da 1.10 seviyesinin altındaki ağırlaşan satış baskısı ile başlangıç yaptık. Her ne kadar toparlanma hareketi zaman zaman kendini göstermeye çalışsa da şuan için bu isteğin biraz daha cılız kaldığını ifade edebiliriz. 1.0960 – 1.0950 aralığının tepki alımlarıyla karşılaşabileceğimiz önemli bir seviyeye denk gelmesi paritedeki düşüşleri sınırlandırıyor. Çarşamba gecesi açıklanacak olan FOMC toplantı kararlarıyla birlikte hareketliliğin hızlanabileceği paritede 1.0960’ın altında 1.0920 ve 1.0900 seviyeleri hayli önemli. Brexit’in ardından dönüşün geldiği bu seviyelerden benzer senaryolar hayat bulabilir. Yükselişin devam etmesi halinde ise 1.1020 ve 1.1050 seviyeleri kısa vadeli hedefler olarak gözüküyor.
Sabah saatlerinde Başbakan Binali Yıldırım’ın yaptığı açıklamalar kur tarafında bir miktar gerilemeye sebep oldu. Darbe girişimi sonrası yaşanan süreci değerlendiren Yıldırım, ülke ekonomisi hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. Yıldırım, erken seçimin şu an için gündemlerinde olmadığını ifade etti. Başkanlık sisteminin ise istikrar ve güven için gerekli olduğunu söyleyen Yıldırım, başkanlığın yeni anayasa içerisinde ele alınması gerektiğini belirtti. Darbe meselesinden önce kamuya ilan edilen ‘Ekonomik Müjdeler Paketi’nin birinci bölümünün yasalaştığını, ikinci bölümün görüşüldüğünü, üçüncü bölümün ise sırada olduğunu söyleyen Yıldırım, paketin uygulamaya geçmesi halinde ilave bir tedbire ihtiyaç duyulmayacağını açıkladı. Başbakanın açıklamaları sonrası 3.0250 seviyesine kadar gerileyen USDTRY’de görünüm yataya dönmüş durumda. 3.0375 seviyesinin günün kalanında geçilmesi, 3.0500 ve 3.0550 seviyelerine doğru yeni bir yükseliş hareketi başlatabilir. Aşağıda ise 3.0250 ilk takip edilmesi gereken destek seviyesi. Buranın altında 3.0200 ve 3.0130 seviyeleri gündeme gelebilir.
Hafta sonu gerçekleştirilen G20 zirvesinin ana gündem maddesi Brexit’di. G20 ülkeleri maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarının katıldığı toplantının ardından konuşan İngiltere yeni Maliye Bakanı Philip Hammond, İngiltere’nin Avrupa ile gelecekteki ilişkisi konusunda bir vizyon oluşturduğunda Brexit olarak nitelenen AB'den ayrılma konusundaki belirsizliğin azalacağını söyledi. Toplantı sonrası yayımlanan bildirgede, Brexit’in istenilenden daha zayıf büyüyen küresel ekonomide belirsizliği artırdı ifadesi yer aldı. Teknik olarak ise paritede kısa vadede yönü belirleyecek olan seviye 1.3100. Bu seviyenin aşağı yönlü geçilmesi durumunda 1.3070 ve 1.3030 seviyeleri takip edilebilir. Yükselişlerde ise 1.3150’nin üzerinde kalıcılık sağlanırsa hareket 1.3200 seviyesine doğru devam edebilir.
BRENT PETROL
Petrol fiyatlarında haftanın ilk işlem günü satış ağırlıklı bir görünüm ile devam ediyor. Brent petrolde 100 ve 200 günlük hareketli ortalama geçildikten sonra satıcılı seyrin hız kazandığını görüyoruz. Petrol piyasası gündemi ise OPEC toplantısı sonrası durulmuşa benziyor. Fiyatlamalar daha çok ABD tarafındaki gelişmelere bağlı olarak şekilleniyor. Ham petrol stokları 9 haftadır azalış gösteren ABD’nin petrol yatırımlarında ise artan fiyatlarla birlikte bir miktar toparlanma görülüyor. Ülkede faaliyetteki sondaj kuyusu sayısı 8 haftadır artış göstererek 371’e yükseldi. Fakat bu rakam, 2014 yılında faaliyet gösteren 1600’ün üzerindeki sondaj kuyusunun yanında şu an için bir hayli yetersiz kalıyor. Teknik olarak ise 45 doların altında kalıcılık sağlanması Brent petrolde 44.00 ve 43.40 seviyelerinin görülmesinin sağlayabilir. 45 doların üzerinde kalınması ise yükselişi 46 dolar seviyesine kadar taşıyabilir. Fakat hareket, 100 ve 200 günlük hareketli ortalamanın bulunduğu bu bölgeden tekrardan gevşeme eğilimine girebilir.
Altın yeni haftaya da satıcılı bir başlangıç yapmış durumda. Hisse senedi piyasalarındaki rallinin devam etmesi, doların güçlü duruşu ve merkez bankalarından teşvik beklentileri güvenli liman niteliğindeki varlıklara olan talebin azalmasına neden oluyor. Azalan talep ile birlikte altın fiyatlarındaki aşağı yönlü seyrin devam ettiğini görüyoruz. Bugün yaşanan geri çekilmeyle birlikte 1313 dolar desteğini test eden değerli metalde, bu seviyenin altına geçilmesi durumunda kritik 1305 dolar desteğinin test edildiğini görebiliriz. 1305’in altında kalıcılık sağlanması durumunda ise satışlar hız kazanabilir ve 1300 doların altına hareket görebiliriz. Olası toparlanmalarda ise ilk direnç 1320 dolar seviyesinde bulunuyor. 1320’nin aşılması durumunda ise yükseliş bir sonraki direnç olan 1327 dolar seviyesine kadar devam edebilir.
Analizlerimizi sürekli takip etmek için buradan kayıt oluşturabilirsiniz
www.isikfx.com