Investing.com - Türk Hava Yolları (THYAO), operasyonel süreçlerinde yapay zekâ kullanımını artırmak ve veri odaklı bir kurumsal yapıya geçişi hızlandırmak amacıyla Red Hat çözümlerini tercih etti. Şirket, Red Hat OpenShift AI ve Red Hat OpenShift platformları üzerinden geliştirdiği altyapı ile yeni uygulama ortamlarını saatler yerine dakikalar içinde kurabilme becerisi kazandı. Bu teknolojiyle veri bilimcilerin analiz kapasitesi arttı, uygulama dağıtım süreçleri ise iki kat hızlandı.
THY, küresel uçuş ağı, yüksek çalışan sayısı ve sahadaki teknolojik ihtiyaçları göz önünde bulundurarak açık kaynak tabanlı çözümlere yöneldi. Açık kaynak mimarinin sunduğu esneklik ve ölçeklenebilirlik sayesinde, hem üretken yapay zekâ (generative AI) çözümleri hem de tahmine dayalı analitikler için güçlü bir zemin oluşturuldu. Bu dönüşümle birlikte şirket, hibrit bulut altyapısına geçmeye yönelik stratejik hedeflerine de daha sağlam adımlarla ilerliyor.
Operasyonel verimlilikte yapay zekâ etkisi
THY’nin dönüşüm süreci, sadece teknik altyapıyı değil, şirketin tüm departmanlarını kapsayacak yönde şekillendi. Red Hat Consulting iş birliğiyle devreye alınan OpenShift AI ortamı; özel geliştirme alanları, otomatik model dağıtımı, sistemsel uyarılar ve izleme gibi birçok gelişmiş özelliği içeriyor. Bu sistemler, Red Hat Enterprise Linux ile entegrasyon içinde çalışıyor; bu da kurumun mevcut IT altyapısıyla uyumlu bir yapının kurulmasını sağladı.
Yapay zekâ projelerinde operasyonel verimlilik öncelikli hedef olarak belirlendi. Sistem, veri bilimcilerin eş zamanlı olarak aynı veri setleriyle çalışabilmesini sağlarken, hataların otomatik tespiti ve giderilmesi sayesinde kaynak yönetiminde kolaylık sundu. Ölçeklenebilirlik yetenekleri projelerin yaygınlaştırılmasında zaman avantajı sağladı ve ekiplerin daha stratejik konulara odaklanmasına imkân tanıdı.
Gelişmiş modellerle hizmet kalitesi güçleniyor
Yapay zekâ uygulamaları satıştan müşteri memnuniyetine kadar pek çok alanda etkisini göstermeye başladı. Bilet satışlarında geliştirilen dinamik fiyatlandırma modelleri sayesinde daha doğru ve hızlı karar alma sağlanırken, sahtekâr işlemlerin tespiti konusunda da yapay zekâ destekli sistemler devreye alındı. Bu durum, hem gelir artışı hem de risk yönetimi açısından pozitif katkılar sundu.
Müşteri hizmetlerinde ise, açık kaynaklı büyük dil modellerini temel alan sohbet robotları kullanıma alındı. Bu araçlar müşteri memnuniyetini artırırken, aynı zamanda destek ekiplerinin iş yükünü hafifletti. Operasyonel alanda ise uçuş rotalarına özel tahmin sistemleri, yakıt tüketimi ve bakım maliyetlerinde tasarruf sağladı. Ayrıca, zamanında kalkış ve gecikme tahminleri gibi iyileştirmelerle operasyonun sorunsuz biçimde sürdürülmesi hedeflendi.
Geniş kapsamlı yapay zekâ dönüşümü
THY bünyesinde yürütülen yapay zekâ inisiyatifleri hâlihazırda 60’tan fazla aktif modeli kapsarken, geliştirme sürecinde bulunan 40’tan fazla modelin daha olduğu belirtildi. Şu anda 200’den fazla çalışan yapay zekâ odaklı projelerde görev alıyor ve bu sayının önümüzdeki dönemde artarak devam etmesi bekleniyor. Proje ile “vatandaş veri bilimcisi” niteliğinde kullanıcı profilleri geliştiriliyor; yani veri bilimi yalnızca uzmanların değil, tüm çalışan gruplarının erişebileceği pratik bir araca dönüşüyor.
Red Hat’in açık kaynak teknolojileri bu dönüşümün kritik parçalarından biri olarak öne çıkarken, kurumlar arası iş birliğini geliştiren bir yapı da sağladı. Farklı departmanlar arasında teknolojiye erişim kolaylaşırken, inovasyon ve deneme fırsatları geliştirildi. Bu dönüşüm hem kültürel hem de yapısal olarak şirketin teknolojiye yaklaşımını yeniden şekillendirdi.