Geoffrey Smith
Investing.com – Avrupa borsaları volatil bir haftaya bugün mutlu sonla veda etme yolunda ilerliyor. Wall Street ve Asya’nın pozitif öncülüğü, hisse senetlerini desteklemek için Çin’in mali destek tedbirleri üzerine iddialarla birleşti.
Stoxx 600 göstergesi %1,1 artışla 368,94 olurken, Alman Dax ve Fransız CAC 40 %1,0 yükseldi. Bununla birlikte hepsi haftalık kayıp yaşama yolunda.
Sterlindeki artışı ve parlamentonun Boris Johnson hükümetinde bir güvensizlik oyu aracılığıyla Anlaşmasız bir Brexit’i durdurabileceğine dair artan umutları yansıtan FTSE 100, %0,6 ile daha hafif bir artış yaşadı. Oylama teorik olarak bir “ulusal birlik hükümeti” yaratılmasının izleyebileceği bir tedbir olabilir.
Üstün performans çip talebindeki düşüşün sona erebileceği umutlarını destekleyen NVIDIA’nın (NASDAQ:NVDA) beklenenden daha iyi çeyreklik sonuçlarının ardından, çip üretici hisseleri başı çekti. Almanya’nın Infineon Technologies (DE:IFXGn) %2,2 artarken, STMicroelectronics (A:STM) %0,7 ve Hollanda merkezli ASML (AS:ASML) %1,5 yükseldi.
Yakıcı bir haftanın ardından bankalar da kazananlar arasında dikkat çekti. İspanya’nın en büyük bankalarının tümü %1 ila %1,5 arasında yükseldi ve sonsuz düşük faiz oranları korkuları üzerine bu hafta tüm zamanların yeni düşük seviyelerine gerileyen Almanya’nın Commerzbank ve Deutsche Bank hisseleri %3,3 ve %1,5 artış gösterdi.
Piyasalar Çin’in devlet planlama komisyonunun gelecek yıl hanehalkı gelirlerini destekleyecek olası bir planına ilişkin değerlendirmelerinden biraz destek gördü, Asya piyasaları yükseldi.
Deutsche Bank stratejisti Ulrich Stephan’ın müşterilere yazdığı bir notta söylediğine göre, dünya çapında artan mali teşvik beklentileri, “hisse senedi piyasaları için hala önemli bir potansiyel” olduğu anlamına geliyor.
Stephan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) yönetim kurulu üyesi Olli Rehn’in Perşembe günü, ECB’nin Eylül ayında uzun zamandır beklenen parasal gevşeme tedbirleri paketini sunduğunda piyasa beklentilerini aşmaya ihtiyacı olduğunu vurgulayarak yaptığı değerlendirmelere işaret etti.
Stephan ayrıca, (“kara sıfır” olarak bilinen) denk bütçe ilkesini bırakması için Almanya’da hükümete yönelik baskının arttığının altını çizdi.
Ülkenin çevresel performansını veya altyapısını yükseltmek için gelir vergisinde bir yeniden birleşme dönemi ek ücretinin nasıl ve ne zaman kaldırılacağına dair çeşitli fikirlerin yanı sıra, çeşitli devlet yatırım paketlerine dair konuşmalar artıyor. Bununla birlikte, hiçbiri meyve vermeye yakın görünmüyor ve hükümet yapısal bütçe açığını gayri safi yurtiçi hasılanın yalnızca %0,35'i ile sınırlayan bir anayasa değişikliği ile kısıtlanıyor.