Yara Bayoumy / John Walcott
WASHINGTON, 22 Haziran (Reuters) - ABD'li yetkililer, Suudi Arabistan'ın yeni veliaht prensi ve bir sonraki muhtemel kralının ABD Başkanı Donald Trump'ın İran konusundaki sert tutumunu paylaştığını, fakat Tahran'a karşı daha agresif bir yaklaşım izlenmesinin zaten istikrarsız olan bölgede çatışmaların artması riskini taşıdığını belirtiyor.
İran'ın, ABD ve bölgedeki en önemli Sünni müttefiki olan Suudi Arabistan'a özellikle de Riyad ile nüfuzlarını artırma konusunda rekabet içinde olduğu alanlarda aynı şekilde sert karşılık vermesi bekleniyor.
Suudi Arabistan Kralı Salman, monarşide tahta çıkacaklar sıralamasında değişime giderek 31 yaşındaki oğlu Muhammed bin Salman'ı veliaht prensliğe getirdi.
Suudi Arabistan'ın rakibi İran ile herhangi bir diyalog ihtimalini reddeden Prens Muhammed, muhafazakar krallığını "İran'ın Müslüman dünyasını domine etme çabaları" olarak nitelendirdiği faaliyetlerinden koruma taahhüdü verdi.
Prens Muhammed ile Trump arasında Mart ayında Beyaz Saray'da yapılan ilk görüşmede iki lider "İran'ın bölgedeki istikrarsızlaştırma girişimlerine karşı koymanın" altını çizdiler.
Fakat mevcut ve geçmiş ABD yönetimindeki bazı yetkililer bunun istenmeyen sonuçlar doğurabileceğini söylüyorlar.
ABD yönetiminde uzun yıllardır Ortadoğu ilişkileri üzerine yoğunlaşan bir yetkili, Trump yönetimi için en büyük tehlikenin, ABD'nin Ortadoğu'daki Sünni-Şii çatışmalarına daha çok çekilmesi olduğunu ve bunun Trump'ın askeri kararlardaki sorumluluğu daha fazla Pentagon'a bırakmasıyla sonuçlanabileceğini söyledi.
Yetkili, ABD yönetiminin İran'ın Körfez'deki hava ve deniz ihlallerine verilecek karşılık konusunda ABD'li komutanlara daha fazla yetki vermesi durumunda işlerin kolaylıkla kontrolden çıkabileceğini söyledi.
Suriye'de savaşan ABD destekli güçler de Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ı destekleyen İran destekli güçlere fiziksel olarak yakın mesafede bulunuyor. ABD savaş uçakları, bu ay Suriye'nin güneydoğusunda ABD ve koalisyon güçlerini tehdit eden iki İran yapımı insansız hava aracını düşürdü.
Uluslararası Kriz Grubu Başkan yardımcısı Rob Malley, "Sıfır iletişim ve devasa güvensizliğin olduğu ortamda bir ABD ve bir İran gemisi arasında bir olay yaşansa, sizce böylesine bir krizin tırmandırılması yerine sakinleştirilme ihtimali nedir?" dedi.
ABD eski başkanı Barack Obama'nın Ortadoğu kıdemli danışmanı Malley, "İran'a karşı daha kavgacı bir tavır takınılırsa İran buna cevap verecektir" dedi.
Obama döneminde Beyaz Saray'da Ortadoğu konularıyla ilgilenen Eric Pelofsky, yönetimin "denizlerde Suudi Arabistan ve İran arasında doğrudan bir çatışma çıkmaması için çok uğraştığını" ve bunun kısmen Yemen'deki çatışmaları artıracağı endişesinden kısmen de "böylesi bir çatışmanın sonuçlarının ne olabileceğinin bilinmemesinden" kaynaklandığını belirtti.
Haberin orijinali için tıklayınız: Bu haber, linkleri yukarıda belirtilen haber ya da haberlerden derlenmiştir. Tam çevrilmiş metin olmayabilir.
(Haberi çeviren Akın Aytekin; Redaksiyon Tülay Karadeniz)