Lesley Wroughton / Yara Bayoumy
WASHINGTON, 23 Mart (Reuters) - ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Suriye ve Irak'ta el Kaide ve İslam Devleti örgütüyle mücadelenin yeni aşamasında, ABD'nin mültecilerin evlerine dönebilmeleri için "geçici istikrar bölgeleri" kuracağını açıkladı.
İslam Devleti'ne karşı mücadele eden koalisyona katılan 68 ülkenin dışişleri bakanlarıyla dün Washington'da yapılan toplantıda konuşan Tillerson, bu bölgelerin nerelerde kurulacağını söylemedi.
Tillerson, "ABD, ISIS (İslam Devleti) ve el Kaide üzerindeki baskısını artıracak ve mültecilerin evlerine dönebilmeleri için ateşkesler yoluyla geçici istikrar bölgeleri oluşturacaktır" dedi.
Her ne kadar bu bölgelerin nasıl yapılanacağı bilinmiyorsa da, güvenli bölge kurma adımının, eski başkan Barack Obama'nın izlediği temkinli politikadan farklı olarak Suriye'deki Amerikan askeri angajmanını artıracağı belirtiliyor.
İslam Devleti ile mücadele yürüten koalisyonun sözcüsü Albay Joseph Scrocca, bu konuda Amerikan askeri makamlarına herhangi biçimde "bölge" kurulmasıyla ilgili hiçbir talimat gelmediğini söyledi.
Başkan Donald Trump'ın "uçuşa yasak bölge" kurma yoluna gitmesi halinde, daha fazla ABD ya da müttefik hava gücü gerekecek. Bu bölgelerdeki sivillerin korunması için ise daha fazla kara birliklerine ihtiyaç doğacak.
Ancak toplantının sonunda yayımlanan ortak bildiride güvenli bölgeler konusu yer almadı.
Tillerson, "Ortadoğu'da pek çok acil sorun olduğunun farkındayım ancak ISIS'in yenilmesi ABD'nin önceliğidir" dedi.
"Koalisyon olarak, devlet kurmak ya da yeniden yapılandırmak bizim işimiz değil" diyen Tillerson, kaynakların İslam Devleti'nin yeniden canlanmasına engel olmak ve savaşta parçalanmış toplumların yeniden inşası için gerekeni sağlamak için harcanmasına yönelmesi gerektiğini söyledi.
Tillerson, İslam Devleti'nin elinden alınan bölgelerde güvenliğin sağlanması ve imar çalışmaları için koalisyon üyelerinden vaat ettikleri mali yardımı vermelerini istedi. Koalisyon ülkeleri 2017 yılında Irak ve Suriye için 2 milyar oların üstünde yardım sözü vermişlerdi.