ANKARA, 26 Ocak (Reuters) - Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Türk ekonomisinde son dönemlerde yaşanan dalgalanmaların en dibinin görüldüğünü, artık yükseliş trendine girildiğini belirterek, bu sürecin ekonomide kalıcı tahribata yol açmadığını söyledi.
Canikli Suriye'deki işlerin tamamen düzelmesiyle Türkiye'nin bölgeye ticaretinin patlayacağını da dile getirdi.
Canikli dün akşam Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde (TOBB) katıldığı programdaki konuşmasında, "Dalgalanmanın en dibini gördük. Artık yükseliş başladı. Kalıcı tahribat yok. Bundan sonra dalgalanma biraz daha sakinleşecek onu görüyoruz" diye konuştu.
Trump'ın geçtiğimiz yıl Kasım ayında ABD Başkanı seçilmesinin ardından dolar dünyadaki birçok para birimi karşısında değer kazanmış, TL'deki değer kaybı ise diğer gelişmekte olan ülkelerin para birimlerine göre daha yüksek olmuştu.
Türkiye'nin son dönemde jeopolitik ve bölgesel risklerinin de hızla azaldığını söyleyen Canikli, şöyle devam etti:
"Suriye'de siyasi barışın sağlanmasının çok uzakta olmadığını söylememiz büyük bir iyimserlik olmaz. Orada işlerin yoluna girmesiyle, bölgeye ticaret adeta patlayacak. Bu bölge zaten talebin tüketimin çok yoğun olduğu bir bölge. Yeni fırsatlar ve talepler ortaya çıkacak."
Türkiye ve Rusya'nın girişimleriyle 2016 sonunda Suriye'de ateşkes ilan edilmiş, bu hafta Kazakistan'ın Başkenti Astana'da yapılan görüşmelerde de Suriye'deki savaşan taraflar dokuz ay sonra ilk kez biraraya gelmişti. 2016 sonunda firmaların piyasada nakit sıkıntısını rahatlatmak için oluşturduğu kredi hacmine başvurular konusunda da Canikli, "Bugün itibarıyla toplam talep 40 milyar lira. Ama bizim hacim 250 milyar lira. Bu nedenle önümüzde finansal sıkıntısı olan firmalar olursa bu fon marifetiyle yine bunu gideririz" dedi.
Canikli bu kredi imkanından her firmanın yararlanacağını da belirterek, şöyle devam etti:
"Bankalara en ufak hayat emaresi olan bir firmaya kesinlikle destek verip ayağa kaldırmalarını söyledik. Burada inisiyatif bankada değil bizde. Bankalara bir risk yok. Kefaleti Hazine veriyor. Bütün bunlara rağmen bir sıkıntı olursa anında müdahale ederiz."
Kredi başvuru taleplerini toplamayı sürdürdüklerini de belirten Canikli, "En geç önümüzdeki hafta uygulama başlayacak. Bankalar taleplerin hepsini yerine getirecek" ifadesini kullandı.
Türk bankalarının aktiflerinde fiktif varlık bulunmadığını, bu nedenle yaşanan şoklara karşın bankalara kamudan kaynak aktarılmadığını vurgulayan Canikli konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de kamunun borçluluk oranı yüzde 27. Tam da bu nedenle devlet gerektiği zaman piyasaya harcama yoluyla kaynak aktarma imkanına sahip. Reel sektörün ihtiyacı olduğunda altyapımız mevcut."
TÜRK EKONOMİSİ TRUMP'TAN OLUMSUZ ETKİLENMEZ
Canikli, Donald Trump yönetimindeki ABD'nin Türk ekonomisini olumsuz etkilemeyeceğini belirtirken de, "Trump dönemi Avrupa'nın aleyhine olacak. Çünkü Trump'ın oradaki ekonomik aktivitilere daraltacak söylemleri sözkonusu. Ancak Türkiye ekonomisi Trump'tan olumsuz etkilenmeyecek. Tam tersine siyasi ve ekonomik anlamda olumlu etkiler öngörüyoruz" dedi.
Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik mal ve hizmet ticaretinde önümüzdeki dönem önemli artış beklediklerini de söyleyen Canikli şöyle devam etti:
"AB ile Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi bir noktaya geldi. En geç 2018'de sonuçlandırılması hedefleniyor. AB de istekli. Oraya yönelik de karşılıklı ticaretin geliştirilmesi noktasında da büyük bir alan açılacak böylece. Ayrıca turizm noktasında AB ülkelerinden 2016'da yaşadığımız kaybımızı bu yıl alacağız."