(Ayrıntılar eklendi)
İSTANBUL, 21 Kasım (Reuters) - Bankacılık sektörünün 2016 yılı kârında geçen yıla göre sert artışlar yaşanırken, sektör yetkilileri ve analistler bunun tek seferlik gelirlerden kaynaklandığını ve gelecek yıl baz etkisi nedeniyle kârlardaki performansın düşeceğini söylüyorlar.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın hafta sonu basında yer alan açıklamalarına göre 2016 yılında elde edilen kâr seviyesinin bu seneye mahsus olduğunu ve seneye bu denli kâr elde etmenin mümkün olmayacağını vurguladı.
Mastercard ve Visa'dan bankalara toplu ödemeler yapıldığını, TCMB tarafından zorunlu karşılıkların serbest bırakılmasından dolayı elde edilen finansmanın bulunduğunu belirten Başkan Hüseyin Aydın; bu gibi durumların kârlılığı artırdığını ancak bu gelirlerin sürekli değil, bir defaya mahsus olduğunu açıkladı.
Visa Europe Ltd'nin Visa Inc'e devrinin tamamlanması sürecinde hisse değişimi nedeniyle bankalara sahip oldukları hisseler ödemeler yapılmıştı.
Türkiye'nin halka açık başlıca bankalarının net kârı geçen yıla kıyasla yüzde 100'ün üzerinde artarak 5.7 milyar lira oldu.
(mln TL)
Q3 net kâr 2015'e göre artış Garanti Bankası GARAN.IS
1,331
151% Akbank
1,105
64% İş Bankası
1,049
177% Vakıfbank
817
81% Yapı Kredi
811
155% Halkbank
630
44%
Toplam
5,743
Aydın, bankacılık sektörünün bu yılı 2015'e oranla daha yüksek bir kârlılıkla kapatacağını belirterek, şunları kaydetti:
"2017'de bu kârları bulamayabiliriz, çünkü bizim 2016'da elde ettiğimiz bir defalık gelirler var. Örneğin, Mastercard ve Visa'dan aldığımız paralar var... Sonra zorunlu karşılıklardan dolayı serbest bırakılan likidite oldu, zorunlu karşılıklara düşük de olsa faiz verilmeye başlandı. Ayrılan genel karşılıklar düştü."
"Daha önce ekonomi çok hızlı büyürken ekonomi yavaş büyüsün diye alınan önlemlerden dolayı yapılan bazı esneklikler var, buralardan gelen etkilerinden dolayı kâr hacmi iyileşti" diyen Aydın sözlerini, "Bunlar bir işlemden dolayı elde ettiğimiz kâr değil, konjonktürel olarak elde ettiğimiz kârlar. Bu kârları çok ticaretten elde etmedik" diye konuştu.
Deniz Yatırım bankacılık analisti Sadrettin Bağcı da yazılı olarak Reuters'ın sorusunu yanıtlayarak, sektörde üçüncü çeyrekte yaşanan kâr artışlarının nedeni ve beklentileri ile ilgili olarak, "Üçüncü çeyrek kârlarında yaşanan yüksek oranlı artışı birkaç farklı faktöre bağlamak mümkün. Visa hisse devrinden kaynaklanan bir defaya mahsus gelirler, 2016 yılında marjların genel anlamda toparlamış olması ve türev/döviz işlemleri zararının azalmış olması (swap maliyetlerindeki gerileme) ve faaliyet giderlerinin sıkı kontrol edilmiş olması bu faktörler olarak sıralanabilir" dedi.
Bağcı, sektör karında 2017 yılında yüzde 8 civarında bir daralma beklediklerini belirterek şunları söyledi:
"Bir defaya mahsus gelirlerin yaratmış olduğu baz etkisi, marjların 2016 yılına kıyasla kısmen daralabileceği beklentisi ve kredi risk maliyetlerinin artabileceği beklentisi içerisindeyiz. Bu nedenle de bir miktar kâr daralması olabileceğini düşünüyoruz"
Kısa vadede TL'nin değer kaybetmesinin sermaye yeterliliği üzerindeki baskısının önemli olduğunu vurgulayan Bağcı,"Bu bankaları kredi portföylerinde daha seçici olmaya zorlayabilir, ki bu da beraberinde daha zayıf bir kredi büyümesi olarak kendisini gösterebilir. Orta vadede ise aktif kalitesindeki olası bir bozulma ve yine olası bir fonlama maliyetindeki artış baskı unsuru olacaktır diye düşünüyorum" dedi.
KREDİ FAİZ İNDİRİMLERİ TİCARETİ CANLANDIRMAK İÇİN
Hüseyin Aydın, tüm bankaların ticareti canlandırmak için son 15 gündür hem kurumsal hem bireysel kredilerde faiz indirimine gittiklerini ifade ederek, "Elbette ülkenin cumhurbaşkanı ve başbakanı bir şey söylerse bu ülkenin çıkarı içindir muhakkak ki ve hepimizin dinleyeceği bir şeydir, ama biz hem o çağrılara kulak verdik hem ülkeye kulak verdik. Aldığımız kararlar firmaları, bankaları olumlu etkileyecekse o işi yaparız. Ülkeyi olumlu etkileyecekse hemen yaparız, hiç beklemeyiz. Bankalar olarak bu adımları, ülkeyi olumlu etkileyeceği için atıyoruz" dedi.