Investing.com - ABD ekonomisi, 2024 yılının ilk çeyreğinde önemli bir daralma gösterdi. Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı ilk öncü verilere göre gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) yıllık bazda %0,3 oranında daraldı. Bu sonuç, ekonomistlerin %0,3 artış beklentisinin oldukça altında kaldı. Ancak bu rakam, önde gelen Amerikan finans kuruluşlarının daha karamsar tahminlerinden daha iyimser bir tablo ortaya koydu.
Goldman Sachs (GS), yılın ilk çeyreğinde ABD GSYİH’sinde %0,8 oranında küçülme beklerken, JPMorgan’ın (JPM) öngörüsü %1,75’lik bir daralma yönündeydi. Açıklanan veri, bu kurumların öngörülerinden daha iyi bir performansa işaret etse de, piyasa beklentilerinin altında kalması dikkat çekti.
Dolar, verilere rağmen dirençli kaldı
Verilerin ardından ABD doları, majör para birimlerine karşı değer kazancını sürdürdü. Dolar, Japon yeni karşısında %0,3’e yakın prim yaparak 142,71 seviyesine yükseldi. Aynı zamanda euro karşısında da değer kazanan dolar, EUR/USD paritesinin %0,13 düşerek 1,1372 seviyesine gerilemesine neden oldu.
Küresel piyasalardaki bu hareketlilik, yatırımcıların hâlâ güvenli liman olarak dolara yönelme eğiliminde olduklarını gösterdi. Ekonomik veriler beklentilerin altında kalmasına rağmen, doların güçlü kalmasında bazı finans kuruluşlarının daha kötü tahminlerinin gerçekleşmemesinin ve diğer küresel gelişmelerin etkili olduğu düşünülüyor.
Dolar Endeksi Nisan’da %5’e yakın değer kaybetti
Dolar endeksi (DXY), bugün 99,4 seviyelerinde dalgalanarak gün içinde kazanç ve kayıplar arasında yatay bir seyir izledi. Ancak Nisan ayı genelinde yaklaşık %5’lik bir değer kaybı yaşayarak son üç yılın en düşük seviyelerinden biri olan 98’e yakın kaldı. Bu durum, tarifelerin ekonomik faaliyetleri olumsuz etkilediğine yönelik işaretlerin ve dolara dayalı sermaye piyasalarından yaşanan çıkışların sonucu olarak değerlendirildi.
Piyasalarda oluşan bu algı, doların son aylarda yaşadığı süregelen değer kaybını açıklıyor. ABD’nin ilk çeyrek daralmasıyla birlikte ithalatın arttığı ve harcamalardaki büyümenin keskin bir düşüş yaşadığı gözlendi. Bunların yanı sıra, Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) fiyatlarının beklentilerin üzerinde artması ve ADP özel sektör istihdam verisinin yarı yarıya azalması da olumsuz ekonomik sinyaller arasında yer aldı.
Avrupa ekonomisi güçleniyor, euro varlıklarına ilgi artıyor
ABD ekonomisinin zayıflığına karşın, Euro Bölgesi’nin ilk çeyrekte beklentilerin üzerinde büyüme kaydetmesi yatırımcı tercihlerinin Avrupa lehine şekillenmesine neden oldu. Euro Bölgesi’nin ekonomik performansına ilişkin gelen olumlu sinyaller, piyasa oyuncularının Avrupa varlıklarını daha fazla tercih etmelerine neden oldu.
Bu durum, Euro’nun genel görünümünü desteklese de dolardaki kısa vadeli güçlenme hareketi parite üzerinde baskı yarattı. Avrupa ekonomisinin toparlanma sinyalleri vermesi, dolar üzerindeki baskıyı uzun vadede sürdürebilir nitelikte olabilir.
Trump yönetiminin politikaları dolar güvenini sarsıyor
Öte yandan, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın ekonomi politikalarına ilişkin eleştiriler de doların geleceği üzerindeki belirsizlikleri artırıyor. Ostrum Asset Management stratejisti Axel Botte, Trump’ın daha önce ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ı görevden alabileceğine dair açıklamalarının, Fed’in bağımsızlığına olan güveni sarstığını belirtti. Her ne kadar Trump bu ifadelerinden geri adım atmış olsa da, doların itibarı üzerinde oluşan hasarın devam ettiği görüşü paylaşılıyor.
Ayrıca, Trump yönetiminin sürdürülemez bütçe politikaları ve ikiz açıklarla birlikte “Bitcoin stratejik rezervi” kurma planı, dolara olan güveni daha da zayıflatıyor. Botte, Amerika’nın kendi parasını bilinçli olarak zayıflatmayı hedeflemesi halinde, dünya piyasalarının bu sürece destek vermeyeceğini ifade etti.