Investing.com - Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), bugün itibarıyla 279 baz puana yükselerek son beş ayın en yüksek seviyesine ulaştı.
CDS primindeki bu artış, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 106 kişi hakkında gözaltı kararı alınmasının ardından gerçekleşti. Siyasi gerilimin artması, Türkiye’nin ekonomik risk algısını doğrudan etkiledi.
CDS 279 baz puana yükseldi
CDS, bir ülkenin borcunu geri ödeyememe riskine karşı yatırımcıların ödemek zorunda olduğu sigorta maliyetini gösterir. Yüksek CDS primi, ülkenin risk algısının arttığını ve borçlanma maliyetlerinin yükseldiğini gösterir. Türkiye’nin CDS primi, Aralık 2024’te 249,8 seviyesine kadar gerilemişti. Ancak siyasi belirsizlikler ve güven ortamındaki zayıflama ile birlikte CDS priminde yeniden yükseliş yaşandı.
Siyasi ve ekonomik belirsizlikler risk algısını artırıyor
CDS primlerindeki artış, siyasi ve ekonomik gelişmelerle doğrudan ilişkilendiriliyor. Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen soruşturma ve gözaltı süreci, piyasalar üzerinde baskı yarattı. Siyasi belirsizliklerin artması ve iç piyasadaki istikrarsızlık, yatırımcıların Türkiye’nin ekonomik görünümüne dair temkinli bir yaklaşım sergilemesine neden oldu.
Yatırımcılar, Türkiye’deki siyasi ve ekonomik gelişmeleri yakından izliyor. Yatırımcı güveninin azalması, Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki kredi notunu ve yatırım çekme kapasitesini de etkileyebilir. Siyasi tansiyonun devam etmesi durumunda, Türkiye’nin risk priminde daha fazla artış yaşanabileceği belirtiliyor.
Borçlanma maliyetleri artabilir
Türkiye’nin CDS primindeki artış, ülkenin uluslararası piyasalarda borçlanma maliyetlerini doğrudan etkiliyor. Yüksek CDS seviyesi, Türkiye’nin dış borçlanma maliyetlerinin yükselmesine neden olabilir. Bu durum, kamu maliyesi ve özel sektör için finansman maliyetlerinin artmasına yol açabilir.
CDS primindeki bu yükseliş, küresel piyasalarda Türkiye’nin risk algısının olumsuz etkilendiğine işaret ediyor. Özellikle döviz kurlarında görülen oynaklık ve faiz oranlarındaki hareketlilik, risk primlerindeki artışı destekleyen unsurlar olarak öne çıkıyor. Piyasalar, siyasi belirsizliklerin azalması ve ekonomik göstergelerin iyileşmesiyle birlikte CDS seviyelerinde gevşeme olmasını bekliyor.