Investing.com - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 23 Mayıs 2025 tarihinde yayımladığı haftalık bültenle bankacılık sektörüne ilişkin güncel verileri kamuoyuyla paylaştı. Verilere göre bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi, 16 Mayıs itibarıyla 18 trilyon 444 milyar TL’ye ulaşarak yılbaşına göre önemli bir artış gösterdi. Geçen hafta bu rakam 18 trilyon 417 milyar TL seviyesindeydi. Yılbaşında ise kredi hacmi 15 trilyon 958 milyar TL olarak kayıtlara geçmişti.
Söz konusu dönemde sektördeki ticari ve diğer krediler ise 14 trilyon 126 milyar TL olarak hesaplandı. Bu tutar bir önceki hafta 14 trilyon 89 milyar TL olurken, yılbaşında 12 trilyon 98 milyar TL düzeyindeydi. Kredi büyümesi, ekonomik faaliyetlerdeki finansman ihtiyacının sürdüğüne işaret ediyor.
Tüketici Kredileri ve kart harcamalarında karışık görünüm
Bankacılık sistemindeki tüketici kredileri toplamı, 16 Mayıs itibarıyla 2 trilyon 257 milyar TL olarak gerçekleşti. Haftalık bazda bu kalemde 7 milyar TL’lik artış gözlenirken, yılbaşına kıyasla artış 135 milyar TL oldu. Bireysel kredi kartı borçları ise 2 trilyon 60 milyar TL ile önceki haftaya göre 8 milyar TL düşüş kaydetti. Söz konusu rakam yıl başında 1 trilyon 841 milyar TL idi.
Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarının toplamı 4 trilyon 318 milyar TL seviyesine ulaştı. Önceki hafta bu kalem 4 trilyon 328 milyar TL seviyesindeydi. Yılın başına göre ise toplam artış yaklaşık 458 milyar TL olarak kaydedildi.
Takipteki alacaklar yükselmeye devam ediyor
BDDK verilerine göre, 16 Mayıs haftasında bankacılık sektörünün takipteki alacakları 396 milyar TL olarak açıklandı. Bu tutar, önceki haftaya göre 2 milyar TL’lik bir artışa işaret ediyor. Yılbaşında takipteki alacak toplamı 294 milyar TL seviyesindeydi.
Söz konusu yükseliş, kredi geri dönüşlerinde yaşanan bozulmanın sürdüğünü gösterdi. Takibe geçen kredilerin hacminde yılın ilk dört ayında yaklaşık 100 milyar TL’lik artış yaşanmış oldu.
Bankacılık sektörünün yabancı para pozisyon verileri
16 Mayıs haftası itibarıyla bankacılık sektörünün bilanço içi yabancı para (YP) pozisyonu -954 milyar TL oldu. Bu kalem bir önceki hafta -984 milyar TL, yılbaşında ise -744 milyar TL düzeyindeydi. Bilançodaki kur riski pozisyonları, yıl başına göre belirgin şekilde artış gösterdi.
Bilanço dışı yabancı para pozisyonu ise 991 milyar TL olarak kaydedildi. Önceki hafta bu kalem 1 trilyon 35 milyar TL seviyesindeydi. Yıl başında ise 777 milyar TL olarak hesaplanmıştı. Bilanço dışı açık pozisyonun hafif daralması dikkat çekti.
Kur korumalı mevduatlar düşüşünü sürdürüyor
Kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarını içeren toplam varlık büyüklüğü 596 milyar TL olarak açıklandı. Bu tutar, bir önceki hafta 626 milyar TL seviyesindeydi. 2025 yılı başında kur korumalı mevduatlar 1 trilyon 109 milyar TL düzeyinde bulunuyordu. Böylece yılbaşından bu yana çözülme yaklaşık 513 milyar TL’ye ulaştı.
Bu rakamlar, kur korumalı ürünlerde düşüş ivmesinin sürdüğünü gösterdi. TL bazlı ürünlere geçişin yanı sıra yatırımcı tercihlerindeki değişim, bu alandaki çözümler açısından dikkatle takip ediliyor.
Menkul değerlerdeki artış sürüyor
Bankacılık sektörünün bilançosunda yer alan toplam menkul değerler portföyü 6 trilyon 58 milyar TL’ye ulaştı. Bu kalem önceki hafta 5 trilyon 998 milyar TL seviyesindeydi. Yıl başında ise 5 trilyon 219 milyar TL olarak kayda geçmişti. Böylece yılın başlangıcına göre menkul kıymet portföyünde yaklaşık 839 milyar TL’lik artış yaşanmış oldu.
Bankalar, tahvil ve bono gibi menkul değer yatırımlarını artırarak bilanço yönetiminde daha dengeli bir yapı oluşturmaya çalışıyor. Özellikle kamu borçlanma senetlerine olan ilgi bu yükselişte rol oynuyor.
Mevduat Yaklaşık 22 Trilyon TL’ye Yükseldi
Sektördeki toplam mevduat hacmi, 16 Mayıs haftası itibarıyla 21 trilyon 927 milyar TL olarak gerçekleşti. Önceki hafta 21 trilyon 531 milyar TL olan mevduat hacmi, yılbaşında ise 18 trilyon 662 milyar TL düzeyindeydi. Böylece mevduatlarda yıl boyunca yaklaşık 3,26 trilyon TL’lik artış yaşandı.
Mevduat tabanındaki büyüme, TL mevduata dönük teşviklerin ve bireysel yatırımcıların tasarruf artışlarının etkisiyle desteklenmiş durumda. Ayrıca reel getirinin pozitif beklentilere yaklaşması da yerli tasarrufları bankacılık sisteminde tutan unsurlar arasında yer alıyor.