Investing.com - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu’nun (PPK) 17 Nisan 2025 tarihli toplantısına ilişkin özet tutanakları yayımladı. Kurul değerlendirmelerinde hem küresel gelişmelere hem de yurt içi ekonomik görünümdeki son trendlere dikkat çekti. Nisan ayında hizmet ve temel mal enflasyonunun yüksek seyrini sürdüreceği, özellikle finansal piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle temel mallardaki aylık enflasyonun bir miktar artmasının beklendiği belirtildi.
Kurul, hizmet enflasyonunun ise görece yatay seyretmesini öngörüyor. Bu değerlendirmeler ışığında, Nisan ayında azalan işlenmemiş gıda fiyatlarının etkisiyle gıda grubu kaynaklı yavaşlama görülürken, yaygın şekilde yaşanan zirai donun taze meyve-sebze grubu üzerinde yukarı yönlü risk oluşturabileceği ifade edildi. Ayrıca otomotiv gibi kur geçişkenliği yüksek dayanıklı mallarda fiyat hareketlerinin yukarı yönlü eğilimde kalacağı da belirtildi.
Küresel ekonomide ticaret politikaları ve talep zayıflığı öne çıkıyor
Tutanaklarda, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin ve korumacılık eğilimlerinin arttığı, özellikle ABD’nin ticaret politikalarıyla birlikte global büyüme görünümünün olumsuz etkilendiği değerlendirildi. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının ağırlıklandırıldığı küresel büyüme endeksi güncellenmiş olup, 2025 yılı için %2,1’den %1,7’ye, 2026 için ise %2,4’ten %1,9’a indirildi. Bu görünüm altında özellikle doğalgaz ve petrol fiyatlarında düşüşlerin gözlemlendiği vurgulandı.
ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde tarife artışlarının enflasyonist etkiler yarattığı ve bu nedenle küresel enflasyondaki yavaşlamanın sınırlı kalabileceği öne sürüldü. Artan belirsizliklerin uluslararası portföy hareketlerini de etkilediği ifade edilirken, gelişmekte olan ülke piyasalarından portföy çıkışlarının devam ettiğine dikkat çekildi.
Finansal koşullar ve kredi gelişmeleri yakından izleniyor
Nisan tutanaklarında TL kredi piyasasındaki faiz ve büyüme oranları da ayrıntılı şekilde değerlendirildi. 11 Nisan haftası itibarıyla TL mevduat faizi %51,9’a, ticari kredi faizi %54,9’a, ihtiyaç kredisi faizi ise %69,7’ye yükseldi. Aynı dönemde konut kredisi faiz oranı %39,6’ya gerilerken, taşıt kredilerinde %43 seviyesine çıkıldı.
Kredi büyümesindeki sınırlamalı artışa dikkat çeken PPK, bireysel kredilerdeki büyüme oranının yavaşladığını, bu durumun ihtiyaç kredisi dışındaki kalemlerde artışı engellediğini belirtti. TL ticari kredi büyüme oranı %3,6’ya ulaşırken, yabancı para cinsinden kredilerdeki daralmanın sürdüğü gözlemlendi. Ayrıca, 28 Mart itibarıyla zorunlu karşılık uygulamasında yapılan değişikliklerle birlikte, kredi büyümesine daha fazla denetim getirildiği bildirildi.
Rezervler gerilerken CDS ve kur oynaklığı artıyor
Merkez Bankasının brüt uluslararası rezervlerinin 7 Mart’tan 11 Nisan’a kadar olan süreçte 22,4 milyar dolar azalarak 147,5 milyar dolara gerilediği bildirildi. Aynı dönemde Türkiye’nin 5 yıllık CDS göstergesi 343 baz puan seviyesine yükseldi. Piyasalarda kur oynaklığı da arttı; 1 ay vadeli kur oynaklığı %18,9, 12 ay vadeli kur oynaklığı ise %26,1 seviyesinde kaydedildi.
Diğer yandan, PPK döneminde DİBS piyasasından 6,3 milyar dolar, hisse senedi piyasasından ise 1,1 milyar dolar olmak üzere toplamda 7,5 milyar dolarlık portföy çıkışı gerçekleşti. Bu gelişmeler, piyasalarda sermaye hareketlerinin yön değiştirdiğine işaret eden unsurlar arasında yer aldı.
Talep tarafında yavaşlama sinyalleri güçleniyor
Yurt içi talepte ilk çeyrekte görülen ivme kaybına rağmen tüketim eğilimlerinin öngörülerin üzerinde kaldığı belirtilirken, kartla yapılan harcamaların mart ayında Ramazan öncesi talep artışıyla yükseldiği ifade edildi. Şubat ayında sanayi üretiminin aylık bazda %1,6 düştüğü, çeyreklik bazda ise hafif artış gösterdiği raporlandı.
Özellikle perakende satışlar, ticaret hacmi ve dayanıklı tüketim talebi gibi öncü göstergeler analiz edildiğinde, yurt içi talebin dezenflasyon sürecine katkısının sınırlı kaldığı vurgulandı. Otomobil satışlarında artış devam etse de beyaz eşya gibi kalemlerde düşüş yaşandığı belirtildi.
Enflasyon beklentileri yükseliyor
Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre yıl sonu enflasyon tahminleri, Nisan ayında bir önceki aya göre 1,9 puan artarak %30 seviyesine yükseldi. 2025 yılı sonrası vadeler için de enflasyon beklentilerinde artış gözlendi. 12 ay sonrası için beklenti %25,6; 24 ay sonrası için ise %17,7 oldu. 5 yıl sonrası enflasyon tahmini ise %11,1’e çıktı. Hanehalkı ve reel sektör beklentilerindeki dalgalanmalar, enflasyonun yapısal sıkılığının sürdüğüne işaret ediyor.
Mart ayında %38,1 seviyesine gerileyen yıllık tüketici enflasyonunun ardından, nisan ayı öncü verileri temel mal grubunda bir miktar artışa işaret ederken, hizmet grubu fiyatlarının yatay kalacağı öngörülüyor. Enerji ve gıdada ise karmaşık bir tablo ortaya çıkmakta. Özellikle zirai dondan etkilenen sebze-meyve grubunun yılın ikinci çeyreğinde yukarı yönlü fiyat baskısı oluşturabileceği değerlendiriliyor.
Para politikası sıkı duruşunu sürdürüyor
17 Nisan toplantısında Merkez Bankası, bir hafta vadeli repo faizini %42,5’ten %46’ya yükseltti. Gecelik borç verme faizi %49, borçlanma faizi ise %44,5 seviyesine çekildi. Kurul, bu adımla enflasyonun ana eğiliminde beklenen düşüş gerçekleşene kadar sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceğini duyurdu.
Ayrıca, finansal istikrarı desteklemek amacıyla likidite yönetiminde çeşitliliğe gidildiği, TL uzlaşmalı vadeli döviz satış işlemlerinin başladığı ve depo ihalesi vadelerinin 91 güne kadar uzatıldığı kaydedildi. Merkez Bankası, faiz kararlarını enflasyon görünümüne göre ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirlemeyi sürdüreceğini vurguladı. Kurul, dezenflasyon sürecini desteklemek üzere tüm politika araçlarının kullanılmaya devam edeceğini de açıkladı.