Investing.com - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Banka’nın 93. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda 2024 yılına ilişkin makroekonomik gelişmeler, para politikası uygulamaları ve 2025 yılına yönelik değerlendirmeleri içeren kapsamlı bir konuşma yaptı. Karahan, fiyat istikrarının sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah için temel unsur olduğunu vurgularken, parasal ve finansal istikrarın sağlanması için proaktif bir yaklaşım benimsediklerini belirtti.
Karahan, 2024 yılı boyunca para politikasında güçlü sıkılaştırma adımları attıklarını ve haziran ayında başlayan dezenflasyon sürecinin 2025 yılı ilk çeyreğinde de devam ettiğini ifade etti. Bu süreçte politika faizinin Mart ayında %50 seviyesine çıkarıldığını, ardından görünümdeki iyileşme nedeniyle yıl sonunda %47,5’e çekildiğini aktardı. Başkan Karahan, 2025 yılının ilk çeyreğinde enflasyondaki düşüşe paralel olarak faiz oranının Ocak’ta %45’e, Mart’ta ise %42,5’e düşürüldüğünü söyledi.
Enflasyon gelişmeleri ve talep dinamikleri yakından izleniyor
Başkan Karahan, 2024 yılının ikinci ve üçüncü çeyreğinde parasal sıkılaşmanın etkisiyle yavaşlayan iç talebin, yılın son çeyreğinde hanehalkı kampanyalarının etkisiyle yeniden hızlandığını belirtti. 2025 yılının ilk çeyreğinde ise yurt içi talebin öngörülenden daha güçlü seyrettiğini ve enflasyonu düşürücü etkisinin azaldığını açıkladı. Bu doğrultuda, talep göstergelerinin dezenflasyon süreci üzerindeki etkisini dikkate alarak gerekli görülmesi hâlinde önlem almaktan çekinmeyeceklerini belirtti.
Enflasyon 2024 yılı Mayıs ayında %75,5 seviyesine ulaşmışken, Aralık ayı itibarıyla %44,4’e geriledi. 2025’in Mart ayı itibarıyla ise yıllık tüketici enflasyonu %38,1 oldu. Hizmet enflasyonunun yıl başında ücret ve vergi ayarlamaları etkisiyle yükseldiğini, ancak Şubat ve Mart aylarında belirgin biçimde yavaşladığını söyledi. Emtia fiyatlarının düşüşü ve Türk lirasında yaşanan görece istikrarın da bu gelişmeyi desteklediğini kaydetti.
Cari açıktaki iyileşme devam ediyor
Karahan, 2024 yılı boyunca dış ticaret açığının azaldığını ve cari işlemler dengesinin iyileştiğini ifade etti. Özellikle altın, enerji ve çekirdek dış ticaret dengesindeki toparlanma ile birlikte cari açık yıl sonunda 10 milyar dolar seviyesine geriledi. Bunun, hizmetler dengesindeki güçlü fazlalarla desteklendiği belirtildi. 2025 yılı şubat ayı itibarıyla ise 12 aylık birikimli cari açık, 12,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
İhracatta artış, ithalatta ise düşüş yaşandığını vurgulayan Karahan, bunun dış ticaret dengesi açısından olumlu bir zemin sunduğunu ifade etti. Cari dengede sağlanan iyileşmenin sürdürülebilir büyüme açısından önemli olduğunu vurguladı.
Likidite ve kredi politikalarında sıkılaşma devam etti
2024 yılında sıkı para politikasıyla uyumlu olarak TL likiditesini daraltan adımlar atıldığını bildiren Karahan, menkul kıymet tesisi ve kaldıraç oranına dayalı ilave karşılık yükümlülüklerinin kaldırıldığını hatırlattı. Ayrıca KKM hesaplarının kademeli olarak azaltılmasına yönelik yeni düzenlemelerin hayata geçirildiğini ve bu hesaplara yönelik zorunlu karşılıklarda faiz ödemesinin sona erdiğini ifade etti.
2025 yılında da kredi büyümesinin ve kredi kompozisyonunun, dezenflasyonla uyumlu şekilde yönetilmesi hedeflendi. Bu kapsamda, yabancı para ticari kredilerin aylık büyüme sınırı %1’den %0,5’e düşürüldü. Türk lirası ticari kredilerde ise KOBİ kredilerine %2,5, diğer ticari kredilere %1,5 oranında büyüme sınırı getirildi. Bankaların kısa vadeli TL yükümlülüklerine yönelik zorunlu karşılık oranlarının artırıldığını belirtti.
Piyasa gelişmeleri karşısında proaktif tedbirler alındı
Karahan konuşmasında, Mart ve Nisan aylarında finansal piyasalarda yaşanan oynaklığa hızla yanıt verdiklerini vurguladı. 20 Mart’ta yapılan Para Politikası Kurulu ara toplantısında, Merkez Bankası gecelik borç verme faiz oranı %44’ten %46’ya yükseltildi, bir hafta vadeli repo ihalelerine geçici süreyle ara verildi. Bu adımların ardından, 17 Nisan’da politika faizi %42,5’ten %46’ya çıkarıldı; gecelik borçlanma faizi %41’den %44,5’e, borç verme faizi ise %46’dan %49’a yükseltildi.
TL ve döviz likiditesinde istikrarı sağlamak adına yeni araçlar devreye alındı. TL depo ihalelerinin vadeleri uzatılırken, 91 güne kadar vadeli likidite senedi ihracı başlatıldı. Tahvil piyasasını desteklemek için doğrudan tahvil alımları yapıldı. Döviz likiditesine dönük olarak TCMB bünyesinde TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemleri başlatıldı. Merkez Bankasının, likidite araçlarını etkin şekilde kullanarak fiyat istikrarı amacından sapmadan süreci yönettiği belirtildi.
Sıkı para politikası kararlılıkla sürdürülecek
Merkez Bankası Başkanı Karahan, kısa vadeli piyasa oynaklıklarına rağmen kalıcı fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası uygulamasını kararlılıkla sürdüreceklerini yineledi. Politika faizinin; gerçekleşen enflasyon, enflasyonun ana eğilimi ve beklentiler doğrultusunda belirlenmeye devam edeceğini vurguladı. Dezenflasyon sürecinde kalıcı bozulma öngörülmesi hâlinde para politikasının daha da sıkılaştırılacağının altını çizdi.
Karahan, para politikası araçlarının piyasa kuralları çerçevesinde kullanılmaya devam edeceğini ve atılan tüm adımların makroekonomik etkilerin sınırlandırılması amacıyla proaktif biçimde şekillendirileceğini belirtti. Proaktif ve veri odaklı yaklaşımın devam edeceği mesajı verildi.
Kurumsal gelişmeler ve teknolojik adımlar
Konuşmasının son bölümünde TCMB’nin 2024 yılı kurumsal faaliyetlerine değinen Karahan, kamuoyuyla ilk kez “Araştırma Gündemi”ni paylaştıklarını ve çift yönlü iletişim politikası kapsamında şeffaflığı artırmaya yönelik adımlar atıldığını anlattı. Ayrıca FAST sisteminde işlem limitlerinin artırıldığını, banknot işleme sisteminde donanım ve yazılım modernizasyonuna gidildiğini söyledi.
Karahan, ulusal ve uluslararası düzeyde iş birliklerinin güçlendirildiğini, akademik çalışmalara katkı sunulduğunu belirtti. Fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda Merkez Bankası’nın teknik kapasite ve iletişim gelişimini sürdürerek dezenflasyon sürecine katkı sağlayacak kararlı adımlar atmaya devam edeceğini vurguladı.