Investing.com - Çin Başbakanı Li Qiang, Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba’ya gönderdiği bir mektupta, ABD Başkanı Donald Trump’ın uygulamaya koyduğu gümrük tarifelerine karşı ortak hareket edilmesi çağrısında bulundu. Japon haber ajansı Kyodo’nun Salı günü yayımladığı habere göre, söz konusu mektup Çin’in Tokyo’daki büyükelçiliği aracılığıyla iletildi.
Mektupta, iki ülkenin "korumacılığa karşı birlikte mücadele etmesi gerektiği" mesajı verildi. Haberde birden fazla Japon hükümet yetkilisine dayandırılan bilgilere göre, Çin tarafı ABD’nin tek taraflı ticaret politikalarının bölgesel ekonomik dengeyi tehdit ettiğini ve bu nedenle Japonya’dan daha fazla dayanışma beklediğini belirtti. Her iki ülkenin dışişleri bakanlıkları ise konu hakkında henüz resmi bir açıklama yapmadı.
ABD’nin genişleyen tarifeleri, Çin ve Japonya ekonomilerini baskı altına alıyor
ABD Başkanı Trump’ın bu ay içinde devreye aldığı kapsamlı tarifeler, Japonya da dâhil olmak üzere çok sayıda ülkeyi hedef alırken, özellikle Çin’e yönelik yaptırımların etkisi küresel ekonomide endişeyle karşılanıyor. Çin, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, diğer ülkeleri ABD ile yapacakları geniş kapsamlı ticaret anlaşmalarında dikkatli olmaları konusunda uyardı ve bu tür adımların Çin ekonomisi aleyhine gelişebileceğini belirtti.
Japonya, ABD’nin en yakın müttefiklerinden biri olmasına rağmen, Trump yönetiminin yeni tarifelerinden doğrudan etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Tokyo yönetimi, Washington ile ikili müzakerelere başlamış durumda. Ancak Çin’in çağrısı, Tokyo’nun pozisyonunu daha karmaşık hale getiriyor ve Asya’da ekonomik dayanışma ihtimalini gündeme taşıyor.
IMF, ticaret savaşlarının etkisiyle Çin’in büyüme tahminlerini aşağı çekti
Uluslararası Para Fonu (IMF), Salı günü yayımladığı Dünya Ekonomik Görünüm raporunda Çin ekonomisine dair büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etti. IMF, 2025 yılı için Çin’in büyüme oranını daha önce tahmin edilen %4,6’dan %4,0’a indirdi. 2026 için de %4,5 olan beklenti yine %4,0 seviyesine çekildi. Böylelikle IMF’nin tahminleri, Pekin yönetiminin resmi büyüme hedefinin altında kaldı.
IMF, ABD ile Çin arasında giderek tırmanan ticari gerilimin, küresel resesyon risklerini artırdığını ve piyasalarda ciddi belirsizlik yarattığını vurguladı. Çin’in ihracat ürünlerinin büyük bir kısmına %145’e varan tarifeler uygulanırken, Pekin de buna karşılık ABD mallarına %125 oranında vergiler getirdi. Bu karşılıklı yaptırımların, iki ülke ekonomilerini doğrudan etkilerken aynı zamanda küresel ticaret akışlarını da bozduğu değerlendiriliyor.
İçsel zayıflıklar Çin ekonomisindeki baskıyı artırıyor
IMF raporunda, Çin ekonomisindeki aşağı yönlü risklerin yalnızca dış ticaretle sınırlı olmadığına da dikkat çekildi. Özellikle ülkenin emlak sektöründeki süregelen kriz, yerel yönetimlerin borçlanma seviyeleri ve zayıf tüketici harcamaları ekonomik büyüme üzerinde baskı oluşturan diğer önemli faktörler arasında yer alıyor.
Raporda ayrıca, ABD’nin Trump döneminde izlediği “imalatı ülkeye geri getirme” politikalarının, Çin’in yıllardır büyümesini destekleyen üretim sektörlerini doğrudan tehdit ettiği vurgulandı. Bu stratejinin ikinci Trump döneminde sertlik kazanarak sürmesi, Çin’in uzun döneme yayılmış büyüme modelini yeniden şekillendirmek zorunda kalabileceğini gösteriyor. IMF, küresel görünümde “aşağı yönlü risklerin hâkim olduğunu” belirtirken, dünya ekonomisinin bu yıl %2,8 oranında büyümesini bekliyor. Bu oran, Ocak ayındaki %3,3’lük tahmine kıyasla yarım puanlık bir düşüş anlamına geliyor.