Bundesbank Başkanı Joachim Nagel, UniCredit'in Commerzbank'ı satın alma planları sürerken, Almanya'daki potansiyel bir birleşme yoluyla rekabetçi ve sağlam bir bankacılık kurumu oluşturmanın önemini vurguladı. Nagel, bugün Frankfurt'ta düzenlenen bir Commerzbank etkinliğinde konuşurken mevcut duruma doğrudan atıfta bulunmadı, ancak birleşmiş bir kuruluşun gücünün ve rekabet edebilirliğinin ekonomik büyümeyi desteklemek için çok önemli olduğunu açıkça belirtti.
İtalya'nın ikinci büyük bankası UniCredit, yakın zamanda Commerzbank'ın %9'luk hissesini satın alarak Alman yetkililerini şaşırttı ve satın almaya direnmek isteyen Commerzbank yönetiminden soğuk bir karşılama aldı. Avrupa Merkez Bankası (ECB), Denetim Kurulu'nda bir Bundesbank temsilcisi bulundurmakta ve UniCredit'in hissesini daha da artırıp artıramayacağına karar verecek, bu da Nagel'in yorumlarını özellikle önemli kılıyor.
UniCredit, yılın ilk yarısının sonunda önemli bir temettü ve hisse geri alım programına rağmen %16,2'lik bir çekirdek sermaye (CET1) oranı ile güçlü bir finansal pozisyona sahip. Bu, UniCredit'in bir satın almayı etkili bir şekilde sürdürmek için finansal güce sahip olduğunu gösteriyor.
UniCredit'in Commerzbank'ı potansiyel olarak satın alması, sadece Deutsche Bank'a karşı rekabeti güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda Commerzbank'ı yabancı kontrolü altına sokacak. Bu olasılık, gelecek yıl seçimlerin planlandığı Almanya'nın siyasi ortamı göz önüne alındığında hassas bir konu.
Potansiyel siyasi hassasiyetlere rağmen, ECB tarihsel olarak Avrupa bankalarının rekabet gücünü artırma stratejisi olarak sınır ötesi birleşmeleri teşvik etmiştir. Bu nedenle, UniCredit finansal açıdan istikrarlı ve rekabetçi bir banka oluşturacağını gösteren bir plan sunabilirse, ECB'nin birleşmeyi engellemesi beklenmiyor.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.