(Sektör temsilcilerinin açıklamalarına ilişkin geçmiş bilgi son 4 paragrafa eklendi)
Ceyda Caglayan
İSTANBUL, 26 Ocak (Reuters) - Konut satışlarında geçen yılın son çeyreğinde yüksek kredi faiz oranlarının da etkisiyle başlayan düşüş trendinin ardından, hükümet konut alımlarını teşvik edecek yeni bir düzenlemeyi hayata geçiriyor.
Reuters'ın konu hakkında bilgi sahibi ekonomi yetkililerinden edindiği bilgiye göre, özellikle düşük ve orta gelir grubunun hedeflendiği ve piyasadan daha düşük faizle konut edindirmeyi amaçlayan sistemde devlet katkısı da olacak.
Üst düzey bir ekonomi yetkilisi, "Yapı Tasarruf Sandığı Sistemi" olarak adlandırılan düzenlemenin üzerinde çalışılan torba kanunda yer alacağını ve kısa süre içinde de ilan edilmesinin planlandığını söyledi.
Maliye Bakanı Naci Ağbal, önceki gün yaptığı açıklamada yatırım, üretim, ihracat ve istihdamı destekleyici düzenlemeleri de içeren bir torba yasayı haftaya meclise göndererek hayata geçirmek istediklerini söylemişti. ekonomi yetkilisi Reuters'a yaptığı değerlendirmede, "Yapı Tasarruf Sandığı Sistemi" olarak adlandırılan düzenleme ile ilgili çalışmanın yapıldığını belirterek, "Türkiye'de mortgage sistemini yavaş yavaş ortaya çıkartacak uzmanlaşmış bankacılığın gündeme gelmesi söz konusu. Bununla ilgili adımlar atılıyor. Bunlardan biri de yapı tasarruf sandığı sistemi" dedi ve ekledi:
"Sistem, daha düşük faizle herkesin ev sahibi olmasına özellikle de yoksul ve orta kesime yönelik bir uygulama. Avrupa'da çok başarılı uygulamalar var; özellikle Almanya'da. Almanya'daki uygulamanın bir benzerini Türkiye'ye taşıma doğrultusunda bir adım atıldı... Şu anda torba kanunda, çok yakında ilan edilecek."
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek geçtiğimiz günlerde Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada, ev almak isteyenleri tasarrufa yöneltmek için uygulanan mevcut sistemin arzulanan sonucu vermemesi nedeniyle yeni bir sistem planladıklarını; bu doğrultuda içinde faiz desteğinin de yer aldığı bir modelin öne çıktığını söylemişti. Gazete'de yayınlanan "2018 Yılı Programı" kapsamında da 2018 hedefleri arasında Yapı Tasarruf Sistemi'nin kurumsal yapıya kavuşturulması bulunuyordu. Konuyla ilgili sorumlu kuruluşlar olarak ise BDDK, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, TMSF, TBB, TKBB belirtilmişti.
KREDİ KAPATMA VE TADİLAT İŞLEMLERİNDE DE KULLANILABİLECEK
Reuters'a söz konusu çalışmanın detayları ile ilgili bilgi veren ekonomi yetkilisi şöyle konuştu:
"Bu sistemde kredi ve mevduat faizleri oldukça düşük, ortalamaların çok altında olacak... Bazı bankalar uzun zamandır bunun üzerinde çalışıyorlar. Yalnızca konut alımında değil, tadilat işlemlerinde, konut kredilerinin daha hızlı kapatılmasında ve konut amaçlı diğer kullanımlarda da bu sistem geçerli olabilir. Bu sistem kapalı bir sistem olduğu için sermaye piyasalarının dalgalanmasından çok az etkileniyor ya da hiç etkilenmiyor."
Yetkilinin verdiği bilgiye göre, söz konusu sistemde dalgalanmalardan etkilenmemek için başlangıçta müşteri ile yapı tasarrufu bankası arasında imzalanan sözleşme ile mevduat ve kredi faizleri sabitleniyor. Söz konusu oranlar sözleşme tarihinde geçerli olan mevduat ve kredi faizlerinin oldukça altında belirleniyor.
Sistemde düşük mevduat faizi içeren sözleşmelerin müşteriler açısından cazip olmasını teminen mevduatlara devlet katkısı veriliyor.
Konut satışları 2017'de yılın ilk yarısındaki güçlü seyrin etkisiyle 1.41 milyon adede ulaşarak rekor kırsa da, yılın son çeyreğinde düşüş trendine girmişti.
TÜİK verilerine göre, Türkiye genelindeki konut satışları Aralık ayı özelinde yüzde 7, Kasım'da yüzde 7.5, Ekim'de de yüzde 5.7 gerilemişti.
İpotekli satış olarak nitelenen konut kredili satışlar ise çok daha sert bir düşüş kaydederek Aralık'ta yüzde 30.1, Kasım'da yüzde 23.9, Ekim'de yüzde 19.8 gerilemişti.
Konut satışlarındaki düşüş trendinde kredi faizlerindeki yükselişin yanı sıra, konut sektöründeki tüm teşviklerin Eylül sonu itibarıyla sona ermiş olması etkili olmuştu.
Üzerinde çalışılan Yapı Tasarruf Sandığı Sistemi, müşteriye sözleşme çerçevesinde belirli bir süre birikim yaptırarak, akabinde de tasarruf süresi başında uzlaşılan oranlar üzerinden konut kredisi kullandırmayı taahhüt ediyor.
Piyasa faiz oranlarının sözleşmede belirtilen yapı tasarruf kredisi oranlarının altına düşmesi halinde ise katılımcı mevduatını ve devlet katkısını alarak sistemden çıkabiliyor ve standart konut kredisine yönelebiliyor.
Bu yönüyle sistem, orta ve düşük gelirli vatandaşların opsiyon sözleşmesi olarak niteleniyor.
Sisteme giren katılımcılar, sözleşmede belirtilen tutarı biriktirmeleri, minimum bekleme süresini doldurmaları ve minimum değerleme katsayısına ulaşmaları kaydıyla sözleşme tarihinde uzlaşılan oranlar üzerinden konut amaçlı kredi kullanmaya hak kazanıyor.
Belirtilen şartları sağlayamayan katılımcılar ise devlet katkısı alamıyor.
Üzerinde çalışılan sistemde, konut alımında banka konut kredisi, YTS kredisi ve YTS tasarrufunu içeren bir yapı planlanıyor.
Minimum tasarruf süresi ise beş yıl olarak öngörülüyor.
Sistem hükümet açısından bakıldığında ise, genel tasarruf oranının artırılmasının yanı sıra enflasyon oranlarında gerileme ve konut fiyatlarında daha düşük dalgalanma gibi avantajlar sağlıyor. Yapı tasarruf mevduatları devlet tahvili ve Hazine bonolarında değerlendirilebiliyor.
Konut piyasasında 2018'in ilk aylarında durağan görünüm beklendiğini belirten sektör temsilcileri, talebi artırmak için bir düzenlemenin gündeme gelebileceğini ifade ediyordu.
TSKB Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Makbule Yönel Maya Reuters ile söyleşisinde, konut piyasasında 2018'in ilk aylarında durağan görünüm beklendiğini söylemişti. sonunda Reuters'ta yer alan bir haberde de Deniz Yatırım bankacılık analisti Sadrettin Bağcı, konut kredisi talebindeki zayıflığa bağlı olarak 2018'de sektöre yönelik bir teşvikin gündeme gelebileceğini belirterek, "Belki sadece konut kredilerine yönelik KGF gibi bir uygulama olabilir ya da konut sektörünü canlandırma teşvikleri olabilir" demişti. Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı Altan Elmas ise, bankaların konut kredisi vermedeki isteksizliği nedeniyle sene başından bu yana sektör cirosunda en az yüzde 10'luk kayıp yaşandığını; son çeyrekte kredi faizlerinde gözlenen yükselişle birlikte konut satışlarının daha da baskılandığını söylemişti. (Redaksiyon Orhan Coşkun)