Investing.com - Bugün saat 16.30’da açıklanacak olan ABD tüketici fiyat endeksi (TÜFE) verileri, küresel piyasalarda ve Fed'in para politikası kararlarında önemli rol oynayacak. Piyasa uzmanlarına göre, beklentiler aylık bazda %0,3, yıllık bazda ise manşet enflasyon için %2,7 ve çekirdek enflasyon için %3,3 yönünde.
Küresel piyasalarda Fed'in gelecek haftaki toplantısında faiz indirimine gidileceğine kesin gözüyle bakılıyor. Ancak enflasyon rakamlarının da yakından izleneceği vurgulanıyor. Yapışkan kalmaya devam eden enflasyonun faiz indirimi olasılığını tamamen ortadan kaldırmasa da sonraki aylar için daha net bir tablo ortaya koyabileceği düşünülüyor.
Fed'in faiz politikası piyasalar tarafından yakından izleniyor
Kısa vadede, düşük enflasyon verileri dolar aleyhine bir fiyatlamaya neden olabilir ve Fed’in faiz indirimi beklentilerini güçlendirebilir. Bununla birlikte, güçlü bir enflasyon verisi ise zıt yönde bir etki yaratabilir. CME anketine göre yatırımcıların %86'sı Fed’in faiz indirimine gideceğini düşünüyor ve bu oran piyasalarda neredeyse kesin bir faiz indirim beklentisini yansıtıyor.
Geçen hafta Fed Başkanı Powell, Eylül ayındaki faiz indiriminin istihdam piyasası için güçlü bir sinyal olduğunu belirtti. Powell, para politikasının zamanla daha az kısıtlayıcı olmasını hedeflediklerini ifade etti. ABD ekonomisinin yüksek faiz oranlarına rağmen dirençli kalması, enflasyonu düşürme çabalarını karmaşıklaştırıyor.
Avrupa ve Japonya'da faiz kararları dikkatle izlenecek
Yarın açıklanacak Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz kararı, Avrupa'nın siyasi belirsizlikleri ve ABD politikalarının gölgesinde alındığı için büyük önem taşıyor. Piyasa beklentileri 25 baz puan faiz indirimi yönünde şekillense de ECB'nin daha yüksek bir indirimi masada tutabileceği ifade ediliyor.
Asya tarafında ise Japonya Merkez Bankasının (BOJ) faiz kararı 19 Aralık'ta açıklanacak. Uzmanlar arasında BOJ’in geç kalma riskine karşı hızlı bir faiz artırımına gitmesi gerektiği yönünde artan bir baskı var. Her iki gelişme de yatırımcıların Asya ve Avrupa piyasalarındaki beklentilerini şekillendirecek.