Global piyasalarda artan petrol fiyatları -> yükselen ABD 10 yıl vadeli faiz oranı – > gelişen ülkelerde artan borçlanma maliyetleri -> gelişen ülke kurlarında artan değer kaybı sarmalı sürüyor. OPEC arz kesintileri, Venezuela petrol üretimindeki aksamalara rağmen Energy Intelligence Group hesaplamalarına göre Şubat-Mart ayı arasında dünya petrol arz fazlasında günlük 317 bin varil artış görülüyor. Diğer bir deyişle petrol fiyatlarındaki artış temel görünümden ziyade ABD-İran nükleer anlaşma sürecine AB ülkelerinin dahil edilebileceği beklentisi ile oluşuyor. Bu tip dönemlerde, spekülatif artışların boyutu ve fiyatların ulaşabileceği noktanın tahmin edilmesi güçleşiyor ve beklentiler bozuluyor.
Gelelim piyasaların amiral gemisi ABD 10 yıllık faiz oranlarına. ABD 10 yıl vadeli faiz oranının önümüzdeki dönemde modellerimize göre doyum noktasına yaklaştığını gözlemlesek de, ilave 25 baz puanlık artış bile tahvil portföylerinde 8,7 yıl duration ile hesaplandığında (mevcut 10 yıl vadeli ABD tahvil portföyünün nakit akımlarıyla ağırlıklandırılmış vadesi) %2,17 kayba yol açıyor. Diğer bir deyişle 1 milyar dolarlık büyüklüğe sahip ve ortalama duration’ı 8.7 yıl olan bir tahvil fon yöneticisi, portföyünü future lar ile koruma altına almadığı takdirde, fonunun piyasa değerinde 217 milyon dolar kayıp görebilir. Bu denli yüksek kayıplar pozisyonlar realize edilmediği takdirde problem yaratmazken, 2008 yılında yabancı fonlarda olduğu gibi hızlı para çıkışı dönemlerinde sorun yaratabilir. Konuyla ilgili olarak global bono fonu PIMCO’nun analizi incelemeye değer…
Piyasalara bakıldığında kurulma aşamasındaki İtalyan koalisyonundan ECB portföyünde bulunan 250 milyar Euro’luk tahvilin silinmesini talep edebileceklerine dair açıklamalar Euro/Dolar paritesinin 1,17 altını görmesine yol açarken, ABD doları değerlenme sürecinin devam ettiğini görüyoruz. Burada ons altın 1286 dolar seviyesini görürken raporlarımızda paylaştığımız stop seviyesinin altında fiyatlamalar görüldü. Kısa vaadeli olarak altında baskı görülebilecekse de orta vadeli olarak yükselişin sürebileceği beklentimizi koruyoruz.
Türkiye tarafında ise dün yayımlanan Mart ayı sanayi üretimi verisi sonrasında hesaplanan ilk çeyrek üretiminde %9,8 artış görülürken, veri yılın ilk çeyreğinde GSYİH büyümesinin yüzde 7 civarında gerçekleşeceğine işaret ediyor. Dün Resmi Gazetede yayımlanan karara göre akaryakıt fiyatlarında global petrol fiyatları kaynaklı artışın etkisinin ÖTV ile sınırlanmasına yönelik düzenlemeye gidildi . Buna göre akaryakıt rafineri çıkış fiyatlarında döviz kurları veya petrol fiyatları kaynaklı görülen artışlar ÖTV indirimleri ile dengelenecek. Bu düzenleme, son açıklanan aylık enflasyon artışı (%1,87) referans alındığında %0,3’lük bir iyileşmeye işaret ederken bütçe dengesi üzerinde olumsuz etki yapabilir. Daha önce Maliye Bakanlığı tarafından yapılan hesaplamalarda akaryakıtta 0,5’lik bir indirimin vergi gelirinde 16 milyar TL’lik azalmaya karşılık geldiği belirtilmişti.
AK Yatırım
www.akyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.