Investing.com - Altın fiyatları, Salı günkü rekor seviyenin ardından sert geri çekildikten sonra bugün yatırımcıların dipten alım yapmasıyla yeniden yükselişe geçti. Kısıtlı düzeltme, ABD ile Çin arasında artan ticaret gerilimlerinin ve küresel ekonomik belirsizliklerin etkisiyle güvenli liman niteliği taşıyan altına olan talebin canlı kaldığını gösterdi.
Spot altın, günün ilk yarısında %1,6 yükselişle 3.340 dolara yükselirken, ABD altın vadeli işlemleri %1,8 artışla 3.352,10 dolara ulaştı. Gram altın da son 24 saatte %1,65 toparlanmayla 4.115 TL’den alıcı buluyor.
Dünkü işlemlerde ise ons altın %3’ü aşan kayıpla 3.260 dolara kadar düşerken Kasım ayından bu yana en sert günlük değer kaybını yaşadı. Bu keskin düşüş, yatırımcılar arasında ‘alım fırsatı’ olarak değerlendirilerek güçlü alımların önünü açtı.
3.500 seviyesi hedefleniyor, altın güçlü talep görüyor
Analistler, Salı ve Çarşamba günkü düzeltmenin sağlıklı bir ivme olduğuna dikkat çekerken bu durumun dipten alım yapan yatırımcıları harekete geçirdiğini belirtti. Piyasa katılımcıları, küresel ticaret savaşının sürmesi halinde altının 3.500 dolar seviyesini test edebileceğini düşünüyor.
Altın, bu hafta rekorunu 3.500 dolara taşırken yılbaşından bu yana %33 değer artışı elde etmiş oldu. Bu performans, yatırımcıların küresel ekonomik dalgalanmalara ve jeopolitik gelişmelere karşı güvenli liman arayışlarının bir yansıması olarak görülüyor. ABD ve küresel ekonomik büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edilmesi de bu yönelimi destekleyen etkenler arasında.
IMF büyüme tahminlerini düşürdü, altına ilgiyi artırdı
Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD ve küresel büyüme tahminlerini ciddi oranda düşürerek 2025 için ABD büyümesini %2,7’den 1,8’e indirdi. Bu revizyonun temel nedeni olarak eski Başkan Donald Trump’ın yeniden gündeme taşıdığı agresif tarife politikaları gösterildi. IMF’in değerlendirmesi, piyasalarda risk iştahını azaltırken, yatırımcıyı güvenli liman altına yöneltti.
Saxo Bank Emtia Strateji Direktörü Ole Hansen, ekonomik görünümün daha fazla bozulması halinde altının başka güçlü alım dalgaları da görebileceğini belirtti. Buna ek olarak, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ise kendi taraflarından bakıldığında büyümenin IMF tahminlerinin ötesine geçebileceğini, ancak Çin ile karşılıklı olarak uygulanan yüksek tarifelerin sürdürülemez olduğunu ve azaltılması gerektiğini ifade etti.
Julius Baer: “Ticaret savaşları ve resesyon altını daha da yükseltebilir”
Julius Baer Yeni Nesil Araştırma Bölüm Başkanı Carsten Menke ise yayımladığı analizde, mevcut ticaret çatışmaları ve artan resesyon risklerinin altının boğa eğilimini desteklediğini söyledi. Menke, ABD’de resesyon sinyallerinin daha belirgin hale geldiğini, piyasalarda riskten kaçınma eğiliminin güçlendiğini ve bunun da altına olan ilgiyi artırdığını belirtti.
Menke ayrıca, Trump yönetimiyle merkez bankası arasında yaşanabilecek yeni gerginliklerin de altın fiyatlarında yükselişi tetikleyecek faktörlerden biri olabileceğini vurguladı. Yaşanabilecek bu tür politik çatışmaların yalnızca 200 dolarlık kısa vadeli hareketlerin değil, daha uzun vadeli ve kapsamlı artışların da önünü açabileceği değerlendirmesinde bulundu.
Diğer değerli metallerde karışık seyir
Altındaki toparlanmaya rağmen diğer değerli metallerde karışık bir seyir gözlemlendi. Gümüş fiyatı %0,5 düşüşle ons başına 33,37 dolara gerilerken, ABD dolar endeksinin fiyatı 973,25 dolarda yatay seyrini sürdürdü. Paladyum ise %0,6 oranında değer kaybederek 939,53 dolara düştü.
ABD dolar endeksinin (DXY) zayıflaması da altın fiyatlarını destekleyen önemli faktörlerden biri oldu. Doların gerilemesi, dolar cinsinden fiyatlanan altını döviz kurlarında avantajlı hale getirerek küresel yatırımcılar için daha cazip kılıyor. Bu nedenle önümüzdeki günlerde hem ticaret müzakereleri hem de makroekonomik göstergeler, altın fiyatlarının seyrinde belirleyici olacak.