Dün Türkiye'de yapılan Anayasa Referandumu sonrası kesin olmayan sonuçlara göre Evet oylarının yaklaşık %1.60 farkla fazla çıktığını gördük. Farkın oldukça düşük olmasının yanı sıra seçimler esnasında yaşanan bazı hadiselerin gerek muhalefet gerekse yurtdışı siyasi otoriteler tarafında tepkiye neden olması ile YSK (Yüksek Seçim Kurulu) tarafından resmi sonuçlar ilan edilene kadar kritik bir sürece girildi. Rapor hazırlandığı sırada 3.65'li fiyatlarda işlem gören kurda önümüzdeki bir kaç günlük süreçte yine gerek yurtiçi, gerekse yurtdışı taraftan gelebilecek seçim sonuçlarına dair açıklamalar zaman zaman dalgalanmalara neden olabilir. Bu sabah saatlerinde Tüik (Türkiye İstatistik Kurumu) tarafından açıklanan Türkiye Ocak 2017 İşgücü İstatistiklerine göre Ocak ayında işsizlik oranımızın yüzde 13 ile 2010 Mart ayında açıklanan veriden bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını gördük. Hemen ardından ise Maliye Bakanlığınca açıklanan Merkezi Yönetim Bütçesinin de Ocak-Mart döneminde 14.9 Milyar TL açık verdiği görüldü. Bu hafta Türkiye'de yine bir kaç veri takip edeceğiz fakat kura etki edebilecek nitelikte veriler olmayacağı görüşündeyiz. Önümüzdeki hafta ise yurtiçi taraftan 24 Nisan Pazartesi günkü TCMB'nin (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) 85.hesap dönemi olağan genel kurul toplantısı ve 26 Nisan Çarşamba günkü TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonuçlarını dikkatle takip etmek gerekiyor.
Yurtiçi tarafta önem arz eden bu verilerin yanı sıra yurtdışı taraftan da kur fiyatlarına etki edebilecek bir takım haber ve verileri dikkatle takip etmemiz lazım; Bildiğimiz gibi 23 Nisan Pazar günü Fransa'da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı 1.Tur seçimleri gerek AB tarafını, gerekse ülkemizi yakından ilgilendiriyor. Zira, Türkiye'nin Referandum çalışmaları esnasında Hollanda ve Almanya gibi bir takım ülkelerle yaşamış olduğumuz politik sürtüşmeler sonrası Türkiye-AB ilişkileri zorlu bir döneme girmişti. Fransa'nın da AB üzerinde söz hakkı sıralamasında başlarda yer almasından dolayı bu seçimlerin önemi daha da artıyor. Yine önümüzdeki hafta ECB'nin (Avrupa Merkez Bankası) politika kararlarını yakından takip edeceğiz. Geçtiğimiz ay FED'in (Amerika Merkez Bankası) yapmış olduğu faiz artırımı sonrası gözler ECB'nin bu ayki toplantısında faiz oranları ve mevcut politikalarında değişiklik yapıp yapmayacağına çevrilmiş durumda. Olası değişiklikler başta Dolar endeksi olmak üzere küresel çapta döviz piyasalarına etki edeceğinden dolaylı yoldan TL varlıklarında da etkisi görülebilir. Tabi kur üzerinde daha çok etkisi olacak olan ABD tarafından bu hafta ve önümüzdeki hafta açıklanacak bazı önemli verileri(İnşaat izinleri, konut satışları, dayanıklı mal siparişleri, 1.çeyrek büyüme oranı) de daha yakından takip etmek gerekiyor. Keza 20 Ocak'ta görevine başlayan ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve başladıktan sonraki 100.günü (ABD Başkanlarının ilk 100 günlük icraatlarının bir nevi gösterge olduğuna inanıldığından) de bu ayın sonunda dolacağından Nisan ayı küresel piyasalar için oldukça önemli addediliyor. Öyle ki geçtiğimiz hafta başında Suriye'nin Humus Bölgesindeki Al-Shayrat havalimanının ABD uçak gemilerinden atılan füzelerle vurulmasıyla oldukça hareketli bir hafta başlamış ve devamında Donald Trump'ın, Dünyadaki bir diğer sorunlu ülke olarak gösterilen Kuzey Kore'ye yönelik tehditkâr açıklamaları ve K.Kore tarafından gelen cevaplar(başarısız da olsa nükleer füze denemesi) da piyasalarda tansiyonu oldukça yukarıya çıkartmıştı. Özellikle bu Kuzey Kore meselesi piyasalar üzerinde etkili olmaya bir süre daha devam edeceğinden bu konuyla alakalı gelişmeler de diğer döviz çiftlerinde olduğu gibi USDTRY tarafında da zaman zaman sert etkilere neden olabilir.
Yine ABD'nin geçtiğimiz hafta açıklanan Bütçe ön raporunda Çin'e dair yapılan açıklamalar her ne kadar piyasalarda rahatlamaya neden olsa da gerek başkan Trump'ın "ABD Doları'nın aşırı kıymetli olduğu ve bunun ilerleyen süreçte ABD ekonomisine zarar vereceği tespiti" ve "faizlerin düşük kalmasını arzu ettiğini" açıklamasının (ki bu açıklamanın FED politikaları üzerinde baskı unsuru oluşturup oluşturmayacağını önümüzdeki süreçte takip edeceğiz) yanı sıra geçtiğimiz Cuma ABD'den gelen zayıf verilerin etkileri piyasalara gelen Paskalya Tatili nedeniyle çok fazla hissedilmemiş olabilir. Dolayısıyla yarından itibaren Dolar endeksi tarafında oynaklıklar tekrardan başlayabilir. Sözün özü, ay sonuna kadar gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında bir çok önemli gelişmeyi kur fiyatı açısından sıkı takip etmek gerekiyor. Biraz da işin teknik analiz yönüne bakalım; kurda kırılma görmek için yukarıda 3.7480 seviyesinin üzerinde, aşağıda ise 3.5450 seviyesinin altında kapanışlara ihtiyaç var. Referandum sonrası hükümet tarafından gelebilecek ekonomik ve politik reformlar yurtdışı taraftan da bir olumsuzlukla bertaraf olmazsa aşağıdaki destek tarafı(3.5450) denenebilir. Hükümet tarafının herhangi bir adım atmaması ve bunun yanı sıra yurtdışı taraftan gelecek haber ve verilerin kura olumsuz etkisi ile de bu sefer yukarıdaki direnç (3.7480) zorlanabilir. Olası kırılmalarda yukarıda 3.88, aşağıda ise 3.48 seviyeleri yeni hedefler haline gelebilir.