Salgının dünyaya yayılmasıyla hem merkez bankaları hem de hükümetlerin destekleri piyasaların da kısa sürede toparlanmasını sağladı. Öyle ki vaka artışı ya da yer yer uygulanan karantinalara karşın piyasalar bardağın dolu tarafından bakmaya devam etti. Bunun üzerine aşı haberleri de gelince küresel borsalardaki ralli hızlandı. Yani genel görünüm pozitif kalmaya devam ediyor.
Tüm bu süreç içinde negatif ayrışarak tarihi düşük seviyelere gerileyen Türk Lirası ise bu haftaki performansıyla açık ara en iyi yükselişi gösteren gelişen ülke parası konumunda.
TCMB Başkanı ve Hazine Bakanındaki değişikliğin ardından dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları piyasalarda oldukça etki yarattı. Erdoğan’ın açıklamalarında iki önemli nokta vardı, ilki: Önceki politikaların doğru olmadığı kabul edildi ve daha etkili olunacağı söylendi. Acı reçete derken ise sadece faiz artışı değil mali tarafta da sıkılaşma olacağı vurgulandı ki bu vatandaş için daha yüksek vergi anlamına geliyor.
İkinci önemli nokta ise, Erdoğan TCMB’nin alacağı kararların destekleneceğini söylemesine karşın yine faiz sebep enflasyon sonuçtur tezini açıklaması oldu. Burada bir çelişki var, çünkü merkezin şu anda yapması gereken ilk adım faiz artışı ve bunun nedeni de yüksek enflasyon ve enflasyonu daha da yükseltecek olan kurdaki artış. Merkez zaten bu yüzden faiz artırmak zorunda ve bu yönde bir politika uygulanacakken Cumhurbaşkanının farklı düşüncesini vurgulaması taşları çok da yerine oturtmuyor. Ayrıca tüm alanlarda olduğu gibi ekonomiden de aslen kendisinin sorumlu olduğunu (ki bu milletin verdiği yetkiden geliyor, yani sistemden) söylemesi uygulanacak politikalarda bağımsız karar alınmayacağına işaret.
Erdoğan’ın dünkü açıklamaları piyasalara bir söz vermeydi, daha iyi, daha doğru ve daha etkin bir yol izleneceğinin sözüydü ve piyasalarda bu açıklamalara olumlu karşılık verdi. TL, dünkü kazancıyla beraber bu hafta dolar karşısında %8 değer kazandı. En önemlisi ise risk primi 400 bp tabanına geriledi. BİST 100 ise BİST Bankalar öncülüğünde rekor kırdı.
Gözler 19 Kasım’daki PPK toplantısında, ancak beklentiler çok yüksek bir faiz artışı olmayacağı yönünde. Piyasa fonlamasının %14 üzerinde olması merkezin en az 400-500 bp aralığında bir artış yapması gerektiğini söylüyor. Ancak merkez tek seferde bu oranda faiz artışı yapmaktansa daha düşük bir oranda faiz artışının yanına sözlü müdahale gücünü koymayı seçebilir. Ağbal’ın açıklamaları, kullanacağı dil, yani etkinlik önemli olacak. Güven veren açıklamalar ve bunu destekleyecek ek adımlarla kontrol yeniden sağlanmaya çalışılacaktır.
Fiyatlamalar bugün de TL pozitif ve özellikle borsada rekor ataklar devam ederken gram da dün oldukça sert düşüş yaşadı. Dünkü raporumuzda ons ve kurda düşüşün devam etme olasılığının güçlü göründüğünü ve fiyatın 478 TL desteğine inebileceğini beklediğimizi, ancak bu seviye altında ise zorlanama olabileceğini yazmıştık. Tabii, Erdoğan’ın açıklamalarını haliyle tahmin edemezdik, konuşmanın TL’yi desteklemesi ile gram fiyatı dün 466 TL’ye yani ara destek olarak gördüğümüz seviyeye geriledi.
Ons altın, iyiyi fiyatlamaya devam eden piyasalar nedeniyle baskı altında ve dün 1,858$ desteğini tekrar test etti. Görünüm zayıf altında ve 1,900$ altında baskı artabilir, 1,858$ desteğinin kırılması durumunda ise satış sertleşebilir. Şimdilik fiyat tutunmaya çalışıyor. USD/TRY kurunda ise PPK öncesi 7,70-7,80 aralığı korunabilir. Bu da gram altındaki yükseliş ivmesinin şimdilik zayıf kalacağına işaret ediyor.
