Yeni haftaya başlarken; hafta sonu ABD’de teknoloji şirketlerinin tarifelerden muaf tutulduğu haberleri piyasalar için pozitif algı oluştururken Trump, bu konuda muafiyet olmadığını, teknoloji şirketlerine fentanil kategorisi için belirlenen tarife oranlarının uygulanacağını söyledi. Bunun anlamını kısaca açıklayalım:
Trump, ikinci dönemine başladıktan hemen sonra yaşa dışı göç ve fentanil ticareti nedeni ile Meksika, Kanada ve Çin’e yönelik ek gümrük tarifeleri getirmişti. Meksika ve Kanada’ya yasa dışı göçten, Çin’e ise fentanil nedeni ile bu tarifeler uygulandı. Meksika ve Kanada için uygulanan tarifeler şimdilik raftayken Çin için tarifelerin katlanarak devam ettiğini ve toplam tarife oranının %145 seviyesine yükseltildiğini izlemiştik. Peki, tarifelerde fentanil kategorisi nedir?
Fentanil’in, ABD düzenleyici kurumları tarafından 1960’lı yıllarda ağrı kesici amacıyla kullanımına onay verilmiştir. Ancak zaman içinde, ülkedeki aşırı doz ölümlerinin başlıca nedenlerinden biri haline gelmiş durumda. Trump, Çin’i bu maddenin ABD sınırlarına yasa dışı ve kontrolsüz girmesini engelleyememekle suçluyor. Ayrıca, Meksika ve Kanada’dan gelen göçmenleri bu maddenin ticaretini yapmakla itham ediyor. Tüm bu gerekçelerle fentanil maddesi özelinde ismi geçen ülkelere %20 ek tarife uygulanması kararı almıştı.
Trump, teknoloji ürünlerinin vergiden muaf olmadığını sadece kategori değiştirdiğini ifade etmesinin anlamı; Akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve diğer teknolojik ürünlere %145 oranında değil %20 oranında tarife uygulanması olarak görülebilir. Bu hamle sınırlı da olsa piyasalar için pozitif. Zaten yeni haftada NASDAQ cephesinde yükselişlerin %2 seviyesine ulaştığını, S&P 500’de ise %1,5 yukarı hareketlerin olduğunu izliyoruz.
Peki endeksler neden pozitif etkileniyor? Diğer bir soru; Artık satış sürecinin sonuna mı geldik?
İlk soru ile başlayalım; Trump, geçtiğimiz haftalarda tarifeler konusunda yumuşama sinyali göstererek Çin’i dışarıda bırakarak diğer ülkelere uygulanan %10 üzeri ek tarifeleri 90 gün süre ile ertelemişti. Teknoloji sektörüne ise tarifeleri muafiyet olarak adlandıramasak bile düşürmesi önemli. Sonuçta %145’e (Toplam vergi oranı) karşılık %20 oranında vergi uygulanacak. Burada Çin ile ABD arasında gerçekleşen teknoloji ticaretine odaklanmak gerekiyor. Çin’in ABD’ye gerçekleştirdiği toplam ihracatının içinde teknolojinin payı %22 ve en yüksek oran. Dolayısıyla Çin’in ABD’ye en çok sattığı ürün gamı olan teknolojinin toplam tarife oranına değil de çok daha düşük bir tarife oranına maruz kalması olumlu. Kötünün iyisi demek aslında daha doğru olacak. Bu sayede Çin’e karşı da tarifelerde yumuşuma olduğu izlenimi oluştu. Aslında bu durum Çin özelinde değil. ABD’de katma değeri yüksek sektörleri korumak, büyüme endişeleri ve yüksek enflasyon beklentilerinin baskısı ile alınan bir karar olduğunu söylemek daha doğru olur.
İkinci soruya odaklandığımızda ise; vergi ertelemelerinin ardından Çin’den ithal edilen ürünler arasında en büyük payı alan teknolojiye yönelik tarifelerin yumuşatılması, en kötünün geride kalmış olabileceği, Çin ile anlaşma ortamına gidilerek orta yolun bulunabileceği algısını oluşturabilir. Şimdilik piyasalarda hala doğal bir tedirginlik var. Buna karşılık Trump’ın sert tavrından geri dönüş emarelerini piyasalar yakından izliyor. Çin’e ile anlaşma çağrıları, Çin’in şimdilik bu çağrılara mesafeli yaklaşımı takip edilen konular. Yalnız iki ekonomiye de zarar verecek ticaret savaşının uzun süre bu tempoda devam etme ihtimalini son gelişmeler ışında pek görmüyoruz. En kötüsü geride kalmış olabilir mi soruları daha yüksek sesle sorulmaya başlandı. Biz daha olumluyuz. Yalnız bu soruları oluşturan Trump’ın bu havayı da bozacak gücü var. Bu gerçeği de unutmamak gerek.