Yurt içinde gözler bugün saat 14.00’te açıklanacak TCMB Para Politikası Kurulu faiz kararına çevrilmiş durumda. Faiz kararı, sadece kısa vadeli para politikası yönlendirmesi açısından değil, aynı zamanda Türk lirası üzerindeki baskıyı hafifletme potansiyeliyle de yakından takip edilecek.
TCMB’den Beklenti: Koridorun Üst Bandı Artar mı?
Piyasa genelinde politika faizinin mevcut %42,50 seviyesinde sabit bırakılması bekleniyor. Ancak asıl kritik unsur, fiili fonlama maliyeti haline gelen gecelik borç verme faiz oranındaki olası değişiklik. Piyasada ağırlıklı beklenti, bu oranın 200 baz puan artırılarak %48,00’e çıkarılması yönünde şekilleniyor. Bu adım, Merkez Bankasının sıkı duruşunu korurken, enflasyonla mücadelede kararlılık sinyali vermesi açısından önemli olabilir.
Son dönemlerde yurt içinde siyasi kargaşaya yol açan gelişmeler ile küresel çaplı ticaret savaşları nedeniyle oluşan dışsal faktörler, dolar/TL’de başlıca yukarı yönlü baskı unsurları olarak karşımıza çıkıyor. TCMB ise kurdaki volatiliteyi azaltma adına proaktif bir yaklaşım benimsemiş durumda. Bu bağlamda yurt içi ve yurt dışı gelişmeler, Merkez Bankasının sade bir “faiz sabit” mesajı yerine daha şahin bir ton tercih etme ihtimalini artırıyor. Zaten halihazırda fonlama %46 seviyesinden yapılırken, koridorun üst bandının daha da yükseltilmesi, Türk lirası varlıklar açısından kısa vadeli destekleyici olabilir.
Haziran Vurgusu: Sonraki Adımlar İçin Zaman Kazanılıyor
TCMB’nin bugünkü toplantısında radikal bir değişim yerine, fonlama maliyetinin yukarı çekilmesiyle birlikte sınırlı bir sıkılaştırma adımı bekleniyor. Politika faizi sabit kalsa da gecelik borç verme faizinde yapılacak bir artış, para politikasının sıkılık derecesini artırabilir. Ayrıca karar metninde yer alacak söylemler, dezenflasyon hedefi ve kur istikrarı adına yönlendirme açısından kritik önemde.
Mayıs ayında toplantı bulunmaması, Merkez Bankasına Haziran’a kadar gelişmeleri gözlemleme fırsatı tanıyor. Bu da olası kur oynaklıkları ve piyasa dalgalanmalarına karşı esneklik yaratabilir. Ancak bu süreçte piyasa güveninin sağlanamaması durumunda TL üzerindeki baskının yeniden artabileceği göz ardı edilmemeli.
Küresel Büyüme Riskleri ve Dış Etkenler
Fitch Ratings, dünya ekonomisine dair büyüme tahminini %2,3’ten %1,9’a çekerek 2009’dan bu yana en zayıf performansa işaret etti. Dünya Ticaret Örgütü (WTO) de küresel ticaret görünümünün ciddi biçimde bozulduğunu belirtirken, bu küresel baskının ihracat kanalı üzerinden Türkiye’ye olan etkileri de yakından izleniyor.
Fed Başkanı Powell’ın son açıklamaları da dikkat çekici. Başkan, artan tarifelerin geçici de olsa enflasyonu yukarı taşıyabileceğini belirtti. Bu söylem, Fed’in faiz indirimlerinde temkinli kalacağını ima ederken, doların kısa vadeli zayıflığına rağmen uzun vadede yeniden değer kazanma potansiyelini koruduğuna işaret ediyor.
Zayıf Dolara Rağmen Yatay Seyir
Küresel cephede ABD Dolar Endeksi (DXY), Trump Yönetiminin tarifeler yoluyla bir ticaret savaşı başlatmasıyla piyasayı belirsizliğe sürüklemesi ve Powell’ın tarifeler nedeniyle enflasyonun geçici de olsa artabileceği yönündeki açıklamalarıyla zayıf seyrini sürdürüyor. DXY’da dik ivmeli düşüş devam ederken endeks, bu ay %4,5’i bulan düşüşle 100 seviyesinin altına sarkmış durumda. Ancak bu durum, TL lehine anlamlı bir kazanç yaratmakta yetersiz kalıyor.
Dolar/TL kuru, yurt içindeki belirsizliklerin etkisiyle küresel dolar zayıflığına rağmen 38,15 civarında yatay bir seyir izliyor. 38 seviyesi teknik olarak destek konumundayken, 38,30 kısa vadede direnç seviyesi olarak öne çıkıyor. TL, diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine kıyasla negatif ayrışma göstermeye devam ediyor.
Bu durumun temel nedeni; Merkez Bankası’nın geçici önlemlerle süreci yönetmeye çalışması, net rezervlerdeki aşınma ve dezenflasyon patikasında henüz güven verici bir görünümün sağlanamamış olması sayılabilir. Fonlama maliyetleri yükselse de, iletişim tarafındaki belirsizlikler TL’ye olan ilgiyi sınırlı tutuyor.
Özetle, dolar/TL paritesinde kısa vadede 38-38,30 bandı izlenirken, bugün saat 14.00’te açıklanacak TCMB kararı bu dengelerin kırılmasına yol açabilir. Beklentilerin üzerinde şahin bir ton ve gecelik faizlerde net bir artış, kurda geri çekilmeye neden olabilir. Bu durumda 38 sınırının altında 37,70’e doğru denemeler görülebilir.
Aksi takdirde, belirsizlik ortamında TL üzerindeki baskının artarak devam etmesi olası. Küresel cephede zayıf dolar temasının sürdüğü bu ortamda, iç dinamikler ve TCMB’nin yönlendirmesi TL açısından belirleyici rol oynamayı sürdürecek gibi gözüküyor.
Sorumluluk Reddi: Bu makale yalnızca bilgilendirme amacıyla yazılmıştır. Herhangi bir şekilde varlık satın almayı teşvik etme amacı taşımadığı gibi yatırım yapmak için bir talep, teklif, tavsiye veya öneri teşkil etmez. Her türlü varlığın birden fazla bakış açısıyla değerlendirildiğini ve oldukça riskli olduğunu, dolayısıyla herhangi bir yatırım kararının ve buna bağlı riskin yatırımcıya ait olduğunu hatırlatmak isterim. Ayrıca herhangi bir yatırım danışmanlığı hizmetimiz bulunmamaktadır.