Merkez Bankalarında Kartlar Yeniden Dağıtılıyor!
Haftanın geri kalanında gözler TCMB ve FED’in faiz kararlarına çevrilirken özellikle TCMB tarafında atılacak adım ve verilecek mesajlar döviz kurunun ve TL varlıklarının yol haritasını belirlemek adına kritik olacaktır. Geçtiğimiz hafta içinde TCMB, 2018 yılı Para ve Kur Politikasını açıklayan bir rapor yayınladı. Raporda, uygulanmakta olan kur rejiminde döviz kurunun politika aracı olarak kullanılmadığı ve TCMB’nin kur hedefi olmadığı belirtildi.
Önemli olan asıl olgunun fiyat istikrarı olduğundan dolayı kur hedefinin olmaması makul gibi görülebilir ancak kurdaki yüksek oynaklığın enflasyon görünümü üzerinde etkisi olduğunu ve para politikası üzerinde etkileyici bir unsur olduğu unutulmamalıdır. Özellikle son dönemde döviz kurundaki gelişmeler sonucu enflasyonda yukarı yönlü risklerin arttığını görüyoruz. Hatta yılın başındaki toplantıda; müdahalede bulunulup hem gecelik hem de Geç Likidite Penceresi (GLP) üzerinden faiz oranlarının yükseltildiğine de şahit olduk. Bunun dışında doğrudan olmasa da dolaylı olarak yaptığı müdahaleleri de göz ardı etmememiz gerekir. Hatırlanacağı üzere gecelik vadede fonlama miktarının kademeli olarak azaltılması ve fonlama ihtiyacının GLP’den sağlanması gibi bazı likidite tedbirleri alınmıştı. Ancak iktisadi sistemde arz ve talep üzerine kurulu düzen itibariyle içinde bulunduğumuz mevcut sistematik ve politik risklerden ötürü yeni bir müdahale daha gerekiyor gibi görünüyor.
Kredi derecelendirme kuruluşları ve yatırım şirketlerinin raporları da gösteriyor ki TCMB, geçtiğimiz haftalarda dile getirdiğimiz faiz silahını yeniden çekecek ve kartlar yeniden dağıtılacak. Ancak faiz artışının boyutu ve verilecek mesajlar da ayrı bir önem taşımakta. Resimde görünen TCMB’nin haftalık repo(politika faizi), marjinal fonlama oranı ve gecelik borçlanma oranını değiştirmeden sadece Geç Likidite Penceresi borç verme faizinde 75 ile 125 baz puan arasında bir artış gerçekleştireceği yönünde. Ayrıca döviz kurunun iktisadi temellerden kopması ve fiyat istikrarına ilişkin risk oluşturması halinde TCMB’nin farklı silahlarını da cebinden çıkarabileceği düşünülebilir. Bunun dışında FED’in alacağı kararın TCMB’nin kararını da etkileyebileceğini de dipnot olarak düşmemiz gerekir.
ABD tarafında ise FED’in faiz artırma ihtimali yüzde 90.2 seviyesinde ve faiz artışı fiyatlanmış durumda. FED için kritik olan konu, yeni FED başkanı Jerome Powell ile birlikte mevcut düzeni ne şekilde idare edebileceği olacaktır. Geçtiğimiz hafta ABD Senatosu Bankacılık Komitesi’nin 1’e karşı 22 oyla Powell’i onaylaması başkanlık yolunda engel bırakmamış gibi görünüyor. Powell’in finansal regülasyonları gevşetmeye sıcak bakan yapısı tedirginlik yaratsa da mevcut düzenin devam ettireceği öngörülüyor. Şimdiki FED Başkanı Janet Yellen’e nazaran kısmen daha şahin olan ve faiz artışı konusunda biraz daha agresif görünen Powell’in nasıl icraatlar yapacağı hem yurtiçinde kur tarafını hem de dünya genelinde küresel piyasaları yakından ilgilendirecek. ABD’deki ekonomik veriler ışığında faiz artışı mümkün görünürken, Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam göstergeleri de bu durumu destekler nitelikte.
Aralık ayına gelene kadar, istisnai durumlar dışında FED guvernörlerinin yaptığı açıklamalarda Aralık ayı için faiz artışı yönünde karar alınmasının akıllıca bir hareket olduğu belirtilirken piyasanın da genel algısı sene sonunu 1, gelecek yılı ise 3 faiz artışıyla tamamlaması yönünde. Piyasanın beklentileri doğrultusunda bugün FED’in 25 baz puanlık faiz artıracağı kuvvetle muhtemel. Bu kararın kur tarafında anlık değişkenliklere neden olabileceğini ancak kalıcılık konusunda volatilite beklenmemesi gerektiğini de belirtmek isterim. Zira hafta içinde TCMB’nin alacağı kararla kur tarafına daha fazla etki edeceği yönündeki görüşüm sürmekte. Bunun dışında akşam yapılacak basın toplantısı ve soru-cevap bölümünde enflasyona ve ekonomik verilere ilişkin yorumlarının tonu ve niteliği önemli olacaktır. Bu durumun kurda anlık da olsa volatiliteye sebep olabileceğini belirtmekte fayda var.
Teknik anlamda bakıldığında günlük olarak yükselen trendin alt bandını kıran ve 4 saatlik grafikte aşağı yönlü bir trend oluşturan kurda FED’in faiz artışı ve güçlü mesajlar çerçevesinde Dolar varlıklarının değer kazanabileceği öngörülebilir. Ya da TCMB tarafında beklenen GLP faiz artışının sönük kalması ile Para Politikası Kurulu kararlarında verilecek güvercin mesajlar bu durumu destekleyebilir. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde iki gün içerisinde sırasıyla 3,8485-3,8560-3,8685-3,8760 ve 3,8930 dirençleri test edilebilir. Aksi halini düşünecek olursak FED faiz artırsa dahi yapılacak güvercin açıklamalar ışığında yarın açıklanacak TCMB kararlarında şahin tonda görüşler belirtilip, faiz artışı yapıldığı takdirde TL varlıkları değer kazanacağından dolayı kurda geri çekilmeler yaşanabilir. Bu durumda da destek noktaları olarak 3,8330-3,8260-3,8200-3,8070 ve 3,7945 takip edilebilir.
