Yazar: Şenay Şerefoğlu
2018’e 3,79 seviyelerinde başlayan USD/TRY kuru Ocak ayını hafif düşüşle 3,75 seviyelerinde kapattı ve Şubat ayından itibaren ise her ay yükseliş yaşadı.
Şubat ayında 3,85 seviyesine yaklaşan kur, Mart’ta 4,03 üzerine atak göstererek yılın ilk rekorunu kırdı. Nisan’da 4,20’ye yaklaşan kur, Mayıs’ta ise 4,93’e yaklaşarak tarihi zirveyi gördü. Rekor sonrası geri çekilmeler 4,45’te sınırlı kalırken yükselişler ise 4,80’ni aşamadı ve 23 Mayıs sonrasında kur bu aralıktaki seyrini koruyor.
Dün açıklanan enflasyon rakamları Haziran’da son 15 yılın zirvesine çıkarken çekirdek enflasyon ise tarihi zirveyi gördü. Enflasyondaki bu yükselişte Mayıs ayındaki rekor kur yükselişinin etkisi belirgin olurken özellikle gıda fiyatlarındaki artış dikkat çekti ve TCMB bugün yayımladığı raporda enflasyondaki artışın alt grupların geneline yayıldığına dikkat çekti.
En kötüsü geride mi kaldı?
Enflasyonun Haziran’da yüksek gelmesi bekleniyordu, ancak %15,39 ise beklenmeyen bir seviyeydi ve Mayıs etkisinin yansıması ile gelen bu rakamın Haziran’daki gıda fiyatlarındaki artış, enerji fiyatlarındaki hızlı yükseliş ve ithalattaki taleple beraber yıl içi zirve yapması bekleniyor. Enflasyonun Temmuz’da Haziran’dan daha yüksek seviyelere çıkması beklendiği için TL üzerinde de baskı artıyor.
TCMB faiz artırır mı?
Rekor kıran seviyedeki TÜFE’nin ardından merkezin Temmuz toplantısında 75-100 bp aralığında faiz artışına gitmesi bekleniyor. Ancak piyasalar gibi merkez de enflasyonun Temmuz’da daha yüksek gelmesi riskini izlerken bu ay yapacağı faiz artışı yeterli olacak mı?
Geç kalmanın acısını Mayıs’ta net gören banka için benzer bir durumun tekrar yaşanması yine TL üzerinde istenmeyen kayıplara neden olabilir. Bu nedenle Temmuz riskine karşın bankanın bu ayki toplantıda faiz artırması piyasalarca olumlu karşılanabilir.
Faiz artışı yeterli mi?
Elbette değil ve enflasyonu düşürmek için para politikasının tek başına yeterli olmadığı da bankanın 500 bp faiz artışı yapmasına karşın enflasyonun zirveye çıkmasından net görülüyor. Dolayısıyla TCMB gibi maliye politikasında da önceliğin enflasyona verilmesi gerekiyor.
%7 ile en iyi büyüme performansını gösteren ülkeler arasında yer alırken enflasyon ile de en yüksekler arasında yer almak sağlıksız ve dengesiz bir büyüme yaşandığını gösteriyor. Bu nedenle büyüme hedefli reformlardan vazgeçip üretim, dengeli arz talep ve fiyat istikrarını sağlayacak bir ekonomik sistem üzerinde yoğunlaşılması gerekiyor.
USD/TRY kurunda fiyatlamalar nasıl olabilir?
Enflasyon sonrası tekrar 4,72 üzerine yükselen kurda bu haftaki ataklar 4,78’e doğru devam edebilir. Yeni haftada kabinedeki isimler ve sistemin işleyişine dair gelişmeler takip edilecek. Piyasaların güvendiği ya da alıştığı isimlerin kabinede olması, bununla beraber özellikle OHAL’in kaldırılmasına dair olumlu açıklamaların gelmesi kurda bir miktar gerileme sağlayabilir.
Kısa vadede rekor sonrası düşüşlerin sınırlı kalması yükseliş isteğinin daha ön planda olduğunu gösteriyor ve PPK toplantısına yaklaşıldıkça volatilite artabilir.
Kritik bulduğumuz 4,80 direnci kırılmadıkça son haftalardaki bant aralığı korunabilir, ancak kurun 4,50’lerde taban oluşturması orta vadede yükseliş riskini canlı tutuyor.