Yeni bir haftaya başlar başlamaz “Flash Crash” teması ile ilk dikkat ettiğimiz varlık USD/TRY oldu. Asya seansı başında kısa bir süreliğine 6,40 seviyesine yaklaşan ve hemen ardından gerçekleştirdiği geri çekilme ile 5,80 seviyesi çevresinde denge bulmaya çalışan kur, 5 yıllık CDS’in Temmuz başından beri en yüksek seviyeye ulaşması ardından (421,416) 5,85 seviyesi çevresinde fiyatlama davranışı oluşturmaktadır.
Kur şu sıralar bir yandan denge arayışı içerisindeyken diğer yandan da psikolojik 6,00 seviyesine tekrar yaklaşmıştır. Yeni dönemde USDTRY nasıl bir reaksiyon izleyebilir, tekrar 6,40’a doğru bir hareket oluşturabilir mi yoksa 6,00 – 5,50 arasındaki sıkışma süreci devam mı eder gibi sorular, gerek bireysel gerekse kurumsal yatırımcılar için önemlidir. Özellikle de döviz borcu olup da 5,46 seviyesine kadar gerçekleşen düşüşlerden yararlanamayanlar, bu bölgeleri yeni bir alım düşüncesi olarak değerlendirebilir mi soruları için bu çalışmamız cevap niteliğinde olacaktır.
Yılın başında USDTRY kuruna yönelik beklentimizi izah ederken baz aldığımız gösterge, aylık grafikte dikkat çektiğimiz 13 ve 15 aylık üssel hareketli ortalamalardı ve bu ortalamaların üzerinde yıllık görünümün 5,96 – 6,15 bölgesi olduğunu, agresif bir tutum oluşması durumunda ise 6,56 seviyesine doğru olası çıkışların oluşabileceğini aktarmıştık.
13 ve 15 aylık üssel hareketli ortalamalar şu sıralar 5,38 – 5,47 bölgesinden geçmektedir. Mayıs 2011 döneminden itibaren pozitif trend görünümü için önemli sinyaller veren ilgili ortalamalar üzerinde kaldığı müddetçe USDTRY kuruna yönelik verdiğimiz orta – uzun vadeli beklentilerimiz güncelliğini ve önemini korumaktadır.
Buradaki en önemli soru, hiç şüphesiz ki USDTRY kurunda geri çekilme oluşabilir mi ve bu göstergelere yaklaşabilir mi? Bu sorunun cevabı için yeni ay ile birlikte dikkat edeceğimiz kritik makro – ekonomik gelişmeler ve ülkeler arası devam eden politik süreçler fiyatlama davranışlarını yorumlayabilmek adına kritik bir önem arz etmektedir. Ancak en baştan belirtmeliyim ki eğer Eylül ayında yeni ve pozitif bir hikâye yazamazsak, kur tarafında anlamlı bir geri çekilme izleyemeyeceğimiz gibi yukarı yönlü fiyatlama davranışında daha hızlı bir görüntü oluşabilir. Ayrıca hatırlarsak Ağustos ayı başında kurun 5,52 seviyelerinde seyrini sürdürdüğü ve ay içerisinde 5,46 seviyesine ulaşarak dönüş kaydettiği düşünüldüğünde, destekleyici bir gelişme olmadığı müddetçe kur tarafında yukarı yönlü çıkış isteğinin daha güçlü bir görünüme dönüşebileceğini söyleyebiliriz.
02 Eylül 2019 – Türkiye 2019 yılı 2. Çeyrek Büyüme Verisi,
03 Eylül 2019 – Türkiye Ağustos ayına yönelik Enflasyon Verileri,
06 Eylül 2019 – ABD Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar ve İşsizlik Oranı Verileri,
12 Eylül 2019 – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Kararları,
12 Eylül 2019 – Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı ve Başkan Draghi’nin Konuşması,
18 Eylül 2019 – ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısı ve Başkan Powell’ın Konuşması,
Makro – ekonomik açıdan yeni ay gündeminde dikkat etmemiz gereken önemli gelişmeler, USDTRY kuru fiyatlama davranışı için önem arz etmekle birlikte bu gelişmelere ek olarak ABD – Çin Ticaret Savaşları, Rusya – Türkiye – ABD / F35 – S400 süreci, Doğu Akdeniz sondaj çalışmaları / Avrupa – Türkiye ilişkileri ve güvenli bölge teması ile birlikte Ortadoğu sürecindeki operasyonel faktörler, mevcut makro gündem maddelerine ek olarak dikkat edilmesi gereken politik gelişmeler olarak izah edilebilir.
Gündem maddelerinin fiyatlama tarafında etkin rol oynayacağı bir süreçte kısa vadeli fiyatlamalarda tepki satışı + kar realizasyonu izlenebilir mi sorusunun cevabında 5,8560 ve 5,7550 seviyeleri önemlidir. USDTRY 5,7550 üzerinde kaldığı müddetçe önemli bir geri çekilme beklememek, 5,8560 üzerinde kalıcı bir reaksiyon oluşturması durumunda ise pozitif fiyatlama davranışını 6,00 ve 6,08 bariyerlerine daha istekli bir şekilde ulaştırmak isteyeceğini söyleyebiliriz. Tekrar belirtmeliyim ki eğer Eylül ayında yeni ve pozitif bir hikâye yazamazsak, kur tarafındaki pozitif teknik görünüm, anlamlı bir geri çekilmeye izin vermeyeceği gibi yukarı yönlü fiyatlama davranışında daha etkin bir davranış biçimi oluşturabilir.
Yazıma son verirken finansal okur – yazarlığa da katkı sağlamak adına önemli bir paylaşım yapmak istiyorum. Yatırım kararı verilirken başarısız işlemlerin büyük bir çoğunluğu genellikle trend içi düzeltmelerde yer almaktan geçmektedir. Bu sebeple de trend yönlü pozisyonlarda yer almak, profesyonel değilseniz eğer düzeltmelerden yararlanmamak en önemli yatırım kararı olmalıdır. Ayrıca teknik ve temel analiz yöntemlerini birlikte kullanırken dikkat edilmesi gereken altın kural, temel makro gelişmelerin teknik olarak trendi değiştirip değiştirmemesidir. Yani yukarıda yer verdiğimiz tüm gelişmelerin sonuçlarının kur tarafındaki pozitif trendi değiştirip değiştirmemesi kritik bir husus olarak dikkate alınmalıdır.