Yeni Haftada Piyasalar, BOJ Faiz Oranı Kararı, İngiltere ve ABD Büyüme, PCE Verilerine Odaklanacak…
Yurtdışı gelişmeleri incelediğimizde, Fed’in gerçekleştirdiği 2017 yılının son toplantısı sonrasında yayımlanan karar metninde, Fed’in politika faiz oranlarında beklentilere paralel 25 baz puan artışa giderken enflasyon verisinin geleceğine yönelik endişelere vurgu yapılması dolar fiyatlamaları üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiği görüldü. İngiltere Merkez Bankası (BoE) faiz oranlarında ve varlık alım programında değişikliğe gitmedi. ECB gerçekleştirdiği Aralık ayı toplantısı sonrasında faiz oranlarında değişikliğe gitmediğini açıkladı.
Yurtiçi gelişmeleri incelediğimizde, TÜİK tarafından açıklanan 2017 yılı 3.çeyrek büyüme verisine göre Türkiye ekonomisi yüzde 11,1 oranında büyüdü. TCMB tarafından açıklanan Ekim ayı Ödemeler Dengesi verisi içerisinde yer alan Cari işlemler açığı beklentilerin altında 3,827 milyar dolar olarak gerçekleşti. TCMB gerçekleştirdiği Aralık ayı Toplantısı sonrasında Geç Likidite Penceresi (GLP) faiz oranını 50 baz puan artış ile yüzde 12,75 seviyesine yükselttiğini açıkladı. TÜİK tarafından yayımlanan verilere göre Eylül ayı İşsizlik oranı yüzde 10,6 oranında gerçekleştiği açıklandı. Geçtiğimiz hafta, kurun yoğun veri akışı ile birlikte fiyatlamalarda 3,8045-3,8964 aralığında hareket ettiği görüldü. Geçtiğimiz hafta, BİST-100 Endeksi 110,050 seviyeleri civarını test ettiği fakat bu bölgede kalıcılık sağlayamadığı görüldü.
ABD tarafında enflasyona dair endişeler ile küresel piyasalarda zayıflayan Dolar karşısında son dönemde güç kazanan Türk Lirası, geçtiğimiz hafta ABD Merkez Bankası FED’in fazi artırımına gitmesi ve yurt içerisinde faiz artırımına giden TCMB’nın hamlesinin piyasalarca yeterli bulunmaması ile tekrar güç kaybetmiştir.
Teknik olarak trend eğilimini yansıtması bakımından takip ettiğimiz 21 günlük basit hareketli ortalamanın kur tarafında yukarı yönlü hareket karşısında direnç olarak çalışması dikkat çekerken, paritede yeni bir yükseliş eğilimi için 3,89 direncinin aşılması gerektiği söylenebilir. Bu seviye üzerinde ise 3,94 diğer bir önemli seviye olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer taraftan 3,85 seviyesi pivot olarak takip edilecek olup, bu seviye aşağısına doğru gevşemelerde tekrar 3,81 destek seviyesi test edilebilir. 3,81 aşağısında ise 3,7650 destek seviyesi bulunmaktadır.
Geçtiğimiz hafta Avrupa Merkez Bankası para politikası ve faiz oranında bir değişikliğe gitmezken Başkan Draghi, ekonomik büyümenin sağlam olduğunu fakat enflasyon konusunda aynı gelişmenin sağlanamaması nedeniyle mevcut desteğin devam edebileceğini, varlık alım programının 2019 yılına uzatılabileceğini belirtmiştir. Bu gelişme sonrasında hafta içerisinde Euro üzerinde bir satış baskısı oluştuğu görülürken, daha sonra yurt içerisinde TCMB’nın faiz artırımının piyasalarca yeterli görülmemesi ile rüzgâr TL aleyhine dönmüştür.
Teknik olarak önümüzdeki süreçte biraz daha yatay seyir izleme ihtimali olan EURTRY paritesinde 4,4565 şu an için bizim pivot seviyemiz olmakla birlikte yukarıda 4,6130 ve 4,6745 seviyeleri direnç noktaları olarak karşımıza çıkmaktadır. Pivot seviyesi aşağısında ise 4,4500 ve 4,4400 seviyeleri destek konumundadır.
Geçtiğimiz hafta ABD’de Merkez Bankası FED beklentilere paralel 2017’yılı içerisindeki 3. Faiz artışını gerçekleştirirken, gözler şimdi de Vergi Reformu yasasına çevrilmiştir. Avrupa tarafında ise ekonomik büyümeye rağmen enflasyona yönelik tedirginliğin devam ettiği ve gerektiği durumda varlık alım programının 2019 yılına kadar uzatılabileceği açıklamaları Euro üzerinde baskı oluşturduğu söylenebilir.
Bu noktada 21 günlük basit hareketli ortalamanın desteklediği 1,1800 seviyesi yukarı yönlü hareketler açısından direnç olarak önem arz ederken bu seviye üzerinde 1,1865-1,1940 seviyeleri diğer kritik noktalar olarak belirlenmiştir. 1,1740 ise son dönemdeki negatif baskının devamı açısından takip edilmekle birlikte 1,1675-1,1605 seviyeleri destek olarak öne çıkmaktadır.
Geçtiğimiz hafta, ABD’de açıklanan verilerin birçoğu beklentilerin altında kalırken dolar kanadında yaşanan dalgalanma ile birlikte ons altının 1261 seviyeleri civarını test ettiğini gördük. Fed’in gerçekleştirdiği Aralık ayı toplantısı sonrasında faiz oranında beklentilere paralel artışa gitmesi ve enflasyonun geleceğine yönelik endişelere vurgu yapılması dolar fiyatlamalarında kısmi zayıflamalara neden olduğu görüldü. Teknik olarak bakıldığında, ons altının 100 haftalık üssel hareketli ortalaması olan 1254 seviyesi üzerinde kalıcılık sağlaması durumunda yukarı yönlü fiyatlamaların devamı görülebilir. Yükselişlerin devamında 1270, 1277 ve 1282 direnç seviyeleri takip edilebilir. Olası, geri çekilmelerde ise 1244, 1236 ve 1230 destek seviyeleri izlenebilir.
İngiltere’de Başkan Theresa May, AB liderler zirvesinde Brexit müzakerelerinin 2. aşamasına geçilmesi çağrısını yaptıktan sonra diğer AB liderleri ile anlaşırken, önümüzdeki süreçte ikinci aşamaya geçileceği belirtilmiştir. Bununla birlikte AB Komisyon Başkanı Juncker ise 2. aşamanın daha zorlu olacağını belirtmiştir. Diğer yandan ada ülkesinde Ekim ayında zirve yaptıktan sonra gerilemesi beklenen enflasyonun 5,5 yılın zirvesine yükselmesi tartışılmaktadır.
GBPUSD paritesi 2017 yılı boyunca koruduğu pozitif eğilim içerisinde 1,33 seviyesi civarında hareket ederken, mevcut görünümün devamı açısında 1,3175 desteği ön plana çıkmaktadır. Bu desteğin kırılması durumunda paritenin 1,3045-1,2915 seviyelerine doğru hızlı bir şekilde gerileyebileceği düşünülürken, 1,33 pivot seviyesi üzerinde tekrar yukarı yönlü denemelerde 1,3430-1,3550 dirençleri test edilebilir.
Japonya’da mevcut para politikası uygulamalarının önümüzdeki süreçte değişebileceğine dair söylentiler, Japon Merkez Bankası Başkanı Kuroda tarafından şimdilik yalanlanırken, gevşek para politikasının enflasyon tarafındaki hedefe ulaşılıncaya kadar devam edeceğinin vurgulanmaktadır. Bu noktada Dolar ise küresel piyasada güçlenmeye çalışmaktadır.
Haftalık grafikte bizlere simetrik üçgen formasyonu sunan USDJPY paritesinde 112,50 şu anda pivot noktası olarak karşımıza çıkarken, fiyat hareketlerinin gün geçtikçe daralması dikkat çekmektedir. Bu noktada üçgenin üst sınırına daha yakın olan paritede 114,00 seviyesi direnç olarak belirlenmiş olup bu seviyenin aşılması durumunda 115,50 senaryosu gündeme gelebilir. Pivot seviyesi aşağısında ise 111,00-109,550 seviyeleri olası gerilemelerde destek olarak takip edilebilir.
HAM PETROL
Geçtiğimiz hafta, ABD’de API ve EIA tarafından açıklanan haftalık ham petrol stoklarında yaşanan azalış ile birlikte ham petrolün fiyatlamalarda 58,57 seviyeleri civarını test ettiğini gördük. ABD’de EIA tarafından açıklanan haftalık petrol üretiminde yaşanan artış ham petrol fiyatlamaları üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiği görüldü. Teknik olarak bakıldığında, ham petrolün 200 haftalık üssel hareketli ortalaması 57,63 seviyesi üzerinde kalıcılık sağlaması durumunda yukarı yönlü hareketlerin devamı görülebilir. Yükselişlerin devamında 58,10, 58,40 ve 58,90 direnç seviyeleri takip edilebilir. Olası, geri çekilmelerde ise 57,20, 56,90 ve 56,40 destek seviyeleri izlenebilir.
S&P500
Geçtiğimiz hafta, ABD’de açıklanan verilerin birçoğunun beklentilerin altında kalmasına rağmen vergi reformu yasa tasarısının onaylanacağı yönünde artan iyimser beklentiler sonrasında S&P 500 vadeli kontrat endeksinin 2679 seviyeleri civarını test ettiğini gördük. Küresel risk iştahında yaşanan toparlanma eğilimi ve VIX endeksinde yaşanan gerileme endekste yukarı yönlü hareketleri destekler nitelikte. Teknik olarak bakıldığında, endekste yukarı yönlü potansiyelin koruması durumunda 2696, 2712 ve 2720 direnç seviyeleri takip edilebilir. Olası, geri çekilmelerde ise 2672, 2664 ve 2656 destek seviyeleri izlenebilir.
Günlük Bültenin devamı için linki tıklayınız:
https://www.ahlforex.com.tr/tr-TR/haftalik-analiz/1951131213