Son dönemde zaten volatilitesi artmış olan dolar kurunun yukarı yönlü hareketlerinin hız kazanması sadece piyasayı değil toplumu da kaygılandırmaya başladı. 4,45 seviyelerine çıkan Dolar/TL için yükselmeye devam eder mi, ederse daha ne kadar yükselir, piyasalar nasıl etkilenir soruları artmaya başladı. Tabii bütün bu sorulardan önce en çok merak edilen ise dolardaki bu yükselişin sebebinin ne olduğu.
Aslında dolarda yaşanan bu ciddi yükselişin birkaç sebebi var. Bunlardan ilki ABD’de enflasyon verilerinin hedeflenen seviyelere yaklaşmış olmasına ve buna paralel olarak da faiz artışı beklentilerine bağlı olarak uluslararası piyasalarda doların genel anlamda değer kazanmasıdır. İçeride ise başta enflasyondaki yükselme olmak üzere makro ekonomik göstergelerde yaşanan olumsuzluklar, erken seçim kararı ve merkez bankasının önlemlerinin yetersiz kalması sayılabilir. Bütün bunlar bir araya geldiğindeyse kaçınılmaz sonuç, piyasalarda son günlerde yaşadığımız gibi aşırı değer kaybeden TL (dolayısıyla yükselen kur), artan risk ve zorunlu olarak artacak olan faiz şeklinde karşımıza çıkıyor.
Gelişmekte olan ülke konumunda bulunan Türkiye için yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı riskler artmış olacağından doğal olarak kurlar da yukarı gidecektir. Yukarıda sayılan sebeplerin kısa vadede çözüme kavuşturulması zor olduğundan kurların yükselmesi geriye tek bir seçenek bırakmaktadır, o da faiz artışı.
Toplumun genel kaygısı faizler artarsa yatırımların düşeceği yönünde olduğundan faiz artışına tepkiler de artmaktadır. Ancak unutmamak gerekir ki belirsizliğin ve risklerin arttığı bir ortamda yada piyasada dalgalanmaların arttığı bir durumda da faizler düşük olsa dahi yatırımlar artmayabilir.
Aslında dolarda yaşanan bu ciddi yükselişin birkaç sebebi var. Bunlardan ilki ABD’de enflasyon verilerinin hedeflenen seviyelere yaklaşmış olmasına ve buna paralel olarak da faiz artışı beklentilerine bağlı olarak uluslararası piyasalarda doların genel anlamda değer kazanmasıdır. İçeride ise başta enflasyondaki yükselme olmak üzere makro ekonomik göstergelerde yaşanan olumsuzluklar, erken seçim kararı ve merkez bankasının önlemlerinin yetersiz kalması sayılabilir. Bütün bunlar bir araya geldiğindeyse kaçınılmaz sonuç, piyasalarda son günlerde yaşadığımız gibi aşırı değer kaybeden TL (dolayısıyla yükselen kur), artan risk ve zorunlu olarak artacak olan faiz şeklinde karşımıza çıkıyor.
Gelişmekte olan ülke konumunda bulunan Türkiye için yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı riskler artmış olacağından doğal olarak kurlar da yukarı gidecektir. Yukarıda sayılan sebeplerin kısa vadede çözüme kavuşturulması zor olduğundan kurların yükselmesi geriye tek bir seçenek bırakmaktadır, o da faiz artışı.
Toplumun genel kaygısı faizler artarsa yatırımların düşeceği yönünde olduğundan faiz artışına tepkiler de artmaktadır. Ancak unutmamak gerekir ki belirsizliğin ve risklerin arttığı bir ortamda yada piyasada dalgalanmaların arttığı bir durumda da faizler düşük olsa dahi yatırımlar artmayabilir.