TCMB rezervlerinde haftalık artış: Döviz ve altın etkili oldu
ABD’nin hafta sonu İran’daki üç nükleer tesise düzenlediği saldırı, küresel piyasalarda belirsizliği körüklemeye devam ederken, dolar yeniden odak noktası oldu. Dolar endeksi (DXY), güvenli liman talebi, yükselen petrol fiyatları ve daha sıkı Fed politikası beklentileriyle birlikte haftaya yükselişle başladı. DXY, iki haftadır en son Mart 2022 döneminde gördüğü dip seviyeleri test ediyordu. Geçen hafta gelen tepki alımlarıyla düşüş eğilimini yavaşlatan endeks, 97 seviyesinden 99’a doğru hamle yaptı. Yeni haftaya da pozitif başlayan dolar endeksi, 99 bölgesindeki konumunu koruyor. Bu tepki alımları, hem siyasi hem ekonomik yönüyle doların seyrini etkileyen önemli gelişmelere işaret ediyor.
Jeopolitik Gerilimle Güvenli Liman Talebi Yeniden Gündemde
ABD’nin İran’a gerçekleştirdiği saldırılar, Başkan Trump’ın kısa süre önce “karar iki hafta içinde verilecek” açıklamasını yapmasının ardından geldi. Bu açıklamanın ardından piyasalarda bir miktar diplomatik çözüm beklentisi oluştu. Ancak piyasa katılımcıları Trump’ın kararlarındaki keskin dönüşlere aşina olduğu için saldırı çok da sürpriz olmadı.
Şu an saldırı sonrası İran’ın olası yanıtı –örneğin ABD üslerine saldırılar ya da Hürmüz Boğazı’nın kapatılması gibi senaryolar– yatırımcılar tarafından yakından izleniyor. Bu risk algısının artışı, küresel risk iştahını azaltmaya devam ediyor. Küresel hisse piyasaları negatif seyrederken, doların rezerv para olarak talep görmesiyle birlikte DXY endeksi yükselişe geçti. Geçen hafta Fed’in şahin kalması ve Hürmüz’ün kapatılma ihtimaline bağlı olarak petrol akışı alternatiflerinin ABD’ye kayma durumu, doları destekleyen unsurlar arasında. Bu da, doların hâlâ küresel belirsizlik dönemlerinde başvurulan temel güvenli limanlardan biri olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Petrol Fiyatlarındaki Artışın Dolar Üzerindeki Etkisi
ABD’nin dünyanın en büyük petrol ve LNG ihracatçılarından biri olması, petrol fiyatlarındaki yükselişi dolar için destekleyici bir unsur haline getiriyor. Çünkü daha yüksek enerji fiyatları, ABD’nin dış ticaret dengesini iyileştirirken dolara olan küresel talebi artırıyor.
Hafta başında Brent ve WTI petrol fiyatları %2’ye yakın artarken, OPEC’in yedek üretim kapasitesi nedeniyle fiyatlar aşırı yükselmeden dengelendi. Yine de, Hürmüz Boğazı’nın kapanması riski fiyatlara yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam ediyor. Bu durum devam ederse, özellikle Avrupa ve Japonya gibi enerji ithalatçısı ülkelerin olumsuz etkilenmesi muhtemel. Bu da doların göreli üstünlüğü daha da belirginleştirebilir.
Fed Politikası: Enflasyon Endişeleri ve Faiz İndirim Beklentisi
Yükselen petrol fiyatları sadece ticaret dengesi açısından değil, aynı zamanda para politikası açısından da önem arz ediyor. Fed’in enflasyon hedeflemesi baz alındığında bu gelişmelere nasıl tepki verileceği merak konusu. Başkan Powell son açıklamasında, Trump’ın tarifeleri ve artan enerji fiyatlarının enflasyonu hızlandırabileceği uyarısında bulundu. Bu yorumlar, Fed’in temkinli ve veriye dayalı duruşunu sürdüreceği mesajını veriyor.
Bu hafta açıklanacak olan PMI verileri, konut satışları ve özellikle çekirdek PCE verisi, Fed’in yol haritası açısından kritik öneme sahip. Her ne kadar geçen haftaki toplantıda faizler sabit tutulmuş olsa da, ekonomik projeksiyonlardaki yukarı yönlü enflasyon revizyonu, faiz indirimlerinin gündeme alınmasını engelliyor. Öte yandan, Fed üyesi Waller’ın Temmuz ayında faiz indiriminin mümkün olabileceğine dair açıklaması, içerden gelen daha “güvercin” bir ses olarak dikkat çekiyor.
Jeopolitik gerilimlerin yanı sıra bu hafta Lahey’deki NATO Zirvesi ve Fed Başkanı Powell’ın Kongre sunumları da izleniyor olacak. Trump’ın zirveye katılması ve İran ile ilgili diplomatik mesajlar vermesi hâlinde piyasalarda yeni fiyatlamalar görebiliriz. Aynı şekilde, Powell’ın Senato’daki açıklamaları, para politikasına dair belirsizlikleri azaltabileceği gibi piyasaların faiz indirim beklentilerini yeniden şekillendirebilir.
Dolar Destekleniyor Ancak Belirsizlik Sürüyor
Toparlamak gerekirse, dolar şu anda; jeopolitik riskten, petrol fiyatlarındaki yükseliş eğiliminden ve Fed’in temkinli duruşundan destek buluyor. Petrol fiyatındaki yükselişin, önümüzdeki süreçte ABD’nin ticaret dengesi lehine bir avantaj olabileceği düşünülürken bu durum dolara talebi destekliyor. Ayrıca Fed’in sıkı duruşu da para biriminin faiz avantajını korumasını sağlıyor.
Yine de yukarı sayılan 3 faktörün sağlam temelleri olmadığından bahsedebiliriz. Süregelen savaş ortamında İran’ın vereceği tepki süreci etkileyebilir. Ekonomik kanatta ise Fed’in faiz indirim baskısına karşılık atacağı sürpriz bir adım da DXY’ın yönü konusunda belirleyici olur. Tüm bu belirsizlik ortamı, fiyatlamaların küçük adımlarla devam etmesine neden oluyor.
Teknik çerçeveden bakıldığında ise son 3 yılın en düşük seviyelerinden toparlanmaya çalışan DXY, haftaya yılbaşından bu yana devam eden düşen kanalın ihlal ederek başladı. DXY’da olası bir trend dönüşü için ilk hedef, 99,65’teki Fib 0,144 değeri olarak takip edilebilir.
Endeks, bu değerin üzerinde günlük kapanışlarda 100,75 ve ardından 102,52 seviyesine doğru yönelebilir. Ancak dolara yönelik talep artışı olsa da hacimli alımların gerçekleşmemesi, toparlanmanın kısıtlı devam ettiğini gösteriyor. Bu da jeopolitik ve ekonomik gelişmelerde bir bozulmaya bağlı olarak DXY’ın 99 bölgesinde yeniden satış baskısına girmesine neden olabilir. Teknik olarak da kısa vadede bir aşırı alım koşulu oluşmuş durumda. Böylece endeks 99,6 direncini kıramazsa bir sonraki hamlenin 97 seviyesine doğru geri test olarak şekillenmesi mümkün.
Sorumluluk Reddi: Bu makale yalnızca bilgilendirme amacıyla yazılmıştır. Herhangi bir şekilde varlık satın almayı teşvik etme amacı taşımadığı gibi yatırım yapmak için bir talep, teklif, tavsiye veya öneri teşkil etmez. Her türlü varlığın birden fazla bakış açısıyla değerlendirildiğini ve oldukça riskli olduğunu, dolayısıyla herhangi bir yatırım kararının ve buna bağlı riskin yatırımcıya ait olduğunu hatırlatmak isterim. Ayrıca herhangi bir yatırım danışmanlığı hizmetimiz bulunmamaktadır.