Yurt İçinde Enflasyon, Yurt Dışında Tarım Dışı İstihdam!
Geçtiğimiz hafta Japonya’da enflasyon verileri takip edildi. Hane halkı harcamalarının beklentilerin üzerinde artış gösterdiği ülkede, Tüketici Fiyatları(TÜFE) da 2015 Mart ayındaki hesaplamadan bu yana en yüksek düzeyine ulaştı. Veriler sonrası açıklamalarda bulunan BOJ(Japonya Merkez Bankası) Başkanı Kuroda, Japonya’nın artık deflasyonda olmadığını belirtirken; Ancak, ekonomideki genişleme ve iş gücü piyasasındaki sıkılaşmaya rağmen enflasyonun halâ zayıf olduğunu dile getirdi. Banka’nın güçlü parasal gevşemeyi sabırla sürdüreceğinin de altını çizen Kuroda, fiyat hedefine ulaşmaya halâ bir miktar mesafe olduğunu söyledi. İlerleyen günlerde ise BOJ’dan yapılan açıklamada: bazı yönetim kurulu üyelerinin faiz oranlarının artırılması ve ya borsa yatırım fonu alımlarının azaltılmasının tartışılması çağrısı yaptığı belirtilirken; Ancak, Ocak ayında varlık alımını mevcut miktarda sürdürmenin planlandığı bildirildi. Geçtiğimiz hafta Türkiye’de açıklanan; Dış Ticaret Dengesi, Hizmet Sektörü Güven Endeksi, İmalat Sektörü Güven Endeksi, Ekonomik güven Endeksi, Brüt Borç Stoku ve Kapasite Kullanım Oranı verilerinin hepsi, geçtiğimiz ay gerçekleşmelerinden kötüydü. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem: 2018’de, Dolar ve Euro’nun kaygı verici para birimleri olacağını ve TL’nin değer kazanacağını söylerken, kurlarda ani fiyat hareketleri beklemediğini de belirtti. Bir diğer yurtiçi gelişme olarak 2018 yılı bütçesinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylandığı da duyurulurken, en önemli gelişme ise hiç kuşkusuz Perşembe akşamüzeri ABD ile yaşanan vize sorununun çözüldüğüne dair gelen açıklamaydı. Boston FED Başkanı Eric Rosengren, finansal yatırımlarda yüksek getiri arayışlarının başlamasından endişe ettiklerini ve 2018’in ilginç bir yıl olmasını beklediklerini söyledi. ABD verilerinden Devam Eden İşsizlik Maaşı Başvuruları, Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları ve Ticaret Dengesi’nin hiç biri beklentileri karşılayamadı. Avrupa Merkez Bankası kurul üyelerinden Ewald Novotny ise, Euro Bölgesi’nde 2018 yılından enflasyonun yüzde 2.2’nin altına inmesini beklediğini söyledi. İngiltere BBA Mortgage Onayları Ekim 2016’dan bu yana en düşük seviyesine gerilerken, Brexit konusuyla alâkalı olarak herhangi bir haber akışı olmadı. Euro Bölgesi Noel ve Yılbaşı tatillerinin moduna girmişken, doğal olarak çok önem arz eden ekonomik veriler takip edilmedi. Almanya koalisyon görüşmeleri konusunda Sosyal Demokrat Partili(SPD) Dış İşleri Bakanı Sigmar Gabriel bazı şartlar ileri sürerken, Hristiyan Birlik Bloku(CDU/CSU) partilerinden ise herhangi bir açıklama gelmedi. Diğer gelişmelere baktığımızda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde kabul edilen Kuzey Kore yaptırımları sonrası, ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’e yönelik suçlamaları devam etti. Trump, Güney Kore medyasında Çin’in, Kuzey Kore’ye yasa dışı petrol sevkiyatı yaptığı yönünde çıkan haberleri gerekçe göstererek, Çin’in suçüstü yakalandığını söyledi. Ayrıca Başkan Trump, “Bundan dolayı büyük hayâl kırıklığına uğradığını ve böyle devam etmesi halinde Kuzey Kore sorununun asla dostça çözümlenemeyeceğini” söyledi. Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’un yılbaşı açıklamasındaki sert ton da gerilimi artıracak düzeydeydi.
Yeni haftada tüm önemli bölgelerden PMI(Satın Alma Müdürleri Endeksi) verileri takip edilecekken, yurt içi taraftaki en önemli datalar Aralık ayı enflasyon(TÜFE-ÜFE) gerçekleşmeleri olacak. Euro Bölgesi’nde İşsizlik Oranı, Perakende Satışlar ve TÜFE verileri izlenecekken, ABD’de ise iş istatistikleri bürosu tarafından açıklanacak olan Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar ve İşsizlik Oranı dataları ve 12-13 Aralık 2017 tarihlerinde yapılan FED/FOMC toplantılarına dair tutanaklar oldukça önemli olacak. Yine başta jeopolitik gelişmeler olmak üzere, diğer konulardaki haber akışları da fiyatlamalar açısından takip edilmeli.
Geçtiğimiz hafta ABD’de, gayrimenkul piyasasının, tüm ülke ekonomisindeki yerini analiz etmek için kullanılan Standart and Poor’s CS Konut Fiyat Endeksi yüzde 6.3 beklentisine karşın yüzde 6.4 olarak açıklandı. Askıdaki Konut Satışları ve Chicago Satın Alma Müdürleri Endeksi de beklentilerden iyi gelirken, İşsizlik Haklarından Yararlanma Başvuruları, Conference Board Tüketici Güveni dataları ise öngörüleri karşılayamadı. Mal Ticaret Dengesi de tahminleri karşılayamayarak 69 Milyar 680 Milyon açık verdi. Euro Bölgesi’nde açıklanan verilere baktığımızda İspanya Perakende Satışları yüzde 0.6 beklentisine karşın yüzde 2 ile beklentilerin üzerinde açıklandı. Almanya yıllık öncü TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) ise 0.6 ile tahminlerin üzerinde gerçekleşti. Geçtiğimiz hafta yaşanan gelişmelere baktığımızda İngiltere merkezli bir araştırma şirketinin yaptığı ankette Almanların yüzde 47’si Başbakan Merkel’in bir sonraki seçimlerden önce görevi bırakmasını istemesi, SPD ile görüşmelerine devam eden CDU/CSU lideri Merkel’i olası anlaşmazlık durumunda zora sokacak nitelikteydi. Geçtiğimiz hafta Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, partisinin(SPD) koalisyon şartlarını açıkladı. Gabriel, Avrupa Birliği ve sağlık reformları üzerinde reform yapılması gerektiğini belirtti. Ayrıca “Başbakanlık, AB reformlarıyla ilgili önerileri geri çevirmeye devam ettiği müddetçe Birlik partileri ile koalisyon kurmayız" dedi. ABD tarafında ise Başkan Donald Trump’ın Obama döneminde çıkarılan ‘’Obamacare’’ sağlık yasası ve Rusya soruşturmasına ilişkin açıklamaları bu konuları tekrardan gündemin en üst sıralarına getirirken, Boston FED Başkanı Eric Rosengren ise ‘’Finansal yatırımlarda yüksek getiri arayışlarının başlamasından endişe ettiğini ve 2018’de düşük faizler nedeniyle oluşan finansal istikrarın sorun yaratabileceğini belirtti. Bu haftaya bakacak olursak 2017 yılının son FED/FOMC toplantılarının tutanakları açıklanacak. Buradan gelecek sonuçlar parite volatilitesini artırabilecek nitelikte. Öte yandan ABD ve Avrupa ülkelerinden PMI(Satın Alma Müdürleri Endeksi) rakamları açıklanacak. Ayrıca Euro Bölgesinden; TÜFE, Almanya İşsizlik Oranı ve Perakende Satışlar, ABD tarafında ise; Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar, İşsizlik Oranı, Dayanıklı Mal Siparişleri, Fabrika Siparişleri, Kasım ayı Ticaret Dengesi verilerini de fiyatlar üzerinde hareketliliğe neden olabileceğinden takip edilmesinde fayda görüyoruz. Teknik olarak pariteye baktığımızda geçen haftaki yükseliş hareketlerinin devamında 1.2070 seviyesi kritik olacaktır. Buranın geçilmesi halinde yeni hedefler ortaya çıkabilir. Aksi taktirde görülebilecek düzeltme hareketlerinde ise 1.1985, 1.1890 ve 1.1870 destekleri ön plana çıkabilir.
Geçtiğimiz hafta Hazine Müsteşarlığı tarafından açıklanan verilerde Türkiye’nin toplam brüt borç stoku 3.çeyrekte 438 Milyar Dolar düzeyine yükselirken(eskisi 432 Milyar 400 Milyon Dolar), net dış borç stoku ise 282 Milyar 100 Milyon Dolar’a geriledi(eskisi 283 Milyar 100 Milyon Dolar). Önemli verilerden Kasım ayı Ticaret Dengesi’nde 6 Milyar 320 Milyon Dolar açık verilirken, bir önceki yılın aynı dönemine göre artışın yüzde 52.4 olduğu açıklandı. Hizmet Sektörü Güven Endeksi, İmalat Sektörü Güven Endeksi, Ekonomik güven Endeksi ve Kapasite Kullanım Oranı verilerinin tamamı geçtiğimiz ay gerçekleşmelerinden kötüydü. ABD’den gelen Haftalık İşsizlik Maaşı Başvuruları geçen hafta olduğu gibi 245 bin gelerek, 16 Kasım’dan bu yana en kötü gerçekleşmesini tekrarladı. Devam Eden İşsizlik Başvuruları da buna paralel olarak 1 Milyon 943 Bin ile son 4 haftanın en kötüsündeydi. Haber akışları olarak Almanya Dış İşleri Bakanı Sigmar Gabriel yaptığı açıklamada: Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde alternatif bir yol gerektiğini vurgularken, bunun da Brexit modeli olabileceğini söyledi. Atlanta FED’den yapılan açıklamada: daha önce yüzde 3.3’e yükseltilen ABD 4.Çeyrek Büyüme tahmininin yüzde 2.8’e indirildiği belirtilirken, New York FED de aynı dönem için öngörüsünü yüzde 3.98’ten yüzde 3.90’a revize etti. Boston FED Başkanı Eric Rosengren, Büyük bir olumsuzluk halinde para politikası ve mali politikanın cevap veremediği bir noktada potansiyel olarak geniş çaplı etki yaratabilecek yatırımlarda yüksek getiri sağlama tipi davranışlar görülmesinden endişe duyduğunu belirtti. FED’in geçiş sürecinin tam ortasında yer aldığının da altını çizen Rosengren, 2018’in ilginç bir yıl olacağını ve düşük faizlerin verdiği finansal istikrar risklerinin izlenmesi gerektiğini de söyledi. Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlarından Cemil Ertem ise yaptığı açıklamalarda 2018’in ilk çeyreğinde yabancı sermaye girişinin hızlanacağını düşündüğünü belirtirken, bundan dolayı TL’nin değerleneceğini ve yıl boyunca DolarTL’de ani fiyat hareketleri beklemediğini söyledi. Bir yandan yurtiçi tarafta ABD’de devam eden davaya ara verilmiş olmasının rahatlığı hâkimken, ABD ve Türkiye arasında 8 Ekim’den bu yana devam eden vize sorununun çözüldüğüne dair her iki ülke Büyükelçiliklerinden gelen haberler de TL tarafına yaradı. Bu hafta yine bir yandan her iki ekonomiye dair haber akışları takip edilecekken; yurt içi tarafta enflasyon dataları, ABD’de ise; Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar ve İşsizlik Oranı verileri gerek fiyatlamalar açısından, gerekse FED ve TCMB’nin ileriye dönük politikaları açısından oldukça önemli olacak. Yine hafta ortasında gelecek olan son FOMC toplantısına dair tutanaklarını da, tıpkı ABD’de devam eden ve Türkiye’yi ilgilendiren davanın jüri oylaması gibi izlemekte fayda olacağı görüşündeyiz. Geçtiğimiz hafta kur tarafında teknik olarak; Kasım sonundan başlayan kısa vadeli düşen kanalının orta bantının test edildiğini görmüştük. Veri ve haber akışlarının desteklemesi ile 3.7690 bölgesine denk gelen bu seviye altına inilmesi halinde 3.7000 seviyesi altında fiyatlamalar görebiliriz. Tam tersi durumda oluşacak yukarı yönlü ataklarda ise 3.7975 direnci ilk izlenebilecek önemli seviye olarak karşımıza çıkmakta. Buranın üzerinde kalıcılıkta da 3.8270 ve 3.8440 dirençleri takip edilebilir.
2017 yılının son haftasında ABD Başkanı Donald Trump, Eski Başkan Barrack Obama döneminde çıkarılan ‘’Obamacare’’ yasası ile ilgili açıklamalarda bulundu. Trump, Demokratlar ile Cumhuriyetçilerin bu yasayı kaldırmak için bir araya geleceklerini ve sonunda yeni büyük bir sağlık reformu geliştireceklerine inandığını söyledi. Ayrıca Rusya soruşturmasını da değinen Başkan Trump, FBI’ın bu soruşturmada kullandığı belgelerin sahte olduğunu iddia etti. Açıklamalar sonrası tekrardan gündemin en üst sıralarına oturan konuların, 2018 yılında da gündemi meşgul etmeye devam edeceği düşünülürken, Boston FED Başkanı Eric Rosengren faizlere yönelik açıklamalarında: Finansal yatırımlarda yüksek getiri arayışlarının başlamasından endişe ettiğini ve 2018’de düşük faizler nedeniyle oluşan finansal istikrarın sorun yaratabileceğini belirtti. İngiltere’de ise bir süredir Brexit’in ekonomi üzerinde olumsuz etkileri nedeniyle iptali senaryoları tartışılırken, geçen hafta Ekonomi ve İş Araştırma Merkezinin düzenlemiş olduğu Dünya Ekonomik Ligi Tablosuna göre ülkenin 2020 yılında Fransa’yı geçeceği belirtildi. Gelen verilere baktığımızda Amerikan Gayrimenkul piyasasının, tüm ülke ekonomisindeki yerini analiz etmek için kullanılan Standart and Poor’s CS Konut Fiyat Endeksi beklentilerin üzerinde açıklandı. Askıdaki Konut Satışları ve Chicago Satın Alma Müdürler Endeksi dataları da öngörülerin üzerinde gelirken, ABD Ticaret Dengesi, 67 Milyar 600 Milyon’luk açık beklentisine karşın 69 Milyar 680 Milyon açık ile son yılların en kötü seviyesi olarak kayıtlara geçti. İşsizlik Haklarından Yararlanma Başvuruları, Conference Board Tüketici Güveni dataları da tahminleri karşılayamadı. İngiltere’de ise BBA (İngiliz Bankacılar Birliği) tarafından açıklanan Mortgage Onayları, 39 Bin 500 ile 2016 Ekim ayından bu yana gelen en düşük seviye olarak sonuçlandı. 2018 yılının ilk haftasına baktığımızda FED/FOMC (Federal Açık Piyasa Komitesi) Toplantı Tutanakları parite fiyatlamalarında etkili olabilir. Ayrıca ABD’den Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar, İşsizlik Oranı, Dayanıklı Mal Siparişleri, Fabrika Siparişleri, Kasım ayı Ticaret Dengesi ve PMI rakamları takip edilecek. İngiltere tarafında ise İnşaat-Hizmet ve İmalat PMI’ları açıklanacak. Teknik olarak baktığımızda paritede yukarı yönlü hareketlerin devamında 1.3585-1.3615 bölgesi önemli olacaktır. Zira buranın geçilmesi halinde 1.3840 seviyesi hedef haline gelebilir. Satış ağırlıklı işlemlerde ise 1.3480 ve 1.3410 destekleri ilk etapta takip edilebilir.
BRENT PETROL
Dünya’nın en büyük petrol ithalatçılarından Çin’den gelen açıklamada; ülkenin Kasım ayında Suudi Arabistan’dan yaptığı ithalatın yıllık bazda yüzde 7.8 azalışla 1 Milyon 60 bin varil/gün’e, İran’dan yaptığı ithalatın da yüzde 8.75’lik azalışla 557 Bin 800 varil/gün’e gerilediği belirtilirken, Irak’tan yapılan ithalatın ise yüzde 47 artışla 1 Milyon 20 Bin varil/gün’e çıktığı bildirildi. Irak Petrol Bakanı Jabbar AL-Luaibi ise, stokların düşmesinin yanı sıra Çin ve Hindistan’da görülen talep artışının gelecek yıl için de fiyat artışına zemin hazırlayabileceğini iddia etti. Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov yaptığı açıklamada: petrol fiyatlarının 55 Dolar/varil seviyesine gerilediğinde ülkesinin para biriminin etkilenmeyeceğini ancak rezerv temini için 35 Milyar USD civarında döviz alabileceklerini iletti. Libya’nın Es-Sider boru hattına yapılan saldırı nedeniyle 65 Bin-100 Bin varil/gün’lük üretimin devre dışı kalmasının yanı sıra Kuzey Denizi’nin önemli petrol boru hatlarından Forties’teki onarımın bir süre daha uzayabileceğinin açıklanması ve gelen stok verilerinde görülen azalma ile birlikte ABD üretiminde 13 Ekim haftasından bu yana ilk kez düşüş görülmüş olması, emtiada senenin zirve rakamlarını görmememizin önünü açtı. Daha sonra yapılana açıklamada Forties boru hattının yarım kapasite ile çalışmaya başladığı bildirildi. Diğer yandan Dünya’nın en büyük petrol rezervine sahip ülkesi olan Venezuela, daha önce duyurduğu petrole dayalı kripto parasını piyasaya sürmeye yakın olduğunu ilan etti. Çin Ulusal İstatistik Bürosu’nun açıkladığı rapora göre ise; ülkenin stratejik ham petrol rezervi 33 Milyon 250 Bin Ton’dan(Yaklaşık 244,5 Milyon varil), 2016 ortalarındaki seviyesi olan 37 Milyon 730 Bin Ton’a(Yaklaşık 277,5 milyon varil) yükseldi. Bu hafta yine ürünle ilgili ekonomik veriler ve raporlar izlenecek. Ayrıca önemli petrol üreticisi ülkelerden gelebilecek haber akışları da teknik fiyatlamalarla birlikte takip edilecek. Teknik olarak emtiada alım ağırlıklı işlemlerin devamında 2015 Mayıs ayındaki 67.80, 68.50 ve 69.60 bölgeleri sırasıyla takip edilebilir. Olası düzeltme hareketlerinde ise 66.30, 65.80 ve 65.00 desteklerini izleyebiliriz.
ONS ALTIN
2017 yılının son haftasında küresel risklerin artış göstermesi ve alternatif varlıklarda oluşan tedirginlikle beraber Değerli Metal yükselişlerine devam etti. ABD’den açıklanan verilere baktığımızda Standart and Poor’s CS Konut Fiyat Endeksi yüzde 6.3 beklentisine karşın yüzde 6.4 olarak gerçekleşti. Askıdaki Konut Satışları ve Chicago Satın Alma Müdürler Endeksi verileri de tahminlerden iyi gelirken, İşsizlik Haklarından Yararlanma Başvuruları, Conference Board Tüketici Güveni dataları ise beklentilerden kötü geldi. ABD Ticaret Dengesi ise 67 Milyar 600 Milyon’luk açık beklentisine karşın 69 Milyar 680 Milyon açık ile son yılların en kötü seviyesi olarak açıklandı. ABD’nin BM(Birleşmiş Milletler) Daimi Temsilcisi Nikki Haley, ülkesinin önümüzdeki yıl BM için ayırdıkları fonu yaklaşık 285 Milyon Dolar azaltacağını açıkladı. Böylelikle geçtiğimiz haftalarda Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda oylanan Kudüs meselesi öncesi kendilerine karşı çıkanlara maddi yaptırımlar uygulayacağını açıklayan ABD Başkanı Donald Trump, bu hamleyle birlikte söylediklerini icraata geçirmiş oldu. Öte yandan Başkan Trump’ın, Rusya Soruşturması ve ‘’Obamacare’’ yasası hakkında yaptığı açıklamalar, bu konuları tekrardan gündemin en üst sıralarına taşıdı. Kuzey Kore ekseninde yaşanan sistematik risk unsurlarına baktığımızda ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu konuda çözüm arayışlarının devam etmesine yönelik anlaştıklarına dair haberler gerilimi indirecek nitelikte olsa da Başkan Trump’ın Çin’i, Kuzey Kore’ye BM’nin uyguladığı yaptırım kararını delerek petrol ticareti yaptığına yönelik suçlamaları kafaları karıştırdı. Keza Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’un tehditvari açıklamaları da dikkate alınacak tondaydı. Önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili gelecek haberler emtia fiyatlamalarında etkili olabilir. Bu haftaki ekonomik takvime bakacak olursak ABD’den Tarım Dışı İstihdam verisi, Ortalama Saatlik Kazançlar, İşsizlik Oranı, Dayanıklı Mal Siparişleri, Fabrika Siparişleri, Kasım ayı Ticaret Dengesi ve PMI rakamları takip edilecek. Ayrıca geçtiğimiz yılın son FED/FOMC (Federal Açık Piyasa Komitesi) toplantılarının tutanakları bu hafta içinde açıklanacak. Açıklanacak tutanaklar da parite volatillitesini etkileyebilecek nitelikte. Teknik olarak bakacak olursak; kısa vadeli yükselen kanalın üst bantına denk gelen 1308-1313 bölgesinin aşılması durumunda 1320 seviyesi ilk etapta hedef haline gelebilir. Olası geri çekilmelerde ise 1297 seviyesi kritik olup, devamında 1293 ve 1289 seviyeleri takip edilebilir.