Borç Yiğidin Kamçısı mıdır?

Yayın Tarihi 28.04.2025 10:34

Monarşinin ve madeni para sisteminin egemen olduğu dünyada sınırsız para basılmasını engelleyen şey madeni parada kullanılan altın ve gümüş rezervlerinin sınırlı olmasıydı. Hükümdarlar, finansal sıkıntı yaşandığında madeni paranın içeriğindeki altın ya da gümüş miktarının azaltılması talimatını verirlerdi. Kâğıt para sistemine geçildiğinde paralar bir süre altın karşılığı basıldı, sonra bu karşılıklar kalktı ve kâğıt paralar sadece kâğıt ve mürekkep maliyetine basılabilir oldu. Bu aşamada siyasetçinin sonsuz para basımı talimatını engelleyen şey bağımsız merkez bankalarıydı. Bu düzen 2008 yılında küresel kriz çıkana kadar iyi kötü devam etti. Küresel krizle birlikte gelişmiş ülkelerin banknot matbaaları fazla mesai yaparak bol miktarda para bastılar.

Küresel sistemin toplam GSYH’si 2000 yılında 34,2 trilyon dolardı. Sıfır yılından (milat) 2000 yılına kadarki bütün gelişimiyle küresel sistem 36,7 trilyon dolarlık yıllık gelir yaratabilme kapasitesine ulaşmıştı. Aynı yıl küresel borç tutarı (kamu borcu, özel kesim borcu, hane halkları borcu dâhil) 110 trilyon dolar dolayındaydı. Demek ki dünya, bir yılda yarattığı gelirin üç katından biraz fazla borç stoku yaratmış durumdaydı.

Küresel sistemin toplam GSYH’si 2024 yılında 111 trilyon dolar. Aynı yılın küresel borç stoku (kamu borcu, özel kesim borcu, hane halkları borcu dâhil) 320 trilyon dolar. Dünya 111 trilyon dolarlık GSYH yaratabilmek için onun üç katına yakın bir borç stokuna ulaşmak zorunda kalmış görünüyor. 2000 yılına göre son 24 yılda GSYH de toplam borç stoku da aynı şekilde artmış.

2016 yılında küresel borçların küresel GSYH’ye oranı yüzde 320 iken bu oran pandemide (2021) yüzde 362’ye çıkmış. 2024’de bu oran yüzde 333. 2024 yılında küresel GSYH 111 trilyon dolar olarak tahmin edildiğine göre borç ile gelir arasındaki ilişkiyi gösteren 3 çarpanı değişmiyor demektir.

Buradan kabaca şöyle bir sonuca ulaşmak mümkün: Dünyada 1 dolarlık yeni gelir yaratabilmek için 3 dolarlık borçlanma yapılması gerekiyor.

Kuşkusuz bu kadar borç varsa o kadar da alacak var demektir. Mesela dünyanın en borçlu devletlerinden olan ABD’nin borç tahvillerinin çok önemli bir kısmı Çin ve Japonya Merkez bankalarının rezervlerinde bulunuyor. Alacaklıların çoğu merkez bankaları, bankalar, kurumlar ve kişiler. Bankalar yatırılan paralar (mevduat), yatırım fonlarına yatırılan paralar, hisse senedi sahiplikleri hepsi birer alacak. İnsanların ve kurumların çoğu bir yandan borçlu, bir yandan da alacaklı konumunda bulunuyor.

Buraya kadar yaptığımız açıklama, dünyada uygulanan ekonomik sistemin, geliri artırabilmenin yolu olarak borçlanmayı önerdiğini gösteriyor. Bankaların kabul ettiği mevduatı krediye dönüştürerek kaydi para yaratması mekanizmasından, devletlerin, kişilerin ve şirketlerin borçlanarak işlem yapmasına kadar her alanda borçlanma günümüz ekonomik sisteminin neredeyse en önemli parçası haline gelmiş görünüyor.

Türkiye’nin toplam borçları 2024 yılı itibarıyla 1.031 milyar dolar dolayında yani 2024 GSYH’si olarak açıklanan 1.322 milyar dolar tutarındaki GSYH’nin yaklaşık yüzde 78’i dolayında bulunuyor. Bu borçların yaklaşık yüzde 10’u Hazine ve KİT’lere, yüzde 9’u hane halklarına, kalan yüzde 80 dolayındaki borç ise bankalar dâhil özel kesim kuruluşlarına ve belediyelere ait.

Türkiye’nin borç yükü konusunda bir zamanlar sorunlu birimi kamu kesimi idi. Bugün sorunlu kesim özel kesim.

Dünyada olduğu gibi Türkiye de borçlanarak ekonomiyi büyütmüş bulunuyor. Ne var ki Türkiye artık borçlanarak büyümenin sınırına gelip dayanmış durumda. Artık alınan borçlar yeni bir kaynak girişi sağlamak yerine eski borçların kapatılmasında kullanılıyor. Bir süre sonra eski borçların kapatılmasına da yetmeyecek.

“Borç yiğidin kamçısıdır” diye bir atasözümüz var. Niçin böyle bir sözümüz var, ne amaçla söylenmiş bilmiyorum. Ama borçlanmayı olumlu bir şeymiş gibi göstermek pek doğru bir şey olmasa gerek. Belki “borç yiyen kesesinden yer” atasözüne daha fazla itibar etmek gerekir.

Büyümek iyidir ama büyürken ne pahasına olursa olsun büyümek yerine sağlıklı büyümeye yönelmek en doğrusudur.

Orijinal Makale

Son yorumlar

Sıradaki makale yükleniyor...
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2025 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.