Asgari Ücret Ne Kadar Artırılmalı?

Yayın Tarihi 28.10.2024 09:36

Yıl sonu yaklaşırken 2025 yılında asgari ücretin ne kadar artırılması gereği tartışması da gündemin ön sırasına çıktı. Bu tartışma asgari ücretle sınırlı değil kuşkusuz, çünkü bütün ücretler aynı şekilde ayarlanmak zorunda.

Asgari ücretin geçmiş enflasyon kadar artırılmasının dezenflasyon mücadelesine zarar vereceğini öne süren güçlü bir grup var. Bu grubun içinde IMF, Dünya Bankası, yabancı bankalar, yabancı fonlar, bir bölüm iş insanı ve hükümet yapılacak ücret artışlarının 2025 yılında beklenen enflasyondan fazla olmaması gerektiğini öne sürüyor. Ücretlerde geçmiş enflasyona göre artış yapılırsa eline fazla ücret geçenlerin bu farkı talebe dönüştüreceği ve bu talep artışının enflasyonu yeniden yükselteceği düşüncesi öne sürdükleri görüşün temelini oluşturuyor.

Bu görüşün karşısındaki grup ise emeği temsil edenler, bazı akademisyenler, bazı iktisatçılar ve emeği açlığa mahkûm ederlerse bunun önünde sonunda sermayeyi de vuracağının bilincinde olan az sayıda iş insanından oluşuyor. Bu görüşte olanların asgari ücret artışının oranı konusundaki görüşleri farklı olabiliyor. Bazıları geçmiş enflasyon kadar zam verilmesini savunurken bazıları geçmiş enflasyona yakın ama onun altında, bazıları da geçmiş enflasyonun üzerinde artış yapılmasını savunuyor. Daha küçük bir grup da her ay enflasyon kadar ücret artışı yapılmasını (eşel mobil sistemi) öneriyor. Asgari ücretin artırılmasını savunanların bir bölümü, site ve apartman aidatlarının artışlarından yakınma çelişkisine düşmekten kurtulamıyor. Çünkü o aidatları belirleyen unsurların başında oralarda görev yapan kapıcı, güvenlik görevlisi gibi çalışanların ücretleri geliyor.

Ben, ikinci grubun ilk alt grubunda yer alanlar gibi düşünüyorum. Yani asgari ücretin ve emekliler dâhil bütün ücretlerin geçmiş enflasyon kadar artırılmasının doğru olduğunu öne sürenlerle aynı düşünceyi savunuyorum. Bu görüşümün dayanaklarını sayısal olarak açıklamaya çalışayım.

Asgari ücret 2024 başında bütün yıl uygulanmak üzere 17.002 lira (net) olarak belirlenmişti. 2024 yılında yıllık ortalama enflasyon oranının yüzde 50 dolayında olacağı düşünülürse asgari ücretin 2024 yılı süresince yitirdiği satın alma gücünü yeniden yakalayabilmesi için 2025 başında en az bu oranda zam yapılması gerekir. Ki bu da asgari ücretin (17.002 x 1,50 =) 25.503 lira olarak belirlenmesi demektir. Asgari ücreti 2025 yılında kamu kesiminin beklediği enflasyon oranına göre artırmayı planlayanların düşüncesi mevcut asgari ücrete yüzde 25 zam yapmak şeklinde ortaya çıkıyor. Bu görüşün kabul görmesi halinde asgari ücretin satın alma gücü 2024 yılı başındaki asgari ücretin satın alma gücünün çok gerisine düşmüş olacaktır.

Bu hesaplamaları TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarını temel alarak yaptık. Oysa insanlar bu oranlara pek inanmıyor. Merkez Bankasının her ay yaptığı Sektörel Enflasyon Beklentileri Anketine göre 2025 Eylül ayında enflasyonun hangi oranda beklendiği sorusuna verilen yanıtlar OVP’de öngörülenden çok farklı beklentilere işaret ediyor. 2025 yıl sonu için Bankanın kendi seçtiği piyasa katılımcıları yüzde 27,5, reel sektör temsilcileri yüzde 51, hane halklarının temsilcileri yüzde 71,56 oranında enflasyon oranı beklediklerini açıklıyor. Bu beklentilerle 2025 enflasyon oranının kamu kesiminin beklediği gibi yüzde 25 oranında çıkması mümkün değil. Çünkü hepimiz biliyoruz ki “beklentiler büyük ölçüde gerçekleşmeyi belirler.”

Konuya bir de açlık sınırı ve yaşam maliyeti açısından bakalım. Ocak 2024’de TÜRK-İŞ’in her ay açıkladığı açlık sınırı 15.048, tek başına yaşayan bir kişinin yaşam maliyeti 19.630 lira idi. O tarihte 17.002 liralık asgari ücret açlık, sınırının üzerinde, tek kişinin yaşam maliyetinin altındaydı. Ağustos ayında açlık sınırı 19.271 lira, tek başına yaşayan bir kişinin yaşam maliyeti 24.962 lira olarak tespit edildi. Buna göre asgari ücret hem açlık sınırının hem de tek kişinin yaşam maliyetinin altına düşmüş bulunuyor. Bu durumun yıl sonuna kadar daha da bozulacağını düşünürsek asgari ücretin satın alma gücünü ne kadar yitirmiş olduğunu görebiliriz.

Merkez Bankası anketindeki tahminleri veya TÜRK-İŞ’in tespitlerini dikkate alırsak asgari ücrete yüzde 50’nin altında yapılacak zammın 2025 için beklenen enflasyonun bile yarısında kalacağını görmüş oluruz.

Enflasyonun çözümü ücretlilerin satın alma gücünü düşürmek, kiraları dondurmak, fiyatlara müdahale etmek gibi yollardan geçmiyor. Eğer öyle olsaydı Arjantin, elli yıldır denediği bu yöntemlerle başarılı olabilirdi. Enflasyonu düşürme konusunda faizi artırmanın yanında üç önemli adıma daha ihtiyacı var: (1) Kamu kesimindeki inanılmaz israfı düşürmek, (2) Kayıt dışı ekonominin üzerine gitmek, hukuku üstün kılmak, vergi adaletini sağlamak gibi yapısal reformları yapmak. (3) Teşvikleri ve devlet desteklerini doğru kullanarak üretimin artırılmasını sağlamak. Bunları yapmadan ücretleri düşürmek, kiraları dondurmak, fiyatları zabıta aracılığıyla denetlemek gibi yöntemler ertelenmiş enflasyon yaratıyor ve bu müdahaleler sonsuza kadar sürdürülemeyeceği için terk edildiği anda bu unsurların yay gibi yukarı fırlamasına ve enflasyonu daha kötü etkilemesine yol açıyor. Bunu kiralara ve özel okul ücretlerine uygulanan baskılamaların kaldırılması sonrasında gördük.

Orijinal Makale

Son yorumlar

Sıradaki makale yükleniyor...
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2025 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.