2025’te Bizi Neler Bekliyor? Geleceğin Yıkıcı Teknolojileri ve Fırsatları

Yayın Tarihi 06.02.2025 15:09

Her yeni gün, büyük dönüşümlerin haberlerini aldığımız bir dönemdeyiz. Yapay zekadan insansı robotlara, robotik ve otonom sürüş teknolojilerine, uzay taşımacılığına ve tüm bu teknolojilerin gelişimi için enerji ihtiyacı çözümlerine kadar birçok farklı alanda inanılmaz gelişmeler yaşanıyor. Bu hızlı değişim, bireysel anlamda hepimiz için büyük fırsatlar taşıyor.

Ben de her yıl keyifle takip ettiğim ARK Invest’in Büyük Fikirler (Big Ideas) 2025 Raporu ışığında, geleceği şekillendirecek bu yıkıcı teknolojilere (disruptive technologies) göz atmak istedim. Ayrıca, bu teknolojilerin sunduğu yatırım fırsatlarını da kısaca ele alarak, önümüzdeki yıllarda hangi alanlara yönelmenin mantıklı olabileceğini sizlerle paylaşacağım.

Yıkıcı Teknolojiler Neden Bu Kadar Önemli?

Teknoloji şirketleri, neredeyse her gün yepyeni pazarlar yaratarak geleneksel alışkanlıkları hızla değiştirebiliyor. ARK Invest’e göre yapay zeka, robotik, enerji depolama, blok zincirleri ve biyoteknoloji gibi yıkıcı teknolojiler, küresel ekonomiyi baştan aşağı dönüştürme potansiyeline sahip.

• Şirketlerin daha fazla otomasyona yönelmesi,

• Enerji verimliliğinin artması,

• Yapay zekanın iş süreçlerine hızla entegre olması,

bunların hepsi ekonomik büyümeye önemli bir ivme kazandırabilir.

Küresel GDP Büyümesi Tahmini
  • ARK Invest raporuna göre, yıkıcı teknolojiler 2030’a kadar küresel GSYİH büyüme hızını %7.3 düzeyine çıkarabilir.

Özellikle yapay zeka, otonom sürüş ve insansı robotlar gibi teknolojiler, önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde üretkenliği yeniden artırarak yepyeni bir büyüme dalgasının öncüsü olacak.

Peki, bu dönüşümün merkezinde 2025’te hangi teknolojileri daha sık konuşacağız?

1. Yapay Zeka Destekli Dijital Asistanlar (AI Agents)

Yapay zeka destekli dijital asistanlar, biz insanların müdahalesi olmadan hem karar verebilen hem de bu kararları uygulayabilen akıllı yazılımlar.

  • Önceden nasıldı? Yapay zeka dediğimiz şey daha çok önceden belirlenmiş kurallarla çalışan, “komut verip sonucunu alan” bir teknolojiydi.
  • Bugün nasıl? Örneğin ChatGPT gibi modeller, doğal dil işleme ve öğrenme yetenekleriyle kendi başlarına mantık yürütür hale geldiler. Bunun bir sonraki adımı da yapay genel zekaya (AGİ) ulaşmak. Bu konuyu ArkInvest geçen seneki raporunda değinmişti, ilgili yazımı buradan okuyabilirsiniz.

Aslında yapay zeka ile birlikte, donanım ve yazılımların daha hızlı benimsenmesi ve entegre edilmesi sağlanıyor. Dolayısıyla 2025 yılından itibaren yapay zeka entegrasyonlu cihazların daha fazla pazara sunulduğunu göreceğiz. Bu da daha fazla yapay zeka ajanlarından bahsetmemiz anlamına geliyor.

Yapay zeka destekli dijital asistanlar, insan etkileşimine ihtiyaç duymadan karar verebilen, görevleri yerine getirebilen, iş akışları yürütebilen sistemlerdir.

  • Önceden: Yapay zeka, sadece komutlarla çalışan basit sistemlerden ibaretti.
  • Bugün: AI destekli yazılımlar, doğal dil işleme, öğrenme ve karar verme yetenekleriyle bağımsız şekilde çalışabiliyor.

Yapay zeka ajanları, müşteri aramalarını dönüştürecek ve ürüne erişimini etkileyecek örneğin. Bu da müşteri ilişkilerinden pazarlamaya bir çok alanın dönüşümü anlamına geliyor.

  • Rapora göre, Yapay zeka destekli sistemler, 2030’a kadar küresel dijital reklam pazarının %54’ünü ele geçirebilir.
  • Benim gözlemlerime göre, bu dönüşüm özellikle Google (NASDAQ:GOOGL), Microsoft (NASDAQ:MSFT) ve Amazon (NASDAQ:AMZN) gibi devlerin desteğiyle hızlandı. Microsoft’un OpenAI yatırımı ve ChatGPT modeli zaten yapay zekayı bir anda herkesin diline doladı. Google’ın “Gemini” projesi de aynı şekilde merakla bekleniyor. Mesele sadece teknoloji devleriyle de sınırlı değil; şirketler, yapay zekanın sunduğu müthiş veri işleme gücüyle iş süreçlerini çok daha verimli hale getiriyorlar.

2. Robotaksiler: Sürücüsüz Araç Devrimi

Elektrikli ve otonom araçlar, ulaşım sektörünü kökten değiştiriyor ve geleneksel otomobil üreticilerini radikal yenilikler yapmaya zorluyor.

Segmentlere Göre Küresel Araç Satışları

• Tesla, 2025 yılı içinde Tam Otonom Sürüş (FSD) ile tamamen bağımsız sürüşü amaçlıyor. Son dönemde yayımladığı videolarda, fabrikadan çıkan araçların lojistik merkezine otonom sürüşle ulaştığını gösterdi.

• Waymo (Google/Alphabet çatısı altında), bazı şehirlerde tam otonom taksi hizmeti sunuyor.

Waymo’lar belirli ve kısıtlı bir bölgede aktif kullanılıyor. Bunun yanında Tesla daha geniş bir coğrafyada bu hizmeti sunabilecek, ayrıca kullanıcıları FSD özellikli araçlarını robotaksi filosunda çalıştırabilecek. Tesla bu yönüyle bir adım daha önde gibi dursa da, Avrupa’daki FSD gelişmelerinin mevzuatlara takıldığını da söylüyor.

Robotaksi Pazar Büyüklüğü Tahmini

Rapora göre, 2030 yılına kadar küresel otonom taksi hizmetleri pazarı 34 trilyon dolara ulaşabilir.

Otonom araç teknolojisi sadece ulaşımı değil; sigorta, enerji ve akıllı şehir çözümlerini de doğrudan etkileyecek. Yasal düzenlemelerin uygun hale gelmesiyle birlikte bireysel araç sahipliği azalabilir, ulaşım maliyetleri düşebilir ve trafik güvenliği artabilir.

Bu dönüşümde öncü olan şirketlerden Tesla, Google ve General Motors, sürücüsüz araçların yasal düzenlemelerle tam olarak benimsenmesini bekliyor. Şehir yönetimleri ve kamu politikaları, bu sürecin hızlanmasını sağlarsa, otonom ulaşım sistemleri pazarı büyümesi daha da hızla artacaktır.

3. Otonom Lojistik ve Robotik Devrimi

Lojistik sektöründe de insansız hava araçları (dronelar), otonom teslimat çözümleri ve yapay zeka tabanlı envanter yönetimi büyük bir dönüşümü işaret ediyor.

• Amazon, depo içi robotik sistemlerle verimliliği artırırken iş gücü ihtiyacını kısmen azaltıyor.

• Tesla’nın elektrikli tırları (Semi), uzun mesafe taşımacılığında maliyet avantajı sunuyor.

• FedEx, Amazon ve UPS, insansız hava araçlarıyla otonom kargo teslimatlarını test ediyor.

Rapora göre, 2030’a kadar otonom lojistik çözümleri, küresel lojistik maliyetlerini %30’a kadar azaltabilir.

Bu alanda teknik engeller, yasal düzenlemeler ve müşteri/üretici iş birliği gibi bariyerler mevcut; ancak özellikle e-ticaret devleri ve büyük üretim firmaları (otomotiv sektörü gibi) için bu teknolojiler kritik önemde. Tedarik zincirini ve üretimi daha hızlı, daha düşük maliyetli ve daha verimli hale getirmek tüm sektörü dönüştürecek.

Dronelarda öne çıkan şirketler arasında Amazon (AMZN), Kratos (KTOS), AeroVironment (AVAV) ve Joby Aviation (NYSE:JOBY) sayılabilir. İnsansı robotlar tarafında ise Tesla’nın Optimus’u var. Ayrıca, henüz halka açık olmasa da OpenAI, Nvidia gibi şirketlerin yatırım yaptığı FigureAI de yakın takibimde.

4. Enerji Depolama ve Yenilenebilir Enerji

Gelelim benim en çok önemsediğim konulardan birine: Enerji. Uzun yıllar fosil yakıtlara bağımlı yaşamlar sürdük. Şimdi ise güneş, rüzgar ve hidrojen gibi yenilenebilir kaynaklara yöneliyor, enerji depolama teknolojileri geliştiriliyor.

Bu alanda Tesla’nın enerji depolama sistemleri çok popüler olmasıyla birlikte, birçok şirket de yenilenebilir enerjiye yatırım yapıyor. Benim temennim, birkaç sene içinde sadece elektrikli araçların değil, aynı zamanda bütün şehirlerin de yenilenebilir enerjiyle beslenebilmesi.

Yapay zeka ve ona bağlı teknolojik gelişmelerin hızlanması, daha fazla sektörün bu alanda çalışmalar yapmasını sağlıyor. Yapay zeka alanı geliştikçe de enerjiye olan talep artıyor. Bu noktada özellikle yenilenebilir enerji alanında bir fırsat olarak karşımıza çıkıyor. Burada fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmak ve enerji maliyetini düşürmek hedefleniyor.

Öne çıkan birkaç örnek:

  • Elektrikli araç bataryaları, giderek daha verimli hale geliyor ve bu sayede enerjiyi depo etmek daha kolaylaşıyor.
  • Güneş enerjisi sistemleri, sanayi ve evsel kullanım için uygun maliyetli hale geliyor ve yaygınlaşıyor.
  • Hidrojen bazlı enerji çözümleri, özellikle büyük sanayi kuruluşlarında ve ağır taşıtlarda karbon emisyonunu düşürmek için harika bir alternatif sunuyor.
  • Şirketler yapay zeka girişimlerini sürdürmek için maliyeti düşük enerji kaynağı ihtiyacı ve iddialı net sıfır karbon hedeflerine ulaşmak için temiz, güvenilir bir güç kaynağı ararken nükleer enerjiye olan ilgi artıyor.

Burada biraz daha nükleer enerji tarafına odaklanmak istiyorum.

Nükleer Fisyon projeleri diğer yenilenebilir enerji projelerine göre daha üstün ekonomi sağlayabilir, çünkü küçük ölçeklerde devreye alma sürelerinde önemli bir avantaja sahip.

Küçük Ölçekli Yenilenebilir Enerji Projeleri Devreye Alma Süreleri

Nükleer Füzyon projelerinin ise, ticari bir fayda yaratabilmesi için önündeki önemli engelleri aşması gerekiyor. Yaklaşık 75 yıllık araştırmalara rağmen nükleer füzyon anlamlı bir şekilde net enerji üretemedi. Diğer yandan füzyon şirketleri 2027 gibi erken sayılabilecek bir tarihte atılımlar vaat ederken, fisyon tarafındaki gelişmeler dikkate alınırsa, bu işin karlı hale gelmesi için 15 yıla daha ihtiyaç olabilir.

  • Rapora göre, 2050 yılına kadar nükleer kapasiteyi üç katına çıkarmak için ABD'nin büyük reaktörler, SMR'ler ve mikro reaktörler inşa etmesi gerekiyor. Daha kısa inşaat süreleri, modüler tasarım ve ölçeklenebilirlik, daha küçük reaktörlerin kısa vadeli talebi karşılamasını sağlayabilir.
  • Çoğu Küçük Modüler Reaktör (SMR) şirketi başarılı bir şekilde ilerlemese de, bu alanda bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Tabii SMR’ler henüz erken aşamadalar ve bu alanda da bir çok kontrole ve riske tabiiler.

Bu dönüşümde takip ettiğim şirketler;

  • Nükleer enerji alanında; NuScale (SMR), Constellation Energy (CEG)
  • Enerji depolama sistemleri alanında Tesla ve
  • NextEra Energy’nin uranyum ve güneş enerjisi yatırımları

5. Multiomik Teknolojiler

Şimdi gelelim tıptaki ve biyoteknolojideki son devrime: multiomik teknolojiler. Aslında multiomik, insan biyolojisini tüm yönleriyle (DNA, RNA, proteinler ve metabolitler gibi) inceleyerek kişisel tıp, tarım ve hatta malzeme biliminde çığır açan bir yaklaşımı ifade ediyor.

  • Önceden: Hastalık teşhisleri daha çok genetik analizlerle (DNA testleri gibi) sınırlı kalıyordu.
  • Bugün: Multiomik veri analizi sayesinde kanserden kronik hastalıklara kadar pek çok rahatsızlığı erken teşhis etmek mümkün.

Multiomik Tam Olarak Nedir?

Basitçe söylemek gerekirse, genomik (DNA), transkriptomik (RNA), proteomik (proteinler) ve metabolomik (metabolitler) gibi farklı biyolojik katmanların eş zamanlı analiz edilmesi. Böylece bir hastalığın kaynağı ya da bir maddenin biyolojik etkisi çok daha bütüncül anlaşılabiliyor.

Sağlık Sektörüne Etkisi

1. Erken Teşhis ve Kişiye Özel Tedaviler:

- Kanser kan testleriyle pek çok kanser türünü erken yakalamak mümkün.

- Genetik profillere göre ilaç tasarımı yapıldığında, tedavi başarısı artıyor.

2. İlaç Geliştirme Süreçleri:

- Yapay zeka destekli laboratuvarlar, yeni ilaç keşif süreçlerini %50’ye kadar kısaltabiliyor.

- Kişiye özel tedaviler, herkese aynı ilacı vermek yerine bireysel genetik yapıya uyarlanıyor.

3. Tarım ve Malzeme Bilimindeki Uygulamalar:

- Bitkilerin genetiğini değiştirmeden verimliliği artırma yöntemleri geliştiriliyor.

- Biyolojik malzemeler, plastik veya metal gibi çevreye zarar veren maddelerin yerini alabilir.

  • Rapora göre, 2030’a kadar kişiselleştirilmiş tıbbın küresel sağlık harcamalarındaki payı %20’ye ulaşabilir.
  • Bence multiomik teknolojiler hem sağlığımızı iyileştirecek hem de ilaç geliştirme maliyetlerini düşürecek olmasıyla çok kritik. Hastalıkları erken teşhis etmek, önlemek ve kişiye özel tedaviler sunmak gibi konular hepimizi yakından ilgilendiriyor.

Bu alanda öne çıkan şirketlere örnek vermek gerekirse:

• Illumina (ILMN): Genetik dizileme ve biyoinformatik alanında lider.

• Regeneron Pharmaceuticals (REGN): Kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri üzerine çalışıyor.

• CRISPR Therapeutics (CRSP): Gen düzenleme teknolojilerinin merkezinde yer alıyor.

Gelecek İçin Fırsatlar ve Riskler

Tüm bu gelişmeler, ülkeler için verimlilik artışı ve ekonomik büyüme, bireyler için yaşam kalitesi ve sağlık alanında ilerleme, yatırımcılar içinse yeni fırsatlar ve kazanç anlamına geliyor. Özellikle yapay zekâ, otonom ulaşım, lojistik ve yenilenebilir enerji devrimleri, önümüzdeki 10 yıl içinde trilyon dolarlık yatırım fırsatları sunacak gibi görünüyor.

Elbette, bu hızlı değişim büyük bir rekabet ortamı yaratıyor ve yasal düzenlemelerin de bu tempoya ayak uydurması gerekiyor. Ancak değişime direnmek yerine, ona adapte olanlar için gerçek bir potansiyel söz konusu.

Ek Bilgi:

Raporda ayrıca Bitcoin, Stablecoin, Blockchain teknolojileri, FinTek, yeniden kullanılabilen roketler gibi başka önemli başlıklar da ele alınıyor.

Detaylar için ARK Invest’in Big Ideas 2025 Raporu’na göz atabilir, daha fazla bilgi ve yatırım fikirleri için şu bağlantıyı inceleyebilirsiniz: ARK Invest Big Ideas 2025

Son yorumlar

Sıradaki makale yükleniyor...
Uygulamamızı Yükleyin
Risk Açıklaması: Finansal araçlar ve/veya kripto paralarla işlem yapmak yüksek seviyede risk içermektedir ve yatırım miktarınızın bir kısmını veya tamamını kaybetmenize sebep olabilir, bu sebeple tüm yatırımcılar için uygun değildir. Kripto para fiyatları aşırı derecede hareketlidir ve finansal haberler, politik olaylar ve düzenleme kurumları gibi konulardan kolaylıkla etkilenir. Kaldıraçlı işlem yapmak finansal riskleri yükseltmektedir.
Diğer finansal araçlar veya kripto paralar içinden tercihinizi yapmadan önce, yatırım nesnelerinizi, deneyim seviyenizi ve risk iştahınızı dikkatlice gözden geçiriniz ve ihtiyacınız olduğunda profesyonel tavsiye almayı deneyiniz.
Fusion Media sitede yer alan bilgilerin gerçek zamanlı ya da isabetli olacağının mutlak olmadığını hatırlatır. Tüm borsa fiyatları, endeksler, vadeli işlemler, Forex ve kripto para fiyatları, borsalardan değil piyasa düzenleyicileri tarafından oluşturulur, bu sebeple fiyatlar isabetli olmayabilir ve gerçek piyasa fiyatlarından farklı olabilir, bu da buradaki fiyatların fikir verme amaçlı olduğunu ve ticari amaçlar için uygun olmadığını gösterir. Fusion Media veya herhangi bir sağlayıcı, buradaki bilgileri kullanmanız sonucu oluşacak olası kayıplarınızdan ötürü sorumluluk taşımamaktadır.
Bu sitede yer alan bilgileri, Fusion Media ve/veya veri sağlayıcıdan yazılı izin almadan kullanmak, saklamak, kopyasını üretmek, görüntülemek, düzenlemek veya dağıtmak yasaktır. Fikri mülkiyet hakkı, sitede yer alan verileri sağlayanlara ve/veya borsalara aittir.
Fusion Media reklamlarla veya reklam verenlerle etkileşiminize bağlı olarak internet sitesinde görüntülenen reklamlardan gelir elde edebilir.
İşbu sözleşmenin aslı İngilizcedir ve İngilizce ve Türkçe versiyonu arasında tutarsızlık olduğunda İngilizce versiyonu dikkate alınacaktır.
© 2007-2025 - Fusion Media Limited. Tüm Hakları Saklıdır.