Dijital dünyanın en parlak yıldızlarından biri olan Google, sadece bir arama motoru değil.
Bilgi çağının kahramanlarından biri olarak, Google’ın hikayesi sadece bir teknoloji devinin başarısı değil, aynı zamanda adeta insanlığın sınırlarını zorlayan bir anlatıdır. Bir zamanlar sadece bir düş ve tutku ile başlayan bu serüven, günümüzde küresel bir etkiye sahip dev bir imparatorluğa dönüştü. Arama kutusuna girdiğimiz her kelime, harcadığımız her dakika ve keşfettiğimiz her yeni uygulama, bu epik hikayenin sadece birer parçası. Google’ın başarı hikayesi, sadece teknolojiyi değil, insanlığın potansiyelini de gözler önüne seriyor.
“Nasıl Başardılar?” serimizin yeni bölümünde Google’ın ilham veren yolculuğuna adım atıyoruz ve bu dijital destanın derinliklerine dalıyoruz.
Vizyon ve Tutku: Google’ın Temelleri
Google’ın başarısının ardında yatan en önemli etkenlerden biri, kurucuları Larry Page ve Sergey Brin’in büyük vizyonları ve tutkularıdır. İkisi de Stanford Üniversitesi’nde doktora öğrencisiyken, internet üzerindeki bilgiye erişimin kolaylaştırılması gerektiğine inandılar.
Arama motorlarına olan mevcut bağımlılığı ve arama sonuçlarının kalitesizliğini fark ederek, kullanıcı deneyimini kökten değiştirecek bir arama motoru geliştirmeye karar verdiler.
İlk olarak “Backrub” olarak adlandırılan arama motoru, daha sonra Google olarak yeniden adlandırıldı.
Şirketin yenilikçi yaklaşımı ve kullanıcı odaklı hizmetleri, onu dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri haline getirdi.
Google’ın erken dönemlerinde başarıya ulaşmasında şu etmenler önemli rol oynadı:
Başarılar:
- PageRank Algoritması: Larry Page ve Sergey Brin, Google’ın temellerini oluşturan PageRank algoritmasını geliştirdiler. Bu algoritma, web sayfalarının önemini ve popülerliğini belirlemek için bağlantı yapısını analiz eden bir yöntemdi. Bu algoritma sayesinde Google, daha iyi ve anlamlı arama sonuçları sunarak kullanıcıların ilgisini çekti.
- Kullanıcı Odaklı Arayüz: Google, minimalist ve kullanıcı dostu bir arayüz tasarımıyla öne çıktı. Kullanıcılar arama yaparken hızlı, basit ve etkili sonuçlara erişebiliyordu. Bu kullanıcı odaklı yaklaşım, Google’ın popülerliğini artırdı.
- Hızlı ve Doğru Arama Sonuçları: Google, web sayfalarını hızla tarama ve sıralama yeteneği sayesinde daha doğru ve alakalı arama sonuçları sunabiliyordu. Bu, kullanıcıların hızlı ve etkili bir şekilde istedikleri bilgilere erişmelerini sağladı.
İnovasyon ve Kullanıcı Odaklılık: Google’ın Ürünlerinin Sırrı
Google’ın başarısının temel taşlarından biri, sürekli olarak yenilikçi ürünler üretme ve kullanıcıların gerçek ihtiyaçlarına odaklanmasıdır.
Arama motorunun yanı sıra Google Maps, Gmail, Chrome tarayıcısı ve Android işletim sistemi gibi ürünler, teknoloji dünyasına devrim getirdi.
Her bir ürün, kullanıcıların hayatını kolaylaştırmak ve daha verimli hale getirmek için tasarlandı.
Başarısızlıkla Yüzleşme ve Öğrenme İradesi
Google’ın yolu sadece başarılarla değil, başarısızlıklarla da doludur. Ancak önemli olan, bu başarısızlıkları birer öğrenme fırsatına dönüştürebilmektir.
Google Glass gibi bazı ürünler istenilen başarıyı elde edememiş olabilir, ancak bu deneyimler şirketin gelecekteki adımlarını şekillendirmesine yardımcı oldu.
Google Glass ile kullanıcılar gözlüklerindeki kamera ile fotoğraf ve video çekebilirlerdi. Ayrıca, kullanıcılar gözlüklerindeki ekran aracılığıyla e-postalarını kontrol edebilir ve internete erişebilirlerdi. Ancak Google Glass’ın başarısı sınırlı kaldı. Ürünün fiyatı oldukça yüksekti ve bu da ürünün geniş bir kitleye ulaşmasını engelledi. Ayrıca, Google Glass’ın tasarımı da eleştirildi. Bazıları, gözlüklerin tasarımının garip olduğunu ve insanların bu nedenle ürüne ilgi göstermediğini düşündü. Son olarak, bazıları Google Glass’ın gizlilik endişelerine neden olduğunu düşündü. Özellikle, insanlar Google Glass’ın kamerasının her zaman açık olması nedeniyle rahatsız oldular.
Google, inovasyon ve risk almayı teşvik eden bir şirket olarak birçok başarılı ürün ve hizmet geliştirmiş olsa da, bazı projeleri beklenen başarıyı elde edemedi. İşte Google’ın başarısız olarak sonuçlanan bazı projelerinden bazıları:
- Google Glass: Giyilebilir teknolojinin öncülerinden biri olarak lanse edilen Google Glass, kullanıcıların gözlük camına yansıtılan bilgi ve bilgilere erişmelerini sağlıyordu. Ancak gizlilik endişeleri, yüksek fiyatı ve kullanım senaryolarının net olmaması nedeniyle geniş bir benimsenme elde edemedi.
- Google Plus (Google+): Google’ın sosyal medya platformu Google Plus, Facebook’a rakip olarak tasarlanmıştı. Ancak kullanıcılar arasında popülerlik kazanamadı ve sonuç olarak 2019’da kapatıldı.
- Google Wave: İletişimi ve işbirliğini kolaylaştırmak amacıyla geliştirilen Google Wave, karmaşık bir arayüze ve kullanım senaryolarının belirsizliğine sahipti, bu nedenle geniş bir kullanıcı tabanı oluşturamadı.
- Google Buzz: Gmail kullanıcılarının otomatik olarak bağlandığı bir sosyal paylaşım ağı olan Google Buzz, gizlilik sorunları ve kullanıcı deneyimine yönelik eleştiriler nedeniyle kısa sürede başarısızlıkla sonuçlandı.
- Google Answers: Kullanıcıların ödeme karşılığında sorularını cevaplandırdığı bir platform olan Google Answers, zamanla diğer ücretsiz kaynaklara kaydı ve sonuç olarak kapanmak zorunda kaldı.
- Google Video: Google’ın YouTube’u satın almadan önce kendi video paylaşım platformu olan Google Video, YouTube kadar popüler olamadı ve sonunda kullanıcıları YouTube’a yönlendirmek zorunda kaldı.
- Nexus Q: Ev eğlence sistemi olarak tasarlanan Nexus Q, yüksek fiyatı ve sınırlı özellikleri nedeniyle beklenen ilgiyi göremedi.
- Google Lively: 3D sanal dünya platformu olan Google Lively, Second Life gibi platformlarla rekabet etmeye çalıştı ancak popülerlik kazanamadı ve kısa bir süre sonra kapatıldı.
- Google Notebook: Kullanıcıların web üzerindeki içerikleri not almak ve organize etmek için kullanabileceği bir hizmet olan Google Notebook, sonradan Google Keep gibi alternatiflerin geliştirilmesiyle geride kaldı.
- Google Reader: RSS okuyucusu olarak hizmet veren Google Reader, kullanıcılar tarafından seviliyordu ancak Google’ın hizmetlerini konsantre etme stratejisi nedeniyle 2013’te kapatıldı.
Bu projeler Google’ın yaratıcılığını ve risk alabilme yeteneğini yansıtsa da, her biri kendi sebepleriyle başarısızlıkla sonuçlandı.
Google’ın Şirket Kültürü
Google’ın başarısının arkasındaki diğer önemli unsur da, şirket kültürüdür. Google, çalışanlarını destekleyen, yaratıcılığı teşvik eden ve işbirliğini önemseyen bir ortam sağlar. Şirket içi projeler, özgür düşünce ve esnek çalışma saatleri gibi uygulamalar, çalışanların daha motive olmasına ve en iyi potansiyellerini ortaya koymalarına yardımcı olur.
Bu yaklaşım, şirketin yenilikçi fikirlerle dolu olmasını sağlamıştır. Ayrıca Google’ın çalışanlarına sunduğu avantajlar da şirketin başarısında önemli bir rol oynamaktadır. Google çalışanları mevcut olan en yüksek bilgisayar kapasitesine ihtiyaç duyuyor ve Google tüm çalışanlarına kaynaklar konusunda oldukça cömert davranıyor. Tüm bunlara ek olarak, çalışanlar çok sayıda müze ve etkinlik için indirimli biletler alabiliyor.
Google’ın şirket kültürü, yenilikçilik, esneklik ve çalışanların özgürlüğüne önem veren bir yaklaşımı yansıtırken, bazı durumlarda eleştirilere de yol açmıştır.
İyi Örnekler:
- Esnek Çalışma Ortamı: Google, çalışanlara esnek çalışma saatleri ve uzaktan çalışma imkanı sunarak iş-yaşam dengesine katkıda bulunur.
- Yaratıcılığı Teşvik Eden Ortam: Google, çalışanların yaratıcı fikirlerini ifade etmelerini teşvik eder ve “20% Time” adlı uygulama ile çalışanların %20’lik zamanlarını kendi projelerine ayırmalarını destekler.
- Çeşitlilik ve Kapsayıcılık: Google, çeşitliliği ve kapsayıcılığı teşvik eden bir politika benimser. Kadınlar ve çeşitli kültürel geçmişe sahip bireylerin daha fazla temsil edilmesi için çeşitli girişimlerde bulunur.
- Serbest ve Açık İletişim: Google, yöneticilerin ve çalışanların serbestçe iletişim kurabildiği, fikirlerini paylaşabildiği bir iletişim kültürü oluşturur.
- Çalışan Hakları ve Faydaları: Google, sağlık sigortası, eğitim fırsatları, ebeveyn izni gibi çalışanların refahını destekleyen geniş kapsamlı faydalar sunar.
Kötü Örnekler:
- Çalışan Protestoları: Google, cinsel taciz ve ayrımcılık iddiaları gibi konularda bazı protestolar ve eleştirilere maruz kalmıştır. Bazı çalışanlar şirketin bu tür konularda yetersiz kaldığını iddia etmiştir.
- Yüksek Rekabet ve Baskı: Google’ın yüksek rekabet ve hedeflere ulaşma baskısı altında çalışanları zorladığına dair eleştiriler bulunmaktadır.
- Özgür İfade Sınırlamaları: Google, bazı içeriklere ve politikalara ilişkin özgür ifade sınırlamaları getirmesi nedeniyle eleştirilmiştir. Bu, özellikle bazı ülkelerde sansür uygulamasına yol açabilir.
- 20% Time’ın Kısıtlamaları: “20% Time” uygulaması ile aslında çalışanların sadece belirli bir sürelerini projelere ayırabildiği ve bunun sıkça kullanılmadığı eleştirileri vardır.
- Çalışan İşten Çıkarmaları: Şirket büyümesi ve stratejik değişiklikler nedeniyle bazı dönemlerde Google, bazı bölgelerde ve departmanlarda işten çıkarmalar yapmış ve bu durum eleştirilmiştir.
Bu örnekler, Google’ın karmaşık ve çok yönlü bir şirket kültürüne sahip olduğunu göstermektedir. İyi ve kötü yönleriyle birlikte, Google’ın şirket kültürü sürekli olarak şekillenmekte ve değişmektedir.
Sosyal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik
Google, sadece teknoloji alanında değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk alanında da örnek teşkil eder. Yeşil enerji kullanımı, çevre dostu uygulamalar ve eğitim projeleri gibi faaliyetlerle Google, topluma olan katkısını sürdürülebilirlik ve sosyal etki açısından da genişletiyor.
Sonuç olarak, Google’ın ilham veren başarı hikayesi, büyük bir vizyonun, tutkunun, inovasyonun ve kullanıcı odaklılığının birleşimiyle şekillendi. Başarısızlıklardan ders çıkararak ve çalışanlarının potansiyelini en üst düzeye çıkararak, Google sadece bir teknoloji devi olmanın ötesine geçti. Bu hikaye, her birimizin büyük hayaller kurabileceğimizi ve kararlılıkla çalışarak dünyayı değiştirebileceğimizi bize hatırlatıyor.
Google, sosyal sorumluluk alanında çeşitli girişimlerde bulunmuş ve bazı başarılar elde etmiştir. Ancak aynı zamanda bazı projelerde zorluklarla karşılaşmış veya eleştirilere maruz kalmıştır. İşte Google’ın sosyal sorumluluk alanındaki başarıları ve başarısızlıkları:
Başarılar:
- Yeşil Enerji Yatırımları: Google, çevre dostu enerji kaynaklarına yatırım yaparak yeşil enerji alanında önemli başarılara imza atmıştır. Özellikle rüzgar ve güneş enerjisi projelerine yatırım yaparak sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmiştir.
- Google.org: Google.org, şirketin kar amacı gütmeyen bölümüdür ve küresel sorunları çözmek amacıyla projeler yürütmektedir. Özellikle sağlık, eğitim ve insani yardım gibi alanlarda projelere destek vererek olumlu etkiler yaratmıştır.
- Google Grants: Google, kâr amacı gütmeyen kuruluşlara reklam kredisi vererek onların daha geniş kitlelere ulaşmalarını sağlamaktadır. Bu, yardım ve bilinçlendirme çalışmalarına destek olmuştur.
- Google Impact Challenge: Google, dünya genelinde çeşitli bölgelerdeki topluluk girişimlerine milyonlarca dolarlık hibe sağlayarak sosyal inovasyonu desteklemektedir.
- Google for Education: Google, eğitim alanında da çeşitli girişimlerde bulunmuş, eğitim teknolojilerini desteklemiş ve eğitim materyallerine erişimi artırmıştır.
Başarısızlıklar:
- Google Book Search: Google, kitapların dijitalleştirilerek çevrimiçi olarak erişilebilir hale getirilmesi amacıyla “Google Book Search” adlı bir proje başlatmıştır. Ancak yazar hakları ve telif sorunları nedeniyle bu proje yıllarca süren hukuki mücadelelere yol açmıştır.
- Google+ (Google Plus): Google, sosyal medya platformu Google+ ile Facebook’a rakip olmayı amaçlamıştı ancak kullanıcılar arasında popülerlik kazanamadı ve sonunda kapatıldı.
- Google Station: Google, düşük gelirli bölgelerde ücretsiz Wi-Fi hizmeti sunmayı amaçlayan Google Station projesini başlatmıştır. Ancak maliyetler ve sürdürülebilirlik sorunları nedeniyle projeyi sonlandırmıştır.
- Google Health: Sağlık verilerinin dijitalleştirilmesini amaçlayan Google Health projesi, yetersiz benimseme ve gizlilik endişeleri nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı.
- Google News Initiative: Google, haber endüstrisini desteklemek amacıyla Google News Initiative’ı başlatmıştır. Ancak bu girişim değişen medya ekosistemi ve finansman zorlukları nedeniyle eleştirilmiştir.
Halka Açılma Süreci
Google, halka açılma (IPO – Initial Public Offering) işlemini 19 Ağustos 2004 tarihinde gerçekleştirdi. Halka arz edilme süreci oldukça ilginç ve farklı bir yöntemle gerçekleşti. İşte Google’ın halka arz sürecinin ana hatları:
- Sessiz Periyot (Quiet Period): Google, geleneksel halka arz öncesinde tipik olarak yapılan yoğun tanıtım ve reklam kampanyalarının aksine sessiz bir dönem geçirdi. Bu sessiz dönemde, şirket halka açılma süreci hakkında sınırlı bilgi verdi.
- Halka Açılma Duyurusu: Google, halka arz planlarını 2004 yılında bir SEC (ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu) bildirimi ile açıkladı. Ancak bu duyuru oldukça sade bir şekilde yapıldı.
- Dutch Auction (Hollandalı Açık Artırma) Yöntemi: Google, geleneksel IPO yöntemlerinden farklı olarak Dutch Auction adı verilen bir açık artırma yöntemi kullanarak halka arzını gerçekleştirdi. Bu yöntemde yatırımcılar, hisse senedi fiyatını kendi tekliflerini vererek belirliyorlardı. Bu, piyasa talebinin hisse senedi fiyatını belirlemesine olanak tanıdı.
- Hisse Senedi Fiyatının Belirlenmesi: Google’ın Dutch Auction yöntemiyle halka arz edilen hisse senedi fiyatı 85 dolar olarak belirlendi. Ancak yatırımcı talebi nedeniyle fiyat 100 dolara kadar yükseldi.
- Halka Arzın Gerçekleştirilmesi: Google, Dutch Auction yöntemi ile toplamda 19,605,052 hisse senedini halka arz etti ve işlem görmeye başladı. İlk işlem gününde hisse senetleri büyük bir ilgi gördü ve fiyat hızla yükseldi.
Google’ın Dutch Auction yöntemini tercih etmesi, geleneksel IPO yöntemlerinden farklı bir yaklaşımı yansıtıyordu ve finansal dünyada geniş bir şekilde tartışıldı. Ancak sonuç olarak Google’ın halka arzı oldukça başarılı oldu ve şirketin değeri hızla arttı. Bu halka arz, teknoloji sektöründe yeni bir yaklaşımı temsil ederek dikkat çekti.
Google’ın Finansal Görünümü
Google’ın finansal durumu oldukça sağlamdır ve şirket genellikle yüksek gelir elde eder. Google’ın gelirleri, çeşitli hizmetlerinden, reklamcılıktan ve diğer iş alanlarından gelmektedir.
Google’ın Gelir Yolları:
- Reklamcılık: Google’ın en büyük gelir kaynağı reklamcılıktır. Google Ads (önceki adıyla Google AdWords) platformu aracılığıyla reklam verenler, belirli anahtar kelimeler için teklif vererek Google’ın arama sonuçlarında veya diğer çevrimiçi platformlarda reklamlarını gösterirler. Reklamverenler, tıklama başına ödeme yaparlar ve bu tıklamaların ve gösterimlerin toplamından Google gelir elde eder.
- Google Cloud Services: Google, bulut bilişim ve altyapı hizmetleri sunarak işletmelere ve geliştiricilere hizmet verir. Bu da gelir elde ettiği bir diğer önemli iş alanıdır.
- Cihazlar ve Donanım: Google, akıllı telefonlar, tabletler ve diğer donanım ürünleri üreterek gelir elde eder. Özellikle Pixel akıllı telefonları ve Nest akıllı ev ürünleri bu kategoride yer alır.
- Google Play Store: Android işletim sistemi kullanan cihaz sahipleri, uygulama ve dijital içerik satın alırken Google Play Store üzerinden ödeme yaparlar. Google, bu işlem üzerinden gelir elde eder.
Google Gelirini Nereye Harcıyor:
- Ar-Ge (Araştırma ve Geliştirme): Google, sürekli olarak yeni ürünler ve hizmetler geliştirmek için büyük bir Ar-Ge bütçesi ayırır. Yenilikçilik ve teknolojik gelişim, şirketin temel önceliklerinden biridir.
- Altyapı ve Veri Merkezleri: Google, çevrimiçi hizmetlerini sürdürebilmek ve geniş veri miktarını işleyebilmek için büyük veri merkezlerine ve altyapıya yatırım yapar.
- Personel: Google, büyümesini sürdürebilmek ve projelerini geliştirebilmek için geniş bir personel istihdam eder. Yazılım mühendisleri, tasarımcılar, pazarlama uzmanları ve diğer alanlarda uzmanlar, şirketin en değerli varlıklarından biridir.
- Satın Alma ve Birleşmeler: Google, zaman zaman diğer şirketleri satın alarak veya iş birliği yaparak portföyünü genişletir.
Google’ın gelir kaynakları ve harcama alanları sürekli olarak değişebilir ve şirket stratejisine bağlı olarak şekillenir. Özellikle reklamcılık, bulut hizmetleri ve donanım ürünleri Google’ın en büyük gelir kaynaklarından bazılarıdır.
Alphabet’e Dönüşüm Süreci
Google’ın Alphabet’e dönüşüm süreci, 10 Ağustos 2015 tarihinde Larry Page ve Sergey Brin tarafından duyurulan büyük bir organizasyonel değişikliktir. Bu değişiklikle Google, ana holding şirketi olarak Alphabet Inc. adı altında daha geniş bir yapıya dönüştü. İşte bu dönüşüm sürecinin ana hatları:
1. Alphabet İnc. Oluşturulması:
Larry Page (Google’ın kurucu CEO’su) ve Sergey Brin (Google’ın kurucu Başkanı) tarafından yapılan resmi bir duyuruyla, Google’ın ana holding şirketi olarak Alphabet Inc.’in oluşturulacağı açıklandı. Alphabet, Google’ı yanı sıra diğer yan şirketleri de içerecek şekilde tasarlandı.
2. Google’ın Yapısının Yeniden Düzenlenmesi:
Google, Alphabet’e dönüşüm sürecinde daha özelleştirilmiş bir şekilde faaliyet göstermeye devam etti. Google, arama, reklamcılık, YouTube, Android gibi temel ürün ve hizmetleri üzerinde odaklanırken, diğer yenilikçi projeler ve yan şirketler Alphabet çatısı altında yer aldı.
3. Yan Şirketlerin Oluşturulması:
Alphabet, Google’ın yanı sıra farklı iş alanlarında faaliyet gösteren yan şirketleri de içeriyordu. Bu yan şirketler, daha fazla özerklik ve odaklanma sağlamak amacıyla oluşturuldu. Örneğin, Waymo (otonom araçlar), Verily (sağlık teknolojileri), Calico (yaşlanma araştırmaları) gibi projeler yan şirketlere dönüştürüldü.
4. CEO Değişikliği:
Larry Page, Alphabet CEO’su olarak atandı ve bu rolde ana holdingin genel stratejisinin ve yan şirketlerin koordinasyonunun sorumluluğunu üstlendi. Sundar Pichai ise Google’ın CEO’su olarak kaldı ve temel Google ürünlerinin ve hizmetlerinin yönetimini sürdürdü.
5. Finansal Şeffaflık:
Alphabet, iş alanlarını daha iyi anlamak ve yönetmek amacıyla finansal raporlamasını daha ayrıntılı ve şeffaf hale getirdi. Bu, yatırımcıların her bir iş alanının performansını daha iyi değerlendirmesine yardımcı oldu.
Alphabet’e dönüşüm, Google’ın büyümesini ve inovasyonunu desteklemek amacıyla yapıldı. Bu yapı, şirketin daha geniş bir yelpazede faaliyet göstermesine, yenilikçi projeleri desteklemesine ve yan şirketlere daha fazla özerklik tanımasına yardımcı oldu.
Alphabet Hisseleri
Google’ın hisseleri son yıllarda oldukça iyi performans gösterdi. 2016 yılında Google’ın hisseleri 800 dolar civarındaydı. 2021 yılında ise hisselerin değeri 2.000 doların üzerine çıktı.
2022 yılında Alphabet’in hisseleri %60 oranında yükseldi.
11 Ağustos 2023 tarihinde Alphabet hisseleri 129,34 dolardan işlem görüyor.
Alphabet’in Geleceği
Alphabet, gelecekteki hedeflerini ve vizyonunu çeşitli inovasyonlar, teknolojik gelişmeler ve yeni iş alanları üzerinden şekillendirmeye devam ediyor. Şirketin vizyonu, teknolojiyi kullanarak insan yaşamını daha iyi hale getirme, sürdürülebilirlik, sağlık ve diğer alanlarda çözümler sunma üzerine odaklanıyor.
Alphabet’in gelecekteki planlarına dair bazı anahtar noktalar şöyle:
1. Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi: Alphabet, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi alanlarda sürekli olarak yatırım yapmaya devam ediyor. Bu teknolojileri kullanarak daha akıllı ve verimli sistemler geliştirmeyi hedefliyor. Örneğin, Waymo gibi yan şirketler, otonom araç teknolojileri üzerine çalışıyor.
2. Sağlık ve Biyoteknoloji: Alphabet, sağlık alanında inovasyon yapmaya odaklanıyor. Verily gibi yan şirketler, sağlık teknolojileri ve biyomedikal araştırmalarla insanların yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.
3. Enerji ve Çevre: Sürdürülebilir enerji kaynaklarına ve çevre dostu çözümlere yönelik projeler geliştiriyor. Örneğin, Project Malta gibi enerji depolama teknolojileri üzerine çalışan projeleri bulunuyor.
4. Uzay ve İnternet Erişimi: Alphabet, uzay alanında yenilikçi projeleri destekliyor. Balloon-powered Internet ve Project Loon gibi projelerle dünya genelinde internet erişimini artırmayı hedefliyor.
5. Eğitim ve Eğitim Teknolojileri: Google for Education gibi inisiyatiflerle eğitim teknolojilerine yatırım yaparak eğitim alanında dönüşüme katkı sağlamayı amaçlıyor.
6. Yeni İş Modelleri: Alphabet, yeni iş modelleri ve gelir kaynakları arayışında olmaya devam ediyor. Bu, reklamcılık dışında da gelir elde etme stratejisinin bir parçası.
Alphabet’in temel amacı, teknoloji ve inovasyon aracılığıyla dünya çapında fark yaratmak ve insan yaşamını daha iyi bir hale getirmektir. Vizyonu, sadece mevcut teknolojileri geliştirmekle kalmayıp, aynı zamanda yeni alanlarda çözümler üreterek geleceğe yön vermektir. Bu doğrultuda Alphabet, çeşitli projeler ve yan şirketler üzerinden geniş bir yelpazede faaliyet göstermeyi sürdürüyor.