- Tahran'ın Riyad'da büyükelçilik açmasının Suudi Arabistan'ı, OPEC'i ya da petrol politikalarını etkilemesi pek olası değil
- Yine de iki ülke arasındaki yakınlaşma ABD müzakerelerini kolaylaştırabilir ve İran petrol yaptırımlarını potansiyel olarak etkileyebilir
- Yaptırımlar altında artan İran petrol üretimi, nükleer müzakereler için geleneksel teşviği zorluyor
Tahran kısa süre önce Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da bir büyükelçilik açtı. Birçok piyasa gözlemcisi bunun petrol fiyatları için anlamlı olup olmadığını merak ediyor. Kısa cevap hayır... Ama belki biraz evet.
Öncelikle bu durum Suudi Arabistan'ın ya da OPEC'in İran'la ya da petrol piyasasıyla ilişkilerini etkilemeyecek. Suudi-İran anlaşmazlığının petrol politikasına müdahale ettiğine dair hiçbir belirti yok.
Aslında birçok yönden Suudi Arabistan'ın hâkimiyetinde olan OPEC, Riyad ve Tahran arasındaki bariz husumete rağmen son yıllarda İran'a sürekli olarak üretim kotalarından muafiyet tanıdı. Dolayısıyla ilişkilerin düzelmesinin petrol dünyasında bu ülkeler arasında herhangi bir şeyi değiştireceğine ya da piyasa üzerinde etkileri olacağına dair bir işaret yok.
Bu durumun petrol piyasası açısından bir önemi olabilir: Suudi Arabistan ve İran arasındaki yakınlaşma Washington'ın İran ile müzakereleri yenilemesini kolaylaştırabilir ve böylece İran petrolü üzerindeki mevcut yaptırımları zayıflatabilir ya da sona erdirebilir.
Eğer Washington İran petrolü üzerindeki yaptırımlarını durdurur ya da en aza indirirse, piyasa İran petrolünün iskonto edilmemiş piyasa fiyatlarından daha açık bir şekilde ticaretinin yapılmasını bekleyeceğinden petrol fiyatlarında en azından kısa vadeli bir düşüş beklenebilir. Ancak piyasa katılımcıları, ABD-İran ilişkilerinin düzelmesinin İran petrol üretiminde bir artışa yol açacağını beklememelidir. S&P Platts tarafından yapılan son araştırmaya göre , İran Mayıs 2023'te günde 2,66 milyon varil petrol üretti.
Bu, İran'ın 2021'deki günlük ortalama 2,4 milyon varillik üretim oranından küçük bir artışı yansıtıyor. Mayıs ayının başında İran üretiminin günlük 3 milyon varile ulaştığını iddia etmişti ancak Platts gibi bağımsız kaynaklar bunu doğrulayamadı.
İran tam olarak günde 3 milyon varil seviyesinde üretim yapmıyor olsa bile, ABD'nin İran'a uyguladığı katı petrol yaptırımlarına rağmen üretim oranları arttı. İran yaptırımlar altındayken bile üretim ve ihracatını arttırabiliyorsa, nükleer programı konusunda ABD ile müzakere etme teşviği tehdit altına girebilir.
ABD ve İran'ın birbirleriyle müzakereleri yeniden başlatmayı düşünebileceklerine dair işaretler var, zira son haberlere göre her iki ülkeden temsilciler Ummanlı aracılar vasıtasıyla birbirleriyle dolaylı görüşmeler yapmak üzere Umman'a gittiler.
Görüşmeler, İran'ın denizaşırı hesaplarda dondurulmuş petrol ve doğal gaz gelirleri karşılığında Tahran'ın elindeki Amerikalı mahkumların serbest bırakılmasıyla ilgiliydi.
Görüşmeler yaptırımları sona erdirecek bir anlaşmadan çok uzak olsa da İran'ın yasa dışı petrol ticaretinin ne kadar gelişmiş olduğu göz önüne alındığında, yaptırımları sona erdirmek için nükleer emellerinden vazgeçme teşviği eskisi kadar büyük bir motivasyon kaynağı değil. Petrol piyasası katılımcıları, ABD ve İran arasındaki görüşmelerin ve müzakerelerin piyasa için mutlaka bir düşüş sinyali olmadığının farkında olmalıdır.
***
Açıklama: Yazar bu raporda bahsi geçen enstrümanlardan hiçbirine sahip değildir.