%2'ye ulaşılmasını bekleyen analist sayısı giderek artarken, FED'in bugün ve yarın gerçekleştireceği politika toplantısı öncesinde benchmark 10 yıllık Hazine tahvil faizi dün %1,6'nın üzerinde kaldı.
Euro Bölgesi'nde ise devlet tahvil faizleri düştü ve Avrupa ile ABD arasındaki kopukluğun büyümesiyle birlikte ABD Hazine tahvil faizleriyle aradaki fark daha da açıldı.
İyileşmeye Yönelik İyimserlik Hazine Tahvil Faizlerinde Yükselişe Yol Açıyor
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) geçen hafta tahvil faizlerindeki yükselişe müdahale etmek amacıyla acil tahvil alımlarını "ciddi" oranda artıracağına yönelik açıklaması işe yarıyor, ya da en azından yardımcı oluyor gibi görünüyor.
Dün yayınlanan verilere göre ECB salgınla mücadele kapsamında yaptığı tahvil alımlarını politika kararı öncesindeki haftada (bir önceki haftadaki 11,9 milyar euroya kıyasla) 14 milyar euroya yükseltti. ECB Yönetim Kurulu Üyesi ve Piyasa İşlemleri Bölümü Başkanı Isabel Scnhabel, haftalık varyasyonların arkasında teknik sebeplerin olabileceği ve verilerden çok fazla çıkarım yapmamaları gerektiği konusunda yatırımcıları uyardı.
Yine de, Euro Bölgesi için benchmark olan Alman 10 yıllık tahvil faizi bugün Cuma'ya kıyasla yaklaşık 3 baz puan düşüşle %-0,33'ün altına geriledi. Geçen haftanın başında %0,76'nın üzerinde, Perşembe günkü ECB açıklamasından önce ise %0,65'in üzerinde olan İtalyan 10 yıllık tahvil faizi ise Cuma'ya kıyasla yaklaşık 3 baz puanlık düşüşle %0,60'nın altına indi.
ABD'de ekonomik görünüm birçok açıdan Avrupa'ya kıyasla daha parlak. Washington bu hafta vatandaşlara direkt yardımla birlikte işsizlik ödeneklerinin uzatılmasını içeren 1,9 trilyon dolarlık teşvik paketini bu hafta uygulamaya başladı ve bu sayede paketin tüketici harcamalarını canlandırması bekleniyor.
Ancak ekonomik iyileşmeye yönelik bu iyimserlik Hazine tahvil faizlerinde yükselişe yol açıyor ve bu da ekonomi geneline yayılarak büyümeyi yavaşlatabilir.
Teşvik yardımlarının hisse piyasasına doğru kayabileceğine yönelik haberlerle birlikte Dow Jones Industrial Average dün üst üste dördüncü rekor zirvesine ulaştı ve hisseler genel olarak güçlü kaldı. S&P 500 de yükselmeyi başarırken, teknoloji ağırlıklı NASDAQ Cuma günü yaşadığı düşüşten sonra toparlandı.
Ancak FED tahvil faizlerindeki yükselişin bir endişe kaynağı olmadığına yönelik tutumunu sürdürürse, yatırımcılar daha çok tavhil satıp tahvil faizlerini yükselterek bankanın kararlılığını test etmek isteyebilir (tahvil faizleri tahvil fiyatlarına zıt hareket eder).
Avrupa'da ise ikinci dalga COVID-19 vakaları görülmeye devam ediyor ve AstraZeneca'nın (NASDAQ:AZN) geliştirdiği aşının kullanımına, kan pıhtılarına yol açma ihtimalinin yarattığı endişelerle birlikte ara verildi. Vaka sayılarında sıçrama görülen İtalya, kısıtlamaları yeniden uygulamaya başladı.
Verimliliğiyle ünlü Almanya'da bile aşılama sürecinde ciddi sorunlar yaşandı ve seçmenler buna karşılık olarak Pazar günü yapılan iki eyalet seçiminde iktidar Hristiyan Demokratlar'a 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en düşük oylarını verdi. Hristiyan Demokrat meclis üyelerinin koruyucu maske üreticileri için ihalelerde yardımcı olma karşılığında rüşvet aldıklarına dair bir skandal da kendilerine pek yardımcı olmadı.
Tüm bunlar, manzaraya belirsizliğin hakim olmasıyla birlikte Euro Bölgesi yatırımcılarını devlet tahvillerinin güvenli limanlarına doğru itti.
ABD de zorlukları atlatmış sayılmaz. Tahvil faizleri enflasyona yönelik endişeleri yansıtır ve faiz oranlarında bir artışa işaret ederken, yeni kamu harcama planlarına fon sağlamak amacıyla yeni vergi artırımlarına yönelik haberler sızmaya başladı. Gelen haberler Biden yönetiminin kurumlar vergisini %21'den %28'e yükseltebileceği yönünde.
Tabi bir de FED var. Eğer Federal Açık Piyasa Komitesi üyeleri Ekonomik Tahminler Özeti'nde öngörülerini daha yüksek büyüme ve enflasyon—ve belki de 2023'ün sonu öncesinde kısa vadeli faiz oranlarında bir artış—gösterecek şekilde bir düzeltmeye gitmezse, inanılırlıklarını kaybederek yatırımcı güvenini zedeleyebilirler.