Geride bıraktığımız hafta yurt içi ve küresel piyasalar açısından son derece kritik ve sürpriz gelişmelere sahne oldu. Öncelikle hafta boyunca küresel piyasaların odak noktasında bulunan Fed Başkanı Jannet Yellen'in Jackson Hole sempozyumunda yaptığı konuşmaya değinelim. Yellen'ın konuşmasının başında faiz artırımı ihtimalinin son aylarda güçlendiğini ve ekonominin Fed’in istihdam ve enflasyon hedeflerine yaklaştığını ifade etmesi piyasalarda konuşmanın şahin tonda devam edebileceği algısını yaratırken bu sayede dolar endeksinde yukarı yönlü hareketler gözlemledik. Fakat konuşmanın devamında Yellen'in faiz artırımının kademeli şekilde olmasının uygun olduğunu ve gelecekte ortaya çıkabilecek ekonomik yavaşlamalara karşı tahvil alımlarının gündeme gelebileceğini açıklamasının bu beklentilere gölge düşürdüğünü söyleyebiliriz. Aynı konuşma içerisindeki bu iki farklı tutum piyasaları şaşırtırken konuşmanın ardından Fed başkan yardımcısı Fitcher 'in Yellenin açıklamaları ile ilgili yaptığı yorumda konuşmanın eylül ayında faiz artırımı ve 2016 yılında iki faiz artırımı açısından tutarlı olduğunu belirtmesi dolar endeksinde yukarı yönlü hareketlerin hız kazanmasını sağladı. Fitcher'in eylül ayında faiz artırımı için istihdam verisinin önemine dikkat çektiğini de notlarımıza ekleyelim. Dolayısıyla bu Cuma ABD'de açıklanacak olan TDI datası daha bir önem kazanmış durumda.
Yellen'in yaptığı konuşma öncesinde hafta boyu Fed yetkililerinden gelen açıklamalar piyasaların gündemindeydi. Bu bağlamda sempozyumda bir mülakatta konuşan Kansas City Fed Başkanı Esther George’nin işgücü piyasasına, enflasyona ve Fed’in hedeflerine baktığımda adım atma vaktinin geldiğini düşünüyorum açıklamasını yaptığını gördük. Dallas Fed Başkanı Rober Kaplan’ın da eylül ayında faiz artırımının masadan kalkmadığını fakat bazı karşıt gelişmeler nedeniyle olası bir faiz artırımının sabırlı ve kademeli olması gerektiğini ifade ettiğini de belirtelim. Atlanta Fed Başkanı Dennis Lockhart bu yıl için iki faiz artışı olabileceği açıklamasını yaparken Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester ve ST.Louis Fed Başkanı Bullard’ın da bu yıl için faiz artırımını destekleyici yönde açıklamalar yaptığını notlarımıza ekleyelim.
Küresel piyasalar açısından Fed kaynaklı gelişmelerin dışında önümüzdeki ay Cezayir'de yapılacak olan OPEC toplantısı ile ilgili önemli bir gelişmenin yaşandığını da takip ettik. İran Petrol Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Petrol Bakanı Zanganeh’in OPEC’in Cezayir toplantısına katılacağı duyuruldu. Bu sayede İran’ın bir süredir piyasaların gündeminde olan OPEC’in Cezayir’de düzenleyeceği toplantıya katılmayacağı spekülasyonları son bulmuş oldu.
Son olarak haftanın en çok dikkat çeken verileri konumunda bulunan ABD ve İngiltere GSYİH rakamlarına değinelim. Bu bağlamda İngiltere GSYİH’nın piyasa beklentilerine paralel olarak geçtiğimiz yılın 2.çeyreğine göre % 2.2, bu yılın ilk çeyreğine göre de % 0.6 büyüdüğünü gözlemledik. ABD tarafında hafta boyu merakla beklenen ve daha önce %1.2 olarak açıklanan 2. Çeyrek büyüme verisinin beklentilere paralel olarak %1.1’e revize edildiğini gözlemledik. Küresel piyasalarda öne çıkan gelişmeler bu şekilde. Dilerseniz yurt içerisinde öne çıkan gelişmelere maddeler halinde göz atalım.
•24 Ağustos Çarşamba sabahı yurt içi piyasalar için son derece önemli bir güne uyandık. Günün ilk ışıkları ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terör örgütü DAEŞ'e karşı Suriye'nin Cerablus kentine operasyon başlatması günün ana gündem maddesi olurken gün boyu bu konu ve ABD Başkan yardımcısı Joe Biden’in Türkiye ziyareti ile ilgili gelişmeler piyasalara yön verdi. Sabah saatlerinde gerçekleşen operasyon sonrası USD/TRY paritesinde 2.9685 seviyeleri görülse de, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Ankara ziyaretinin ardından Başbakan Binali Yıldırım ile birlikte düzenlenen basın toplantısında ve Beştepe'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirilen toplantı sonrası yapılan açıklamalarda olumlu ve yapıcı ifadelerin TL tarafında yaşanan kayıpların geri alınmasını sağladığını söyleyebiliriz.
•Geride bıraktığımız hafta Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın son 5 aydır aralıksız devam eden faiz indirimi hamlelerine bir yenisini daha eklediğini gözlemledik. Banka Ağustos Para Politikası Kurulu toplantısında beklentilere paralel olarak gecelik faiz oranını (koridorun üst bandı) 25 baz puan indirerek % 8.75’ten % 8.50’ye çekerken %7.25 olan gecelik borçlanma faizi ve %7.50 olan bir hafta vadeli repo faiz oranlarında beklentiler doğrultusunda değişiklik yapılmadığını belirtelim. TCMB’den yapılan açıklamada Temmuz ayında yaşanan yurt içi gelişmelerin piyasalarda yarattığı olumsuz etkinin, küresel risk iştahındaki artış ve alından tedbirler sayesinde büyük ölçüde atlatıldığının vurgulandığını gözlemledik. Bununla birlikte kurul, sıkı para politikası duruşu, temkinli makroihtiyati politikalar sayesinde ekonominin şoklara karşı dayanıklılığının arttığı düşüncesinde. Ayrıca rapora göre İşlenmemiş gıda fiyatlarında son aylarda yaşanan belirgin artışın kısa vadede düzeltme yapabileceği ve çekirdek enflasyonda kademeli düşüşün sürmesinin beklendiğini de belirtelim. Metinde geçtiğimiz aya kıyasla daha güvenli ifadeler kullanıldığını söyleyebiliriz. Bu bağlamda önceki toplantının ardından yayımlanan karar metninde olan ”gerekmesi halinde finansal istikrarı destekleyici likidite tedbirleri alınmaya devam edilecektir” cümlesinin kaldırılması oldukça önemliydi. TCMB’nin bu hamle ile hükümetin iç talebi arttırmak için yaptığı hamlelere destek verdiğini de söyleyebiliriz. Bu noktada Fed tarafında Jackson Hole sempozyumunun ardından 2016 yılı içerisinde faiz artırımı ihtimalinin güç kazanması ile birlikte küresel bazda risk iştahında yaşanan artışın devam etmemesi durumunun bir sonraki toplantıda bankanın elini zorlaştıracağını da belirtmekte fayda var.
•Son olarak uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in 22 Temmuz 2016'da duyurduğu metodoloji değişikliği nedeniyle 15 Türk bankasının yerel para birimi cinsinden uzun vadeli kredi notlarını birer kademe düşürdüğünü de notlarımıza ekleyelim.
Geride bıraktığımız haftanın ön planda olan gelişmeleri bu şekildeydi. Dilerseniz bu hafta piyasaların gündeminde olacak verilere göz atalım .
Pazartesi
Data akışı açısından haftanın en sakin günü olacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Öncelikle İngiltere tarafında yaz banka tatili nedeniyle piyasaların kapalı olduğunu not edelim. Gün içerisinde ABD kaynaklı verileri takip edeceğiz. Bu bağlamda Temmuz ayına ilişkin çekirdek kişisel tüketim giderleri fiyat endeksi verisinin dikkat çektiğini görüyoruz. Bu veri ile birlikte kişisel gelir ve kişisel gider datalarının da önem arz ettiğini söyleyebiliriz. Piyasaların kişisel giderlerde aylık bazda % 0.3 artış beklentisinin olduğunu belirtelim. Yalnız günün en önemli gelişmesi saat 16.30’da gerçekleştirilecek olan FED Başkanı Yellen’in konuşması olacak. Dikkatle takip edilmeli.
Salı
Küresel piyasalar açısından yoğun bir gün bizleri bekliyor olacak. Öncelikle 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle yurt içi piyasaların kapalı olacağını belirtelim. Günün ilk saatlerinde Japonya tarafından gelecek verilere odaklanacağız.Bu bağlamda temmuz ayına ilişkin hane halkı harcamaları,iş ilanı/iş başvurusu oranı ,işsizlik oranı ve perakende satışlar verilerinin açıklanacağını belirtelim.Piyasa beklentisinin perakende satışlarda yıllık bazda %0.9 daralma yönünde olduğunu görüyoruz. İşsizlik oranı verisinin ise %3.1 ile önceki veriye paralel açıklanacağı beklentisi hakim. Hane halkı harcamalarında piyasaların aylık bazda % 1.1 artış, yıllık bazda ise %0.9 daralma beklentisinin olduğunu da belirtelim. Ardından Avustralya tarafında temmuz ayına ilişkin inşaat izinleri verisini takip edeceğiz. Almanya tarafında ise ağustos ayına ilişkin TÜFE verileri ön planda olacak.Piyasaların beklentisinin TÜFE de yıllık bazda%0.5 aylık bazda %0.1 artış yaşanacağı yönünde olduğunu görüyoruz. Kanada tarafında 2. Çeyrek için cari hesap ve temmuz ayına ilişkin ham madde fiyat endeksi verileri dikkat çekiyor. ABD tarafında ise haziran ayına ilişkin S&P/CS konut fiyat endeksi bileşik -20 mevsimsellikten arındırılmış verisi ve ağustos ayına ilişkin Conference Board tüketici güveni datalarının ön planda olacağını belirtelim. Son olarak Piyasalarda CB tüketici güveni verisinin 97.3 olarak açıklanacağı beklentinin hakim olduğunu da notlarımıza ekleyelim.
Çarşamba
Haftanın en hareketli günlerinden biri olacağını söyleyebiliriz. Günün ilk saatlerinde temmuz ayına ilişkin Japonya sanayi üretimi verisi ön planda olacak. Beklentilerin önceki aya göre %0.8 artış yaşanacağı yönünde olduğunu görüyoruz. Ardından Avustralya tarafında temmuz ayına ilişkin özel sektör kredisi verisinin dikkat çektiğini söyleyebiliriz. Avustralya Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Debelle’nin konuşması olacağını da not edelim. AUD bazlı paritelerde hareketlilik yaşanabilir. İngiltere tarafında ise ağustos ayına ilişkin Nationwide konut fiyat endeksi verisini takip edeceğiz. Yurt içerisinde temmuz ayına ilişkin yabancı turist girişi ve ticaret açığı verilerinin dikkat çektiğini görüyoruz. Almanya tarafında ağustos ayına ilişkin işsizlik oranı değişimi , işsizlik oranı verilerini takip edeceğiz.Piyasa beklentisinin işsizlik oranının % 6.1 ile önceki veriye paralel açıklanacağı yönünde olduğunu görüyoruz. Günün en çok dikkat çeken verilerinden biri de Euro bölgesinde ağustos ayına ilişkin Enflasyon rakamlarının açıklanması olacak.Bu bağlamda piyasalarda TÜFE’de yıllık bazda % 0.3 artış beklentisinin hakim olduğunu belirtelim.Ayrıca Temmuz ayına ilişkin işsizlik oranı verisinin de açıklanacağını görüyoruz. Beklentiler % 10.0 ile önceki aya göre azalma yaşanacağı yönünde.Kanada tarafında da GSYİH rakamlarının açıklanacağını belirtelim ve günün ABD kaynaklı verilerine geçelim. İlk olarak ADP tarım dışı istihdam değişikliği verisine odaklanacağız. Cuma günü açıklanacak olan TDI verisinin öncü göstergesi niteliğinde olduğunu not etmekte fayda var.Beklentilerin verinin 165 K olarak açıklanacağı yönünde olduğunu görüyoruz. Ardından ağustos ayına ilişkin Chicago satın alma müdürleri endeksi ve temmuz ayına ilişkin askıdaki konut satışları verilerini takip edeceğiz. Piyasaların askıdaki konut satışlarında aylık bazda % 0.5 artış beklentisinin olduğunu görüyoruz. Son olarak ham petrol stokları verisinin açıklanacağını da notlarımıza ekleyelim.
Perşembe
PMI verilerinin yoğunlukta olduğu ve önemli verilerin açıklanacağı bir gün olacak. Günün ilk saatlerinde Avustralya tarafında AİG imalat endeksi,perakende satışlar ve Japonya tarafında Sermaye harcamaları verilerinin ön planda olduğunu görüyoruz. Ardından günün en kritik gelişmelerinden biri olan ağustos ayına ilişkin Çin imalat PMI, İmalat dışı PMI ve Caixin imalat PMI verilerini takip edeceğiz. Piyasaların beklentisinin İmalat PMI verisinin 49.9 ,Caixin PMI verisinin 50.2 olarak açıklanacağı yönünde olduğunu görüyoruz. Yurt içerisinde de ağustos ayına ilişkin imalat PMI ve ihracat verilerini takip edeceğiz. Almanya tarafında da İmalat PMI verisinin dikkat çektiğini söyleyebiliriz. Beklentiler verinin 53.6 olarak açıklanacağı yönünde. Euro Bölgesi imalat PMI verisinin de açıklanacağını not edelim. İngiltere tarafında da İmalat PMI verisini takip edeceğiz. Beklentiler verinin 49.1 olarak açıklanacağı yönünde. ABD tarafında tarım dışı üretkenlik,birim emek maliyetleri, üretim PMI ve ISM imalat PMI verilerinin ön planda olduğunu görüyoruz.Piyasa beklentisinin ISM imalat PMI verisinin 52.4 olarak açıklanacağı yönünde olduğunu da notlarımıza ekleyelim.
Cuma
Bir tarım dışı istihdam günü daha bizleri bekliyor olacak. Bu bakımdan haftanın en kritik günü olacağını söylemek yanlış olmayacaktır. 38 bin ile beklentilerin çok altında açıklanan (sonraki ay 11 bine revize edildi ) Mayıs TDI verisinin ardından ABD istihdam piyasasında yaşanan toparlanma dikkat çekiyor. Bu bağlamda sonraki iki verinin 292 bin(haziran) ve 255 bin (temmuz) ile beklentilerin üzerinde geldiğini gözlemlemiştik.Piyasaların ağustos ayına ilişkin beklentisi verinin 164 bin olarak açıklanacağı yönünde. Bu veri ile birlikte açıklanacak olan ortalama saatlik kazançlar ve işsizlik oranı verilerinin de son derece önemli olduğunu not edelim.Piyasalarda Ağustos ayına ilişkin Ortalama saatlik kazançlarda % 0.2 artış beklentisinin olduğunu görüyoruz. İşsizlik oranında ise %4.8 ile %4.9 olan önceki veriye göre azalma bekleniyor. TDI veri paketinin yanında ABD tarafında temmuz ayına ilişkin ticaret dengesi ve fabrika siparişleri verilerinin de açıklanacağını not edelim. USD bazlı paritelerde hareketli bir gün bizleri bekliyor.
Bu önemli gelişmelerin dışında İngiltere tarafında İnşaat PMI verisini takip edeceğiz. Piyasa beklentisinin verinin 46.1 olarak açıklanacağı yönünde olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte Euro Bölgesi ÜFE rakamlarının da açıklanacağını belirtelim. Temmuz ayına ilişkin ÜFE’de aylık bazda %0.1 artış beklenirken yıllık bazda % 2.9 daralma beklentisi hakim. Son olarak Kanada tarafında İşçi üretkenliği ve temmuz ayına ilişkin ticaret dengesi verilerinin açıklanacağını da notlarımıza ekleyelim.
EUR/USD Analizi
Paritenin 1.1175 desteğine gerilemesinin ardından bu seviyesinin üzerinde tutunma çabalarını izlemekteyiz. Şayet bu seviyenin aşağı yönde geçilememesi durumunda ise olarak 1.1230 direncinin gün içerisinde ön plana çıkacağını düşünüyoruz. Bu seviyenin aşılabilmesi durumunda fiyatların 1.1270 ve 1.1320 seviyelerine kadar ivme kazanma olasılığı oluşacaktır. Bunun yanında 1.1175 desteğinin kırılabilmesi durumunda ise kısa vadede 1.1130 ara desteği ile birlikte 1.1100 seviyesi takip edilmelidir.
Ons Alton Analizi
Ons altın fiyatlarında yaşanan gerileme hareketi sonucu kısa vadede önem verdiğim 1314 – 1310 bölgesine fiyatların yakınlaştığını takip ediyoruz. Özellikle 1314 desteğinin altında saatlik kapanışların gün içerisinde gerilemenin devam etme olasılığını güçlendireceğini düşünüyoruz. Bu durumda 1296 seviyesi bir süredir bahsettiğimiz aşağı kırılan üçgen formasyonu hedefi olmakla birlikte 1288 bir diğer hedef seviye olarak takip edilecektir. Yukarı yönde hareketlerde ise 1325 ve arkasından çok daha önemli gördüğümüz 1334 dirençleri izlenecektir. Özellikle 1334 seviyesinin üzerinde 1344 potansiyelinin oluşacağını notlarımıza ekleyelim.
USD/TRY Analizi
Yükselişin devamı açısından kısa vadede 2.9600 direnci bir hayli önemli. Şayet bu seviye aşılabilirse paritede yükseliş hareketlerinin ivme kazanabileceğini ve bu sayede 2.9730 ile 2.9860 dirençlerinin kısa vadeli hedef seviyeler konumuna yerleşebileceğini düşünüyoruz. Bununla birlikte 2.9450 desteği ise gün içerisinde gerileme hareketlerinin görülebilmesi için önemli olacaktır. Dört saatlik grafikleri baz aldığımız vakit hem 21 hem 50 periyotluk üssel ortalamaların geçtiği bölge olması dolayısıyla 2.9450 desteği önem arz ediyor. Şayet bu destek seviyesi aşağı yönde geçilebilirse 2.9285 çok daha önemli bir seviye konumunda. Aynı zamanda yükselen trend desteği olarak da takip ettiğimiz bu seviyesinin aşağı yönde geçilebilmesi TL tarafına pozitif yansıyacak ve 2.950 ara desteği ile birlikte 2.9000 seviyesinin önünü açacaktır.
GBP/USD Analizi
1.3170 desteğinin kırılması soncu paritede gerilemenin hızlandığını takip ettik. Bu sayede 1.3110 seviyesinin hemen üzerinde tutunma çabalarını izlesek de 1.3080 desteğinin gerilemenin devamı açısından çok daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Şayet aşağı yönde geçilebilmesi durumunda 1.3030 ara desteği ile birlikte paritede kısa vadede 1.3000 desteğine kadar gevşeme oluşabilir. Bunun yanında paritede yukarı yönde hareketlerin oluşması için de 1.3170 direninin önemli olduğunu ve bu seviyenin üzerinde kapanışların gerçekleşmesi durumunda 1.3220 ve 1.3270 dirençleri ön plana çıkacaktır.
USD/JPY Analizi
BOJ Başkanı Kuroda’nın daha fazla parasal gevşeme ve teşvik konusundan tereddüt etmeyeceklerini belirtmesinin ardından ABD dolarının yene karşı sert bir değer kazancı yaşadığını görüyoruz. Dolayısıyla paritede yükseliş hareketleri hız kazanmış durumda. Bu sayede 102.65 direninin potaya girdiğini ve kısa vadede dikkatle takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şayet bu direnç seviyesinin yukarı yönde aşılabilmesi durumunda 103.50 ve orta vadeli alçalan kanal formasyonu 104.40 seviyelerinin takip edilmesi gerektiğini notlarımıza ekleyelim. Aşağı yönde hareketlerin oluşması durumunda ise 101.50 ve 100.90 desteklerini de takip etmeyi sürdüreceğiz.
Ham Petrol Analizi ( Vadeli )
48.30 seviyesinin üzerinde kalıcılığın sağlanamaması soncu gerilemelerin oluştuğunu izliyoruz. Bu durumda 46.50 desteği gün içerisinde önemli olacaktır. Şayet bu destek seviyesinin kırılabilmesi durumunda 46.10 seviyesi ara destek konumunda bulunsa da gerilemenin 45.10 – 44.60 seviyelerine doğru sürme ihtimali çok daha yüksek olacaktır. Emtiada yukarı yönde hareketlerin oluşması durumunda ise 47.45 ve ardından 48.30 ve 48.70 dirençleri izlenecektir. Özellikle 48.30 seviyesinin üzerinde kapanışların oluşması petrol fiyatlarında yükseliş hareketlerinin hızlanma ihtimalini artıracaktır. Fakat bu konuda Eylül ayında gerçekleştirilecek OPEC toplantısına yönelik beklentiler oldukça önemli. Zaten petrol fiyatlarında son dönemde yaşanan yatay seyrin en önemli nedeni üretimi dondurma politikasının devreye alınmayacağı beklentilerinin oluşmasıdır.